Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada 22 kişi sanık listesinde. Bir kişi hem şikayetçi hem sanık konumunda yer alırken, aralarında, cezaevinde ölen uyuşturucu kaçakçısı Mehmet Ali Yaprak’ın yeğeni Mehmet Yaprak ve Mehmet Salim Aygün’ün de olduğu 6 kişi ise müşteki konumda. Bakırköy Savcısı Hasan Karagöz’ün hazırladığı 244 sayfalık iddianamede, örgütün işlediği iddia edilen 11 ayrı olaya yer verildi.
Dosyaya göre, Serkan Ersoy, Önder Küçük'ün yardımcısı konumunda.
Önder Küçük’ün (42) yanı sıra, Ömer Saral (51), Serkan Ersoy (39), Ercan Temur (40), Hikmet Cengiz, eski asker Yılmaz Ünver (44), Ali Can Sanlı (32), Cemal Tarlak (42), Elif Öztürk (40), Ruslan Aliyev (24) ve Şafak Usta gibi isimlerin yer aldığı listede iki de polis memuru yer alıyor. Büyükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polisler Ozan Yazgı ile astı konumundaki Ozan Murat Akdağ, “Örgüte yardım etmekle” suçlanıyor.
Çatışmada kullanıldığı belirtilen M-16 silahın fotoğrafları Ruslan Aliyev'den ele geçirildi.
Karşılıklı ‘reisim’ hitapları
İki polis memurunun doğrudan temasta olduğu isim Önder Küçük... Memur Yazgı ile Önder Küçük arasındaki bir dizi WhatsApp yazışması ve arama kaydı dosyaya girdi. Yazışmalara göre Küçük ve Yazgı birbirlerine “Reisim” diye hitap ediyor. Dosyaya göre, Küçük, hakkında arama kararı olduğu dönemde, saklandığı yerden evine gitmek için memur Yazgı’dan destek istedi. 3 Mart 2021 akşamı Küçük, Yazgı’ya “Ya ben bir şey istesem yüzsüzlük yapmış olur muyum” diyor. Bu mesaja Yazgı ise “Reisim ayıp ediyorsun valla” diye karşılık veriyor. Bu kez Küçük “Gelirseniz, benim eve gitme şansım olur mu” şeklinde bir mesaj atıyor.
Polis Ozan Yazgı ile Önder Küçük arasındaki bir dizi yazışma dosyaya girdi.
Dişçi randevusuna da polis eşliğinde
Görüşmenin devamında Yazgı, Küçük’e, polis memuru Ozan Murat Akdağ’ın gelip kendisini alacağını söylüyor. Bir başka yazışmada ise Küçük, dişçi randevusu olduğunu ancak Covid tedbirleri nedeni ile çıkamadığını belirterek Yazgı’dan destek istiyor. Yazgı bu talebe de olumlu karşılık veriyor. Memur Akdağ, Küçük’ün ortağı olduğu restoranda sık sık yemek yediklerini, ısrar etmelerine rağmen kendilerinden para alınmadığını savundu.
Çok sayıda yazışması olan Efdal Alan, Küçük için sık sık "Ölürüm yoluna" ifadesini kullandı.
Milli Emlak arazisi için çatıştılar
Dosyada şikâyetçi olanlardan bir bölümü, geçen 3 Ekim’de Yeşilköy’de yaşanan silahlı çatışmanın tarafları olurken, bir bölümü ise, yağmalandıkları iddia eden iş insanları. Mehmet Yaprak (44), Mehmet Turan (46), Mehmet Salim Aygün (48), geçen 3 Ekim’de, Milli Emlak’a ait arazi nedeni ile tartıştıkları Önder Küçük ve beraberindekilerin, kendilerine silahlı saldırıda bulunduğunu kaydetti. Yaşanan olayda Yaprak ve Aygün çeşitli yerlerinde yaralanmıştı.
Mehmet Yaprak, silahlı çatışma sonrası 7 yerinden yaralandı.
6 kişi şikayetçi listesinde
İran merkezli Bank Mellat’ın İzmir eski şube müdürü Touraj Mehrdad (50), otel işletmecisi Erhan Akbulut (51) ile medikal firması sahipleri Cihan Yardımcı (33) ile Rubar Eren (32) ise, kendilerinden zorla para alınmaya çalışıldığı iddia ediyor. Rubar Eren ile Cihan Yardımcı, maske ve eldiven ticareti yaptıkları Hikmet Cengiz’in (43) yönlendirdiği Şafak Aksu ile Hakkı Can Meriç’in (40), Jaguar marka araçla gelerek, Eyüpsultan Topçular’daki iş yerleri kurşunladıkları gerekçesi ile şikâyetçi oldu. İddianamede, İranlı Mehrdad ve otel işletmecisi Akbulut'un adı şikâyetçi olarak yer alsa da bu iki kişinin emniyet ifadelerinde kimseden şikâyetçi olmadığı kaydedildi.
'Yaprak ve Turan evi bastı'
Davanın geçen hafta görülen duruşmasında savunması alınan sanık Elif Öztürk (40), şunları kaydetti: "Mehmet Yaprak beni WhatsApp uygulamasından görüntülü olarak aradı. Kendisi otopark gibi bir yerdeydi. Bana köpekleri gösterdi. Kendisi bana insanları döverkenki yüz ifadesini gösterdi. Telefonu kapadı. Mehmet Yaprak geçmişte beni dövdüğü için ben o yüz ifadesini biliyorum. Bir müddet sonra babam beni aradı. 'Elif evi bastılar' dedi. Ben de babama ben gelemem polis gönderiyorum dedim. Evi Mehmet Yaprak, Mehmet Turan basmış. Aşağıda da 3 araba bulunuyormuş. Daha sonra öğrendiğim kadarıyla aşağıdakilerden biri Mehmet Salim Aygün'müş. Ben bunu basına düşen resimlerden babamın görmesi üzerine öğrenmiştim."
İşkence anları videoda
Dosyaya, işlendiği iddia edilen suçlara ilişkin de bir dizi telefon görüşmesi girdi. Kayıtlardan biri 11 Mart 2021 tarihli. Saat 22.37’de gerçekleşen görüşmede, örgüt yönetici olmakla suçlanan Serkan Ersoy, kimliği belirlenemeyen bir kişi ile görüşüyor. Ersoy, Ali Can Sanlı’nın nerede olduğunu sorduğu kişiden “İçeride ceza kesiyor” yanıtını alıyor. Ersoy, “Ne cezası” diye sorunca bu kişi, “Eline sıkacak galiba Özgür’ün” diyor. Ersoy, ise “Yok yok alsın gelsin onu buraya; söyle ona” diyor. Bu kez telefona bakan Sanlı, Ersoy’a “Vuruyorum abi i…i” diyor. Ersoy, ise bu kişiyi yanına getirmesini istiyor. Benzer şekilde, Efdal Alan (36) adlı sanığın, C. T. isimli kişiye yönelik darp videosu da polisin eline geçti. Söz konusu kayıtta Alan, C. T.’ye “Kafana sıkarım. Öldürürüm seni” diyor”
Efdal Alan'ın, C. T.'ye yönelik işkencesi cep telefonunda yapılan incelemede ortaya çıktı.,
Silahı senetlerin yanına koydu
Kumburgaz’da otel işletmeciliği yapan müşteki sanık Zülfü Güray Gül (45) ise, verdiği ifadede, örgüt yöneticisi Serkan Ersoy’un zoru ile senet imzalamak zorunda kaldığını öne sürdü. Ersoy’un kendisini Güzelce Marina’daki G. Restoran’a götürdüğünü belirten Gül şunları söyledi: “Serkan Ersoy silahı masaya koydu. Önder Küçük’ü aradı. Senedi nasıl doldurmam gerektiğini sordu. Ben de silahı görünce korktum. Ersoy bana ‘Sana gece 04.00’e kadar müsaade. Paramı getir yoksa seni vururum. Ben de korktuğum için o gece ne otele ne eve gittim.” Mali sıkıntı yaşayan Gül’ün, Küçük’ten 750 bin lira borç aldığı bilgisi dosyada yer alıyor. Küçük’ten borç para M. Ç. ise, 250 bin liralık borcuna karşılık kendisinden 900 bin lira istendiğini söyledi.
Zülfü Güray Gül'ün, zorla imzalatıldığını söylediği senetler dosyaya girdi.