Bakanlıktan Cumhuriyet'te yer alan "Ankara'da deprem, Soylu'ya polis takibi" haberiyle ilgili açıklama yapıldı.
"Haberle eski Türkiye'de olduğu gibi bu tip iddialar ortaya konularak güvensizlik ortamı oluşturulmasının amaçlandığı" belirtilen açıklamada, başarılı bir şekilde devam eden terör, asayiş, trafik, uyuşturucu gibi önemli operasyonları yürüterek, kamu düzenini sağlamaya çalışan güvenlik güçlerinin yıpratılması ve toplum nezdinde korku, itibarsızlık ve güvensizlik ortamı oluşturulması istendiği belirtildi.
Söz konusu haberde yer aldığı şekliyle, bu tip dinleme takip ve izlemelerin, yargı kararı olmadan kesinlikle yapılamayacağı aktarılan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
"Bu maksatla 2559 sayılı Polis Vazife Salahiyeti Kanunu'nun Ek 7'nci maddesi uyarınca, her yıl istihbarat birimleri 81 ili kapsayacak şekilde iş ve işlemlerinin hukuka uygun olarak yapılıp yapılmadığı yönünden denetlenmektedir. Bu denetlemelerde herhangi bir hukuka aykırılık tespiti yapılması halinde gerekli soruşturma yapılmakta ve soruşturma sonucuna göre hukuki işlem tesis edilmektedir. Haberde yer alan konu ile ilgili 2017'de yapılan denetimlerde usulüne uygun olmayan, yargı kararından yoksun bir dinleme tespit edilmemiştir. Diğer konularda tespit edilen eksiklikler hukuka uygunluk yönünden soruşturulmaktadır. İddia edildiği gibi böyle bir soruşturma ile görevinden alınan personel bulunmamaktadır. İdari bir tasarruf olarak görev yeri değişikliği yapılmış ancak bu soruşturmalar süresince herhangi bir görev yeri değişikliği söz konusu olmamıştır."
"Güvenlik önemlidir ancak özgürlük ve kişisel haklar daha önemlidir"
Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunun altı çizilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Değil Sayın İçişleri Bakanı veya bir devlet büyüğü herhangi bir vatandaşımızla ilgili olarak kasıtlı veya yanlışlıkla dahi olsa hukuk dışında bir işlem gerçekleştirmesi halinde gereği derhal yerine getirilmektedir. Herhangi bir konuda şikayet veya bilgi ulaştığında derhal gerekli inceleme ve soruşturma başlatılmakta ve yasal gereği yerine getirilmektedir. Aslında bu bir itibarsızlaştırma ile kafa karıştırma ve güvensizlik ortamı oluşturma operasyonudur. Güvenlik önemlidir, ancak özgürlük ve kişisel haklar daha önemlidir. Özgürlük güvenlik dengesi yaklaşımı icat edilmiş bir yaklaşımdır. Esas olan hürriyet ve özgürlüktür."