Erdem Atay, "Eğer biz bunu yapmamış erken yayınlamamış olsaydık, AvazTürk bunu vermiş olsaydı, cuntacılar hareketlendi vurguları ile galyana getirmiş olsaydı şu anda bambaşka bir şey konuşuyorduk. Veryansın TV metnin noktasına dokunmadan yayınlayarak aslında oluşabilecek bir kumpası önledi" diye konuştu.
"Eğer bunu ilk verselerdi, sanki bir gün sonra yayınlanacak gibi. Şimdi bu yayınlansaydı 4'ünde ve 3'ünde AvazTürk bu başlıkta vermiş olsaydı, yarın darbe yapılacaktı hikayesi üzerinden bir şey yapılacaktı. Aslında amirallerin bir şeyin hazırlığında olduğu ve bunun sızdırıldığı söylenecekti." diyen Erdem Atay "Ama Veryansın TV bunu yayınlayarak amirallerin aslında iyi niyetli olarak böyle bir duyuru yaptıklarının ortaya çıkmasına vesile oldu. Amiraller yazmışlar bir şey ve basınla paylaşmışlar. Sadece bizimle de paylaşmamışlar" diye konuştu.
Veryansın TV Genel Yayın Yönetmeni Erdem Atay'ın o gece yananlar hakkında açıklamaları şöyle:
"Yaklaşık 8 gündür bu konu konuşuluyor ve Veryansın TV her gün gündemde, her gün ilk yayınladı, neden yayınladı bunlar konuşulurken, hiç kimsenin bizi aramamış olması enteresan. Topa tutanlar da oldu, destek olanlar da oldu. Çok zan altında kaldık. Sessiz kalmayı tercih ettik. İfadeler ortaya çıktıkça zaten gerçekler de ortaya çıktı.
Sabah yayınlanacaktı, akşam bir anda yayınlandı denildi. Veryansın TV'nin bir insiyatifi ile yayınlandığı söylendi. Sayın Aydın Yıldızel, sayın Türker Ertürk'ün avukatı açıkladı. Bir de metnin aynı olup olmadığı tartışıldı. Biz yayınlamışız saat 22.54. İşin garip tarafı ne biliyor musunuz? Biz bu metni yayınladık. 8 gündür hala ilk yayınlayan Veryansın TV mi yoksa AvazTürk mü yayınladı? tartışılıyor. Aslında bütün veriler açık.
İlk söylenen yalanlardan birisi gece 02.00'de girdiğiydi. Bunun üzerinde 3 gün tepinildi. Darbe saati ifadesiyle. Kimse de siteye girip bakmadı.
İkinci söylenen Pazartesi yayınlanacaktı, erkenden yayınlandı vurgusu. İşin gerçeği de o değil zaten. Biz gazeteciyiz, gazeteci haber bulduğu zaman yayınlan. Zaten anayasal bir suç oluşturmayan, Anayasa'nın 25 ve26. maddeleri zaten çok net. Biz de bu gelen metni gördüğümüzde hemen doğrulattık. Hızlı da olmaya çalıştık. Çünkü başka basın kuruluşlarına da verildiği söylendi. Bize yayınlamayın diye de bir şey söylenmedi.
"Biz nesnel verdik, AvazTürk darbeci cuntacı amiraller harekete geçti gibi verdi"
Avukatlarımıza danıştık, burada yasal bir sıkıntı var mı yok mu? Kendi aramızda da tartıştık ve yayınladık. Bunun bir darbe bildirisi gibi algılanmayacağı çok net. Ama bir anda olduysa 23.37'de AvazTürk'te Zihni Çakır adlı bir gazeteci "Bunu ben yayınladım, ilk yayınladım, bir de yayınlayış şekli var. Biz olduğunu gibi nesnel verdik. Zihni Çakır darbeci cuntacı amiraller harekete geçti gibi verdi. Her yerde ilk ben yayınladım diye çıkınca Savcılık da muhtemelen harekete geçti. Savcılık acaba bir şey biliyor da mı bunları yazıyor? diye tanık ifadesine başvurdu.
Bizim bir tanık ifademize başvurulmadı. Zaten tanık ifadesine başvurmak için ortada bir suç yok.
İçeride çok değer verdiğimiz ve suçlu olduğuna inanmadığımız insanlar var. Onların da şu an ifadeleri alınıyor. Ortada bir gazetecilik faaliyeti var bu gazetecilik faaliyeti tartışılıyor.
Bir ayrıntıya dikkat çekmek istiyorum. Biz bu haberi yayınladıktan hemen sonra AvazTürk giriyor, sonra birçok site de girmeye başlıyor. Ancak 00.28'de bir anda özellikle iktidar kanadına yakın birçok sosyal medyada bir hareketleme oldu, Darbe geliyor, söylentiler vs paylaşıldı. Dikkat edin kimse şu tartışmayı yapmıyor. 103 tartışması,103 kişinin isim listesi. Zaten metne hiçbir şekilde dokunmadığımızın kanıtı da bu. Biz de bir gün sonra öğrendik. Aslında bu listede 104 kişi var ama 53 numarası iki kere yazılmış diye. 103 sayısı konuşuldu, işte 15 Temmuz'a 103 gün vardı, mesaj bu şekilde verildi falan. Bütün gece bu konuşuldu. Sonra ortaya çıktı ki 104 kişi var, bütün bu iddialar ortadan kalktı. Bu sefer nereden bulalım acaba nereden karıştırabiliriz ortalığı diye hiçbir anayasal suç olmayan bir noktada denildi ki işte gece yarısı girdi. Gece yarısı da girmedi. O da tutmadı.
İşin daha kötü tarafı, diğer medya kuruluşları bunları konuşmuyor. Hatta Erdoğan'ın bu konu üzerine yumuşak bir açıklaması olduğundan sonra konunun üzerine gidilmedi. Burada başka bir şey var. Konuşulan konu bizim gündemimiz değil. Konu içerik. Biz bu gündemden çıktık. Bize bir top verdiler, oynayın dediler.
"Zihni Çakır'ın ısrarı çok enteresan, darbeyi ben engelledim dedi"
Çok önemli bir ayrıntı anlatmak istiyorum. Zihni Çakır, bu bir haftalık dönemde şunu söylemesi çok enteresandı. İlk biz yayınladık, savcılık isterse ben hemen ifade veririm. Hemen giderim ben bunu savcılığa anlatırım. Darbeyi ben engelledim... İfadeler bunlar. Muhtıra verilecekti, hareketlenme olacaktı bunu ben engelledim. Şaşkınlıkla takip ediyoruz. Israrla ben yayınladım diyor. Israrı anlamakta zorlandık ancak gördük o gece olanları Türkiye ayağa kalmış, sanki darbe olmuş, darbe olursa şunu yaparız bunu yaparız açıklamaları, kurumlardan açıklamalar...
"Yarın darbe yapılacaktı hikayesi üzerinden bir şey yapılacaktı"
Eğer bunu ilk verselerdi, sanki bir gün sonra yayınlanacak gibi. Şimdi bu yayınlansaydı 4'ünde ve 3'ünde AvazTürk bu başlıkta vermiş olsaydı, yarın darbe yapılacaktı hikayesi üzerinden bir şey yapılacaktı. Aslında amirallerin bir şeyin hazırlığında olduğu ve bunun sızdırıldığı söylenecekti. Ama Veryansın TV bunu yayınlayarak amirallerin aslında iyi niyetli olarak böyle bir duyuru yaptıklarının ortaya çıkmasına verile oldu. Amiraller yazmışlar bir şey ve basınla paylaşmışlar. Ben birçok basınla paylaşıldığını biliyorum. Burada isim vermeyeceğim. Zaten ortaya çıkacak. Bizim durumumuz hızlı bir şekilde devreye sokup hızlıca girmemiz. Eğer biz bunu yapmamış olsaydık. AvazTürk bunu vermiş olsaydı .Cuntacılar hareketlendi vurguları ile galyana getirmiş olsaydı şu anda bambaşka bir şey konuşuyorduk. Veryansın TV metnin noktasına dokunmadan yayınlayarak aslında oluşabilecek bir kumpası önledi. Zihni Çakır burada ne yaptı sorusunun en temel noktası. Zihni Çakır'a kim gönderdi bilmem ama Zihni Çakır7a şunu söylüyor. Grupta değildi, imzalamadı, su olmadı bu olmadı. Benim biLdiğim, bizlere gönderilen ve diğer medyaya gönderilen grup kararı ile gönderilen, bizlerin de sonuna kadar vatanseverliklerine güvendiğimiz kişiler.