İşte o yazı:
Yerel yönetimler, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” olarak tanımlanan Türkiye’nin yeni düzeninde çok önemli bir konuma gelmiş bulunmaktalar. Mevcut yasal düzenlemelere bakıldığında yerel yönetimlerin her alanda doğrudan ya da dolaylı yetkilerinin/etkilerinin olduğu görülmektedir. Yerel yönetim alanının giderek daha güçlü bir nitelik kazanacağını da görmek gerekmektedir.
Türkiye siyaseti açısından bir diğer önemli nokta, yerel yönetimlerin genel iktidarın ilk basamağı olduğudur. 1980 sonrasında siyasal değişime bakıldığında kent yönetimleri genel iktidarı elde etmek adına çok önemli bir imkana sahipti ve bu durum şimdi eskisinden çok daha güçlü bir hale gelmiş bulunmaktadır. SHP’nin 1989 yılındaki başarısı ve sonrasında DYP ile koalisyon ortağı olması, Refah Partisi’nin 1994 yılındaki başarısı ve bugüne kadar uzanan AK Parti iktidarı aslında yerel yönetimlerin bir tür ön iktidar süreci olduğunu göstermektedir.
2019 yılının Martında yapılacak yerel seçimlere hem CHP hem AK Parti en iyi adaylarıyla girmek için büyük mücadele verecektir. CHP’nin avantajı Türkiye’nin en büyük ilçelerinde koyduğu belediye başkanlarının çok başarılı performans göstermesi, AK Parti için ise dezavantaj Büyükşehir Belediye Başkanlarını görevden almak zorunda kalmasıdır.
CHP Ne Yapacak?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 2014 yılında yerel seçimlere giderken genç adaylara ağırlık vereceğini ve yeni bir sosyal demokrat kadro oluşturacağını ifade etmişti. Bugün birçok kentte bunun başarıldığını görüyoruz. Bu başkanların yeniden gösterileceğini, isteyen başkanın büyükşehir adayı yapılacağını söylemek mümkün. Elbette bu belirlemeler farklı araştırmalarla desteklenecek ya da test edilecektir.
CHP’nin Sloganı: Derman Belediyeciliği
Cumhuriyet Halk Partisi, AK Parti döneminde yine AK Partililerin kendi ifadesiyle “kentlere ihanet edildiğini” düşünmekte ve bunun için kent yönetim vizyon belgesi hazırlamaktadırlar. Hem kentlerin hem de kentte yaşayanların biriken sorunları ve mevcut AK Parti yönetimlerinin artık bunları çözemeyişi halkın gündelik söylemiyle bir dert deryasına dönmüş kentleri her alanda yeniden yapılandırılmasını gerekli kılmaktadır. Bu yüzden CHP derde derman belediyecilik formülasyonu üzerinden kampanyasını yürütecektir.
CHP’nin Yıldız Başkanları…
Cumhuriyet Halk Partisi’nin ülkenin farklı kentlerinde yeni bir kent anlayışını yaşama geçiren
Çok başarılı belediye başkanları var ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu başkanları yeniden göstermesi kendi iddiasının zorunlu bir sonucu olacak. Adana’nın en büyük ilçesi olan Seyhan’da Zeydan Karalar’ın başarısı, Antalya’nın en büyük ilçesi olan Muratpaşa’da Ümit Uysal’ın başarısı, Türkiye’nin en büyük ilçesi olan Çankaya’da Alper Taşdelen’in başarısı, Yenimahalle’de Fethi Yaşar’ın başarısı, İstanbul’da Beylikdüzü’nde Ekrem İmamoğlu’nun, İstanbul Maltepe’de Ali Kılıç’ın başarısı, Marmara Belediyelerinde ağabey olarak görülen Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’ün başarısı, İzmir’de Seferihisar’da Tunç Soyer’in ve Karşıyaka’da Hüseyin Mutlu Akpınar’ın başarısı, Erzurum Çat’ta Arif Hikmet Kılıç’ın başarısı yeni nesil sosyal demokrat bir kadronun oluştuğunu göstermektedir. Bu başkanların devam edeceği konusunda kimsenin bir şüphesi bulunmamaktadır. CHP diğer ilçelerde performansa dayalı bir ölçüm yapacaktır ve buna göre adaylarını belirleyecektir. Ama CHP açısından tarihi mesele İstanbul, Ankara, Adana, Mersin, Antalya ve Balıkesir’in alınmasıdır. Bu konuyu bir sonraki yazıda ele alacağız.