TBMM'de partisinin grup toplantısında konuşan Akşener, gıda maddelerindeki fiyat artışını ve hükümetin 'fırsatçılara' karşı aldığı önlemleri eleştirdi. Akşener, "Her kriz döneminde elbette fırsatçılar olur. O fırsatçılara da hükümet gereğini yapar. Tüketen vatandaş feryat ediyor. Aynı zamanda bunu üreten çiftçi de, getiren de feryat ediyor. Bu işte bir gariplik yok mu? Peki İstanbul'a nasıl gelecek bu ürünler? Zamların sorumlusu dediğiniz o fırsatçı iktidar olmasın. Bunun üzerine damat Berat Bakan diyor ki; 'Sebze ve meyvenin fiyatı taşımacılık yüzünden artıyormuş. Yani pahalılığın sebebi Muğla'dan, Niğde'den yola çıkan kamyonların şoförleriymiş. Biz bugüne kadar nohut almak için Kahramanmaraş'a, portakal almak için Antalya'ya mı gidiyorduk? İyice şaşırmış bu adam! Gerçekten böyle diyor. Fiyatlar taşımacılıktan artıyormuş. Nakliye fiyatlar için elbette bir kalemdir ama günaydın be kardeşim. Anlayacağın nakliye işi yeni değil. Otoyolları o kadar pahalı hale getirdiler ki... Mazot o kadar pahalı ki... Biz yapıcı muhalefet yapıyoruz fakat eleştirilerimiz ciddiye alınmıyor. Sadece oy almak için bu adımları atmakla bu iş yürümez. Halciyi, marketi suçluyorsunuz. Şimdi de çıkmış nakliyeciyi suçluyorsunuz. Kimseye suç atmayın. Suçlu sizsiniz kardeşim." dedi.
'5 YIL BOYUNCA ADIM ADIM NE YAPACAĞIMIZ BELLİ'
Yerel seçim öncesi partisinin belediye başkan adaylarına 'yemin' imzalatacaklarını, adayların attıkları imzayla kendilerini millete bağlayacaklarını kaydeden Akşener, şöyle konuştu:
"Belediyeyi kazandığımızda 5 yıl boyunca adım adım ne yapacağımız belli. Bir an evvel hızlıca uygulamaya koyacağız. Milli duruştan ortak akla, akıllı iyi kentlerden dar gelirliye verilecek desteklere. Yaş almışlarımız için iyi yaşam evlerine hatta komşu ve mahalle kültürüne kadar birçok projemiz hazır. Göreceksiniz milletimiz; İYİ Parti'nin illeri, ilçeleri nasıl yönettiğine bakıp, iktidarı da bize verecek. Bu kimlik 82 milyon kişinin ortak tapu senedir. Göreceksiniz; vatandaşımıza bu güveni, bu huzuru yaşatacağız. 'İyi belediyecilik' kitabında, iyi başkan ne yapmaz? Lüks içinde yaşamaz, lüks makam araçları kullanmaz. Kendisi ya da yakınları sebepsiz yere zenginleşmez. Personel alımında hısım akraba olmaz. Türkiye Cumhuriyeti'nin değerleriyle ters düşenlerle işi olmaz. Dini inançları siyasi malzeme yapmaz. Bunun yerine mukaddes dinimizin ışığında, her işinde hakkaniyet arar. Hayvan haklarını ihmal etmez. Kimseyi küçümsemez."
'KOLTUKLARIN BEKASI TEHLİKEDE DEĞİL'
'Beka' tartışmasıyla ilgili de Akşener, "Diyorum ki 'Korkmayın'. Koltukların bekası tehlikede değil. Sandığa giderken, koltukların bekası tehlike altında değil" dedi.
İstanbul Kartal'da çöken binaya ilişkin ise Meral Akşener, "İYİ Parti, bu olayın peşini bırakmayacak. 'Bu olaydan alacak çok dersimiz var' diyorlar. 25 senedir ders alsaydınız bunu yaşamazdık. Can kaybı var, yaralı var, enkazın etrafında bir de nutuk çeken Çevre ve Şehircilik Bakanı var. Siz değil miydiniz İstanbul'un üzerinde helikopterle gezerken, 'Şu arsa şu vakfa devredilsin' diyen? İstanbul'u şehir olarak katlettiniz. Şimdi çöken binalarla insanlar bedelini ödüyor" diye konuştu.
'ÇUKURA DÜŞMEYECEK DEVLET TECRÜBEMİZ VAR'
Türkiye'de son dönemde helikopter kazalarının arttığını kaydeden Akşener, "İstanbul Çekmeköy'de helikopter kazasında vefat eden şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Son günlerde helikopter kazaları artıyor. Bu konunun da araştırılacağına inanıyorum" diye konuştu.
Çıktıkları yoldan dönmeyeceklerini, parti için kurulan bütün tuzakları aşacaklarını vurgulayan İYİ Parti lideri Akşener, şunları söyledi:
"Bütün tuzakları aşıp hedefe ulaşabilenlere, zümrüdü anka denir. İYİ Parti, Türk milletinin zümrüdü ankasıdır. Elbette menzile varana kadar sendeleyenler, geriye dönenler olacak, nefsine yenilenler olacak; ama bu yürüyüş durmayacak. Bizi çekmek istedikleri çukura düşmeyecek kadar devlet tecrübemiz var, çok şükür. Doğru gördüğümüz yolu kimseyi kırmadan önermeye devam edeceğiz. Evet, ekonomideki kötü gidişata, yargıdaki haksızlıklara öfkeleniyoruz. Sınırımızdaki güvenlik problemlerine şahit olduğumuz zaman öfkeleniyoruz ve bu sorunları çözmek istiyoruz. Vatanını seven herkes aynı duyguları yaşıyor. Hislerimiz bizi ayrıştırmamalı aksine birleştirmeli. Buradan ülkemin her köşesine sesleniyorum. Bu nezaket dilini devletin en tepesinden başlayarak 82 milyon vatandaşımızın da benimsemesini istiyoruz."