'Ben ekonomistim' yönetimi Türkiye'yi derin bir ekonomik krize sürükledi. Yurttaşlar ucuz ekmek ve et kuyruklarında saatlerce bekliyor. Açlık Sınırı asgari ücreti sollamışken emekli sefalet ücretine mahkum edildi.
10 bin lira maaş alan emekli inim inim inlerken on binlerce liralık maaş alan AKP'li vekiller de sokağa inemez hale geldi.
TBMM kulislerinde AKP'lilere gelen sokak tepkisi sıkça dile getirilmeye başlandı.
Cumhuriyet'ten Selda Güneysu'nun haberine göre; AKP’liler kulislerde “Sahaya inmeye çekiniyoruz. Karşılaştığımız her vatandaş geçim sıkıntısından, emekli maaşlarının yetersizliğinden sözü açıyor” sözleriyle dert yanmaya başlamış.
Vekiller, yurttaşların kendilerine şu serzenişlerde bulunduğunu anlattı:
"HEPİNİZİN TUZU KURU"
“Markete gittiğimizde, aldığımız bir şeyi ikinci kez aynı fiyata alamıyoruz. Her şeye zam üstüne zam geliyor. ‘Devlet zor durumda’ diyorsunuz, ‘Elbirliği ile bu işin üstesinden geleceğimizi’ söylüyorsunuz, ancak vatandaşın sırtına yükleniyorsunuz. Sürekli vergiler artıyor. Neden zenginlerden değil de geçim sıkıntısı yaşayan vatandaşlardan vergi alıyorsunuz? Hepinizin tuzu kuru. Emekli maaşı ve asgari ücretle siz geçinin, geçinebilir misiniz?
"VERECEK NEYİMİZ KALDI"
"Verecek neyimiz kaldı?: Her şeye kat kat vergi geldi. Yeni bir vergiden de söz ediliyor. Artık bir canımız kaldı, onu da mı alacaksınız? Verecek neyimiz kaldı? Zaten geçinemiyoruz, siz bize ‘Ölün’ mü diyorsunuz? Dişini sık sık nereye kadar? Kiralarda yüzde 25 sınırını kaldırdınız. Kiraların önüne nasıl geçeceksiniz? Zengin daha zengin, fakir daha fakir oldu."
"HASTA OLSAK HASTANELERE GİDEMİYORUZ"
"Gençlerimiz neden işsiz?: Çocuklarımızı güç bela okutuyoruz, iş bulup kendilerini kurtarsınlar istiyoruz ama iş de yok. Gençlerimiz neden işsiz? Neden bizim çocuklarımız iş bulamıyor? Hasta olsak hastanelere gidemiyoruz. Artık bir çözüm bulun. Bu nereye kadar böyle gidecek?"