Eski AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa eski Milletvekili Selçuk Özdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara Çubuk’ta katıldığı şehit cenazesinde uğradığı saldırıda Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın saldırganlara yönelik konuşmasında “Değerli arkadaşlarım, mesajlarınızı verdiniz, tepkinizi gösterdiniz” sözlerine büyük tepki gösterdi. Milli Savunma Bakanlığı yapan bir kişinin, halkı sakinleştirmek adına ‘mesajlar verdiniz, tepkinizi gösterdiniz’ diyemeyeceğini ifade eden Özdağ, “ Milli Savunma Bakanı, olayı meşru gösterir gibi, saldırganları mazur gösterir gibi bir dil kullanamaz. Eğer bir panik içinde kulanmışsa bir özür borcu var Türkiye’ye ve Kılıçdaroğlu’na. Bilinçli olarak yaptıysa zaten o görevde bulunmasına hiç gerek yok” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na geçmiş olsun dileklerini ileten Özdağ, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun geçmişte söylediği, “CHP’lileri ‘cenaze namazına almayın valiliklere talimat verdim’ ifadelerine göndermede bulunarak, “Sayın Soylu’nun da bir özür borcu var Türkiye’ye. Siyasetçiler anlık konuşmazlar, olayların anlık ve günlük değerlendirmesini yapmazlar sözlerinin nereye gideceğini düşünürler. Neye mal olacağını düşünürler. Türkiye 1950’lerden itibaren 60’lerden, 70’lerden, 80’lerden, 28 Şubat’tan ders alması lazım. 17-25’ten ders alması lazım. Siyasetçileri sorumlu siyaset yapmaya davet ediyorum” dedi.
16 Nisan Referandumu ve öncesinde Meclis'te yapılan Başkanlık sistemi oylamasında 'Evet' dediği için yanıldığı açıklamalarıyla kamuoyunda en çok konuşulan isim olan eski AKP Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, ‘Türkiye Gündemi’nin CHP liderine düzenlenen saldırıyla ilgili sorularına şu değerlendirmeyi yaptı:
'Meclis başkanını göreve çağırıyorum'
Bu çok çirkin bir saldırı, saldırıyı yapanları kınıyorum. Daha önce de Süleyman Soylu’nun demeçleri vardı. CHP’lileri ‘cenaze namazına almayın valiliklere talimat verdim’ ifadeleri vardı. Bunlar devlet adamlığı sorumluluğu içinden söylenmiş cümleler değil. Hukuk devletinde herkes acıları beraber paylaşarak azaltır, sevinçleri beraber paylaşarak çoğaltır. Bunların arkasında kimler var, niçin bu saldırıyı yaptılar bunların hepsini araştırmak gerekiyor. Hem bir yandan Meclis başkanını göreve çağırıyorum, Türkiye’de ki tüm siyasetçilere sorumlu demeçler vermeye, birleştirici, yapıcı, uzlaştırıcı birlikte hareket etme noktasında sevgi dilini kullanmaya davet ediyorum.
“Üniter yapı içerisinde cumhuriyeti demokrasiyle, hukuku adaletle devletimizi liyakatla ehliyetle buluşturmak mecburiyetindeyiz”
Özellikle üsluplara dikkat etmek zorundayız yukarıda konuşmalar aşağıya yansıyor. Yukarıda Türkiye’yi yönetenler üsluplarına dillerine dikkat edecekler. Kimden gelirse gelsin her türlü saldırı ve şiddete karşıyız. Teröre karşıyız, üniter yapı içerisinde cumhuriyeti demokrasiyle, hukuku adaletle devletimizi liyakatla ehliyetle buluşturmak mecburiyetindeyiz. Başka devlet, başka vatan, başka Türkiye yok. Bu nedenle tüm siyasetçilere, devleti yönetenlere, aydınlara, büyük sorumluluk düşüyor. Gelecek kuşaklara, bırakabileceğimiz zengin ve özgür bir Türkiye olsun. Kamplaştıran Kutuplaştıran, ayrışan bir Türkiye olmasın. O nedenle Kemal Kılıçdaroğlu’na geçmiş olsun diyorum. Olayı yapanları kınıyorum. Devletimizi yönetenlere de en kısa zamanda faillerini bularak arka planında kimler olduğunu bulmaları gerekir.
'Sayın Soylu’nun da bir özür borcu var Türkiye’ye'
Sayın Soylu’nun da bir özür borcu var Türkiye’ye. Siyasetçiler anlık konuşmazlar, olayların anlık ve günlük değerlendirmesini yapmazlar sözlerinin nereye gideceğini düşünürler. Neye mal olacağını düşünürler. Türkiye 1950’lerden itibaren 60’lerden, 70’lerden, 80’lerden, 28 Şubat’tan ders alması lazım. 17-25’ten ders alması lazım. Siyasetçileri sorumlu siyaset yapmaya davet ediyorum.
'Milli Savunma Bakanlığı yapan kişi, orada ‘mesajlarınızı verdiniz, tepkinizi gösterdiniz’ diyemez'
Eski Genelkurmay Başkanı, Türk silahlı Kuvvetlerinin en üst makamına kadar gelmiş şu anda Milli Savunma Bakanlığı yapan kişi, orada halkı sakinleştirmek adına ‘mesajlarınızı verdiniz, tepkinizi gösterdiniz’ diyemez. Bu ayıplı bir iştir. Bir siyasetçiye yumruk atmak mesaj değildir, tepki değildir. Yıplı bir iştir, suçtur. Milli Savunma Bakanı halkı yatıştırırken, halkın o birilerini yaptığı eylemi meşru ve mazur gösteremez. Çözüm sürecinde bende çok katıldım cenazelere. O zaman MHP’liler, bazı CHP’liler, o zaman AK Partililere karşı tepkilerini gösteriyorlardı. O zaman da söyledim bunlar yanlıştır.
'Cenaze hepimizin ortak değeridir. O zaman da aynı tepkileri gösterdim'
Cenaze, şehit milletimize aittir. Herkes töreye uygun hareket edecektir. Milli Savunma Bakanı da yanlış cümle kullanmıştır. Olayı meşru gösterir gibi, saldırganları mazur gösterir gibi bir dil kullanamaz. Eğer bir panik içinde kulanmışsa bir özür borcu var Türkiye’ye ve Kılıçdaroğlu’na. Bilinçli olarak yaptıysa zaten o görevde bulunmasına hiç gerek yok.
Hülya Karabağlı - Türkiye Gündemi