AKP tabanında Damat Albayrak gözden düştü, Damat Bayraktar'a sempati artıyor

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a AKP tabanında gösterilen tepkiyi köşesine taşıdı.

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Barış Terkoğlu,  Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a AKP tabanında gösterilen tepkiyi köşesine taşıdı.

Parti tabanında ekonmideki kötü gidişin sorumlusu olarak Bakan Albayrak gösterilirken, Erdoğan’ın diğer damadı Selçuk Bayraktar’a ise yoğun bir sempati beslendiğine dikkat çekti.

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu’nun “Hangi damat: Berat mı, Selçuk mu?” başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:

Davutoğlucuların en çok okuduğu Karar gazetesinin ekonomi sayfalarında gördüm. Krize rağmen başka yöne giden bir sanayi kalemi vardı. Mayıs ayında ulaşım araçlarının imalatı yüzde 115 artış göstermişti. Yazar İbrahim Kahveci’ye göre bu araç, son dönem büyük gelişme gösteren İHA, yani “insansız hava aracı”ydı. İHA deyince herkesin aklına doğal olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar geliyor. Haliyle ekonomide kötü gidişattan Damat Berat Albayrak sorumlu tutulurken, öbür damadın adı krize rağmen yaşanan üretim patlamasıyla anılıyor.

Aynı ailenin içinde yaşanan bu ekopolitik sarkacı düşünürken olayı magazinleştiren Erdoğan’ı desteklediğini bildiğim arkadaşım oldu. Söze girişti: “Zaten partinin tabanında da hep ‘Berat mı, Selçuk mu’ soruluyor.” “Nasıl yani” dedim? Artık saklanacak hali kalmamıştı. Parti tabanının başarısızlıkların sorumlusu olarak gördüğü Berat Albayrak’a karşı duyulan alerji günden güne artarken, Selçuk Bayraktar’a duyulan sempati de katlanarak büyüyordu. Bu da iki damadın zihin terazilerinde tartılmasına neden oluyordu. “Mesela” dedim? Demez olaydım. Bir sürü kriter varmış. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve çocuklarının Kısıklı’da birbirine yakın villaları vardı. Berat Albayrak da eşiyle burada oturuyordu. Buna karşın Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “izin verirseniz benim evimde oturalım” diyerek rıza almış ve İstanbul’un başka bir semtinde kendi evine taşınmıştı. Tabii efsaneler başladı mı bitmiyor...

DÜNÜRLERİN FARKI

Berat Albayrak, İslamcı bir ailede yetişmişti. Sadık Albayrak’ın oğluydu. Selçuk Bayraktar’ın babası Özdemir Bayraktar da milli görüş kökenliydi. Ancak Bayraktar ailesi de, Selçuk ailesi de, daha çok milliyetçimuhafazakârkimliğiyle öne çıkıyordu.

Berat Albayrak’ın “İslamcı mütefekkirler” arasında sayılan babası FETÖ davaları sürecinde “kandırılmıştı”. Balyoz kumpas belgelerinin ardından askerlerin aleyhinde FETÖ’cü savcılara şikâyet dilekçesi vermişti.

Selçuk Bayraktar’ın babası ise yıllardır TSK personeliyle iyi ilişkileriyle biliniyordu. 28 Şubat döneminin ardından bile askeri projelerde TSK ile sorunsuz çalıştı.

Şirketlerinde birçok emekli askere görev vermesi bir yana, Balyoz davasında tutuklanan askerlerin Silivri’deki ziyaretçilerinden biriydi. Mahkemeleri takip ediyor, cezaevine gidip hatırlarını soruyordu. Öyle ki tahliye oldukları gün cezaevi kapısında karşılayanlar arasındaydı.

Balyoz kumpasında hedef alınan Ahmet Yavuz, “O hep benim yanımdaydı. Sadece benim için değil, Hasan Iğsız General için de, Ergin Saygun General için de, diğer arkadaşlarım için de çabaladı” diye anlatıyordu. Bu bilinmeyen ilişki nedeniyle Selçuk-Sümeyye Bayraktar’ın düğününde kumpas mağduru askerlerden bazıları davetliler arasındaydı.

Türkiye Haberleri