İktidar medyasının sonra günlerde geldiği yer eleştiren Balaban, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal'ın açıkladığı Sosyal Medya Etik Kuralları'nın ardından yaşananları kaleme aldı.
Balaban'ın yazısının ilgili bölümü şöyle;
Ne yazık ki bugün hakaret ve argo Türk siyasetinde sıradanlaşmış, muhalif ve iktidar savunucuları agresifleşerek; aile, ev, kadın gibi kavramlarıyla birbirlerine karşı eleştiri tadında küfür ve argo sıradanlaşmıştır.
Ancak medya etik kuralları açıklandıktan bir ay içerisinde TV ekranlarında sıkça gördüğümüz Ak Parti Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcıları Şamil Tayyar ve Emre Cemil Ayvalı ‘farklı nedenlerden’ ötürü istifa etti. Lakin yıllardır Ak Parti’nin ekran yüzü olan ‘nasıl olduğunu anlamadığımız’ birçok gazeteci, eski/yeni milletvekili, moderatör, hukukçu, siyasetçi yüzlerce şahıs AK Parti’nin ciddiyetine halel getirirken, güvenirliliği sorgulatırken, samimiyetini tartışma konusu yaparken herhangi birine yaptırım, müeyyide veya resmi bir reddiye yapılmadı.
CHP ve laik zihniyetin medya dilini yıllarca eleştirdik, mağdur olduk; bugün geldiğimiz durum muhafazakâr medyanın sekülerleşerek hiçbir değerimizle örtüşmeyen bir dil ve tavır içerisine girdiğini görüyoruz. Gücün verdiği bir şımarıklık söz konusu olmakla birlikte belli kişilere tanınan iltimas ve öncelik; kaba davranış ve sözlerinde emsal teşkil edilmesine neden oluyor.
Bu bağlamda kişisel ihtiras, eleştiriye tahammülsüzlük, sorunları halının altına süpürerek yüzleşmemek son kertede inandırıcılık problemine neden olduğu gibi meşruiyeti de sorgulatır hale getiriyor; üstelik bunca yazılı ve görsel medya gücüne rağmen… Nihayetinde eleştiri, ‘Zihinsel bir gusül abdesti’ almaktır. Hataları yapmamak, handikapları ön almak ve kestirmek demektir.
Bu bağlamda AK Parti’nin kendi içerisinde bir özeleştiri yapmasını kıymetli buluyorum. Ancak AK Parti kurumsal yapısı, dolayısıyla Medya ve Tanıtımdan sorumlu Mahir Ünal’ın artık belli bir takım tasfiyeleri/tasfiye niteliğindeki açıklamaları yapmasını kaçınılmaz değerlendiriyorum. Bunun için medyadan düzenli eleştiri talep etmesini, Twitter’da en azından TC kimlik numarasıyla hesap açılmasını, sorunları halının altına süpürülmeyerek; bakan, vekil, belediye başkanı, parti yöneticisi hatta Cumhurbaşkanı ve mahalle temsilcilerine kadar bir performans ölçümü ve eleştiri birimi kurmasını tavsiye ediyorum. Vesselam.