Ağustos ayında o ürün grubunda kriz başlayacak! Herkesi etkileyecek

CHP'li Ömer Fethi Gürer, artan yem fiyatları, iklim değişikliği gibi nedenlerle süt krizinin yaklaştığını vurgulayarak küçük işletmelerin ve süt üreticilerinin büyük sıkıntılar yaşamaya başladığını belirtti.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, artan yem fiyatları ve iklim değişikliği nedeniyle küçük işletmelerin hayvancılığı sürdüremediğini belirtti ve ağustos ayında süt krizinin ortaya çıkmasının olası olduğunu ifade etti.

TBMM'de düzenlediği basın toplantısında üreticilerin yaşadığı sorunlara dikkat çeken Gürer, süt piyasasındaki belirsizliklerin besicileri zorladığını vurguladı.

Gürer, ithal yem fiyatlarındaki sürekli artışın üreticileri büyük bir sıkıntıya soktuğunu belirterek, 50 kilogram süt yeminin fiyatının 600 lirayı geçtiğini söyledi.

Küçük aile tipi işletmelerin kendi yemini üretmemesi durumunda hayatta kalma olasılığının düştüğüne dikkat çeken Gürer, Arpa fiyatındaki yüzde 3'lük artışın bile benzer yem ürünlerindeki yüksek fiyat artışlarını dengelemekte yetersiz kaldığını ifade etti.

"KAŞAR PEYNİRİN KİLOSU 700'Ü BULDU"

Süt ürünlerinin raftaki fiyatlarının yükseldiğini belirten Gürer, “Rafta işlenmiş süt litresi 33 ile 45 lira aralığında satışa sunulurken, peynir fiyatları kilosu 400 liraya, kaşar peyniri ise 700 lirayı bulmuş durumda. Markalara göre ürün fiyatları ise değişiklik göstermektedir. İthal tereyağı özellikle İran’dan getirildiği söyleniyor. 2023 yılında TÜİK verilerine göre 6 bin 384 ton ithalat yapıldı ve 35 milyon 325 bin dolar yurt dışına ödendi. Bu yılın ilk beş ayında ise 3 bin 129 ton ithalat karşılığında 16 milyon 953 bin TL ödendi” dedi.

"KRİZ RİSKİ ARTIYOR"

Türkiye'deki süt üretimindeki sorunlara ve çiğ süt piyasasındaki belirsizliklere dikkat çeken Gürer, "Süt ineklerinin 2020 yılında kesime gitmesi nedeniyle süt üretiminde ciddi düşüşler yaşandı" diye konuştu.

Süt piyasasında yaşanan mevsimsel artışın ardından sanayicilerin mevcut sütleri kalite, katkı maddesi, koku ve tat gibi nedenlerle almaktan kaçındığını kaydeden Gürer, “Sanayiciler, mevsimsel süt artışını bahane ederek fiyatları olabildiğince düşük tutuyor ve üreticiden doğrudan ürün almayı daraltıyor. Bunun yerine, aracı süt müteahhitleri aracılığıyla ucuza süt almayı tercih ediyorlar. Süt pazarında belirsizlikler ve kriz riski artıyor" ifadesinde bulundu.

"AİLE TİPİ İŞLETMELER EZİLİYOR"

Gürer, süt tozu ithalatına ilişkin verileri de paylaşarak, “2023 yılında Türkiye'ye 687 ton süt tozu ithal edilip 2 milyon 669 bin dolar ödendi. Ancak, 2024 yılının ilk beş ayında ithal süt tozu miktarı 340 ton oldu ve 952 bin dolar yurt dışına ödendi. Bir yanda ithalat lobisi, diğer yanda ihracat lobisi arasında küçük aile tipi işletmeler ezilmektedir” dedi.

Gürer, süt tozu ithalatının acilen durdurulması gerektiğini belirterek, “Tereyağı ve peynir üreticilerini koruyacak, aynı zamanda sanayiciyi de zor durumda bırakmayacak politikalar geliştirilmelidir. Hayvan refahını sağlayacak yatırımlara ağırlık verilmeli ve özellikle önümüzdeki dönemde sütte oluşacak düşüş göz önünde bulundurularak gerekli önlemler alınmalıdır” dedi.

Gürer, çözüm üretilmemesi durumunda ithalatın devam edeceğini, raftaki peynir, süt, yoğurt ve tereyağı fiyatlarının artacağını, üreticinin sıkıntıya düşeceğini ve tüketicinin pahalı ürün almaya devam edeceğini ifade ederek, “Bu dengeyi sağlamak ve politika olarak düzenlemek, siyasi iktidarın sorumluluğu ve görevidir” değerlendirmesini yaptı."

Türkiye Haberleri