Kamuoyunda "9. Yargı Paketi" olarak bilinen Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi.
"9. Yargı Paketi" kapsamında yapılan değişiklikler arasında Ceza Muhakemesi Kanunu, İcra ve İflas Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunlar bulunuyor.
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, teklifin kabul edilmesinin ardından yaptığı açıklamada görüşmelerinin yaklaşık 20 saat sürdüğünü belirtti.
Ayrıca komisyon sürecinin verimli ve başarılı geçtiğini vurgulayan Yüksel, komisyondaki görüş ayrılıklarına ilişkin hükümlerle ilgili AK Parti Grubu'nun ilgili bakanlıklar ve diğer paydaşlarla gerekli etki analizleri yapacağını açıkladı.
ELEKTRONİK ORTAMDA AÇIK ARTIRMA DÜZENLEMESİ
Yeni teklif ile İcra ve İflas Kanunu'nda değişiklik yapılacak. Bu düzenlemeye göre, elektronik ortamda açık artırma suretiyle yapılan satışlarda teklifler arasındaki fark, satışa çıkarılan malın muhammen kıymetinin binde beşinden ve her halde 1000 Türk lirasından az olamayacak.
Açık artırmanın son 10 dakikası içinde yeni bir teklif verilmesi halinde, artırma süresi 3 dakika uzatılacak. Eğer uzama süresi içinde yeni bir teklif verilirse, her yeni tekliften itibaren açık artırma süresi tekrar 3 dakika uzatılacak. Ancak, uzama sürelerinin toplamı bir saati geçemeyecek. Bu bir saatlik süre Adalet Bakanlığı'nın kararıyla kısaltılabilecek, uzatılabilecek veya kaldırılabilecek ve bu kararlar Bakanlık'ın resmi internet sitesinde duyurulacak.
PARASAL SINIRLARDA DEĞİŞİKLİK
İcra ve İflas Kanunu'nun Ek 1'inci maddesindeki düzenleme ile parasal sınırlarda yeniden değerleme oranında artırma yapılacak. Yeniden değerleme sonucunda belirlenen sınırların 10 Türk lirasını aşmayan kısımlarının dikkate alınmayacağı hükmü, 1000 Türk lirasını aşmayan kısımlar dikkate alınmayacak şekilde değiştirilecek. Buna göre, yeniden değerleme sonucu belirlenen parasal rakamın 1000 lirayı geçmeyen küsuratı dikkate alınmayacak.
İSTİNAF VE TEMYİZ KANUN YOLU DÜZENLEMESİ
İstinaf ve temyiz kanun yoluna başvuruda esas alınan parasal sınırda yeniden değerleme nedeniyle meydana gelen artış, bölge adliye mahkemesinin kaldırma veya Yargıtay'ın bozma kararları üzerine yeniden verilen kararlar hakkında uygulanmayacak. İlk karar tarihinde geçerli olan parasal sınırlar esas alınacak.
AVUKATLIK KANUNU'NDA DEĞİŞİKLİK
Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı doğrultusunda, Avukatlık Kanunu'nda da değişiklik yapılacak. Adli yardım ödeneğinin barolar arasındaki dağıtımında, birden fazla baronun bulunduğu illerde, her 5 bin nüfus için tespit edilecek toplam puanın yüzde 30'u o ilde bulunan barolar arasında eşit olarak, kalanı ise o ilde levhaya kayıtlı toplam avukat sayısına bölündükten sonra elde edilen rakamın her baronun üye sayısına çarpımı sonucu elde edilecek puana göre dağıtılacak.Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavı'nda soru sorulacak alanlar arasına "milletlerarası hukuk", "milletlerarası özel hukuk", "genel kamu hukuku ve sosyal güvenlik hukuku" eklenecek. İhtiyaç duyulması halinde bu alanlara, yönetmelikle yeni hukuk alanları eklenebilecek.
HUKUK MESLEKLERİNE GİRİŞ VE İDARİ YARGI ÖN SINAVLARINA YENİ ALANLAR EKLENİYOR
Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavı'nda soru sayısı 100'den 120'ye çıkarılacak. Sınavlara yeni alanların eklenmesi ve sınavların yapılma şekli ile sınavlara ilişkin diğer hususlar Hakimler ve Savcılar Kurulu, Yükseköğretim Kurulu, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı, Türkiye Barolar Birliği ve Türkiye Noterler Birliğinin görüşü alınarak Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenecek.
Yapılan düzenlemeler ile Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavı'nda soru sorulacak alanlar genişletiliyor. "Milletlerarası hukuk", "milletlerarası özel hukuk", "genel kamu hukuku" ve "sosyal güvenlik hukuku" bu alanlara dahil edilecek. Gerekli görüldüğünde bu alanlara, yönetmelikle yeni hukuk konuları eklenebilecek.
Bu sınavlarda soru sayısı 100'den 120'ye çıkarılacak. Sınavlara yeni alanların eklenmesi ve sınavların yapılma şekli, Hakimler ve Savcılar Kurulu, Yükseköğretim Kurulu, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı, Türkiye Barolar Birliği ve Türkiye Noterler Birliği'nin görüşleri alınarak Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenecek.
TEK HAKİMLE ÇÖZÜMLENECEK DAVALAR
Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikle, tek hakimle çözümlenecek davalara ilişkin parasal sınırlar her yıl Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298'inci maddesi hükümleri uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılacak. Tek hakimle çözümlenecek davaların belirlenmesinde dava tarihindeki parasal sınır esas alınacak.
İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU'NDA YENİLİKLER
İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda yapılan değişikliklere göre, konusu 31 bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında verilen kararlar kesin olacak ve istinaf yoluna başvurulamayacak.
Aynı kanunda, konusu 920 bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar temyiz edilebilecek. Ayrıca, konusu 270 bin Türk lirasını aşıp 920 bin Türk lirasını aşmayan davalar ve istinaf incelemesinde kaldırma kararı üzerine yeniden verilen kararlar da temyiz yoluna başvurulabilecek.
Bu kanunda öngörülen parasal sınırlar, her yıl Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298'inci maddesi hükümleri uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılacak. Belirlenen sınırların 1000 Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmayacak.
Duruşma yapılmasının zorunlu olduğu davalarda, dava açıldığı tarihteki parasal sınır esas alınacak. İstinaf veya temyiz yoluna başvurulabilecek kararlar ise, ilk derece mahkemesi veya bölge idare mahkemesi tarafından verilen nihai kararın tarihine göre değerlendirilecek. Nihai karar tarihinden sonra parasal sınırlarda meydana gelen artışlar, bölge idare mahkemesinin kaldırma veya Danıştay'ın bozma kararları üzerine yeniden görülen davalarda uygulanmayacak.
HAKİM VE SAVCI YARDIMCILIĞI MÜLAKATI'NA ÇAĞRILACAK ADAY SAYISI DEĞİŞİYOR
Hakim ve Savcı Yardımcılığı Sınavı'nda da bazı değişiklikler yapılıyor. Bu sınavlarda "milletlerarası hukuk" ve "milletlerarası özel hukuk" alanlarından da sorular yer alacak. İdari Yargı Hakim Yardımcılığı Sınavı'nda ise ticari işletme-şirketler hukuku alanından sorular sorulabilecek.
Mülakat aşamasına çağrılacak aday sayısında değişiklik yapılacak. Mevcut uygulamada iki katı fazla aday çağrılırken, yeni düzenleme ile ilan edilen kadro sayısının bir katı fazla aday mülakata çağrılacak.
Hakimler ve Savcılar Kanunu'ndaki diğer bir değişiklikle Adalet Müfettişlerinin görev ve yetkileri belirlenecek.
YÜKSEK YARGI MENSUPLARINA EK TAZMİNAT
Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı doğrultusunda, Yargıtay ve Danıştay mensuplarına ek tazminat ödenmesi düzenleniyor. Bu kapsamda, Yargıtay Birinci Başkanı, Danıştay Başkanı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Danıştay Başsavcısı, Yargıtay ve Danıştay başkanvekilleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili, Yargıtay ve Danıştay daire başkanları, üyeleri, Adalet Bakanlığı Müsteşarı, birinci sınıf hakim ve savcılar ile birinci sınıfa ayrılmış hakim ve savcılar ve diğer hakim ve savcılara "15.000" gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık ek tazminat ödenecek.
YEDİEMİN OTOPARKLARINDAKİ ARAÇLARIN SATIŞI
Karayolları Trafik Kanunu'nda yapılan düzenleme ile yediemin otoparklarında bulunan ve sahipleri tarafından 6 ay içinde teslim alınmayan araçların satışı yeniden düzenlendi. Trafikten men edilerek alıkonulan bu araçların sicilinde bulunan "satılamaz", "devredilemez", "haciz", "ihtiyati haciz" ve "rehin" gibi şerhler ilgili kurumlara bildirilecek ve satış işlemleri başlatılacak. Bu araçların üzerinde bulunan tüm şerhler, satış tarihinden itibaren kalkmış sayılacak ve tescil kayıtları buna göre düzeltilecek.
Aracın tanıtımına yarayan şasi veya motor seri numaralarının eksik olması durumunda, bu eksiklikler ilgili kurum tarafından tamamlanarak araç satışa hazır hale getirilecek. Araç üzerindeki haciz, ihtiyati haciz ve rehin gibi şerhler, satış sonrası satış bedeli üzerinde devam edecek. Satışa konu aracın vergi, ceza veya prim gibi borçları, satıştan önceki sahibine ait olacak ve mülkiyet, borçlardan ari olarak yeni sahibine geçecek.
Satış kapsamında dosyaya ödenen tutardan; muhafaza ve satış giderleri, aracın tanıtımına yönelik giderler ve vergi, resim veya harç gibi alacaklar ödendikten sonra kalan tutar, alacaklılara Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve İcra ve İflas Kanunu hükümleri çerçevesinde dağıtılacak. Artan tutar, kamu bankalarında nemalandırılarak 5 yıl içinde hak sahiplerine ödenecek. Beş yıl içinde başvuru yapılmazsa, bu tutar Hazine'ye irat kaydedilecek.
KAMULAŞTIRMA KANUNU'NDA YENİ DÜZENLEMELER
Kamulaştırma Kanunu'na eklenen yeni madde ile mülga 6830 sayılı İstimlak Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 8 Ekim 1956 tarihine kadar, kamulaştırma işlemlerine dayanmaksızın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olan taşınmazlar, ilgili kamu kurum ve kuruluşları adına kamulaştırılmış sayılacak.
Bu durumdaki taşınmazların tapuda kayıtlı olanlarının kayıt sahipleri veya mirasçıları, tapuda kayıtlı olmayan taşınmazların zilyetleri ya da mirasçıları, tahsis tarihi itibarıyla zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleşmiş ve fiili tahsis tarihinden itibaren 10 yıl geçmemiş olması koşuluyla, yalnızca taşınmazın fiili tahsis tarihindeki rayiç bedelini talep edebilecekler.
Bu madde kapsamındaki taşınmazlar hakkında 12 Ocak 1963 tarihine kadar açılmış ve kanun yolu incelemesinde olan davalarda bu madde hükümleri uygulanacak. 12 Ocak 1963 tarihinden sonra açılmış ve kanun yolu incelemesinde olan davalarda bedel dahil ileri sürülen talepler kabul edilmeyecek.
MAHKEME VE İCRA HARÇLARI
Kamulaştırılmış sayılan taşınmazlar için açılan ve görülmekte olan davalarda mahkeme ve icra harçları ile vekalet ücretleri maktu olarak belirlenecek. Tapuda kayıtlı olan taşınmazlar, ilgili kamu kurumlarının talebi üzerine açılacak dava ile kamu idaresi adına tescil edilecek. Tapu kaydı olmayan taşınmazlar ise tahsis mahiyeti bakımından tescile tabi ise, ilgili idare adına kayıt tesis edilecek. Bu işlemler harca tabi olmayacak.
KADININ SOYADI İLE İLGİLİ DEĞİŞİKLİKLER
Anayasa Mahkemesi'nin kadının soyadına ilişkin iptal kararı doğrultusunda, Türk Medeni Kanunu'nda değişiklik yapılacak. Bu düzenlemeye göre, kadın evlendiğinde kocasının soyadını alacak. Ancak kadın, evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilecek. Kadının soyadı, kendi soyadı ile önceki kocasının soyadından oluşuyorsa, kadın bu soyadlarından sadece birisini evleneceği kocasının soyadının önünde kullanabilecek.
HAKARET SUÇUNDA VE UZLAŞTIRMADA YENİ DÜZENLEMELER
Sesli, yazılı veya görüntülü iletiyle hakaret suçu, uzlaştırma kapsamından çıkarılarak önödeme kapsamına alınacak. Şikayete bağlı hakaret suçu için şikayet süresi, fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren iki yılı geçemeyecek. Uzlaşma teklifi alındıktan sonra, taraflar 7 gün içinde kararlarını bildirmezse, teklif reddedilmiş sayılacak. Uzlaşma sağlanırsa, uzlaşma anında tespit edilemeyen veya uzlaşmadan sonra ortaya çıkan zararlar hariç, tazminat davası açılamayacak.
Uzlaştırmacı olmak için hukuk mezunu olma şartı getirilecek. Uzlaştırmacılar, Adalet Bakanlığı tarafından belirlenen listelerden görevlendirilecek. Uzlaşma gerçekleştiğinde, mahkeme uzlaşma sonucunda sanığın edimini yerine getirmesi halinde davanın düşmesine karar verecek. Edimin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde durma kararı verilecek. Durma süresince zamanaşımı işlemeyecek. Uzlaşma gereklerinin yerine getirilmemesi halinde ise yargılamaya devam edilecek.
TÜRK MEDENİ KANUNU'NDA BAZI DÜZENLEMELER
Türk Medeni Kanunu'nda yapılacak düzenlemeler kapsamında, koca, anne veya çocuk, soybağının reddi davası açarak babalık karinesini çürütebilecek. Anne, doğumdan itibaren, çocuk ise ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorunda olacak. Davanın süresi geçmeden önce kocanın ölmesi, gaipliğine karar verilmesi veya sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi durumunda, dava hakkı kocanın altsoyu, annesi veya babası tarafından açılabilecek.
Ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına, birlikte evlat edinmede ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları; tek başına evlat edinmede ise ana veya baba adı olarak evlat edinenin adı yazılacak. Evlat edinilen diğer kişiler hakkında, talepleri halinde bu hüküm uygulanacak.
ADLİ YARGI İLK DERECE MAHKEMELERİ VE BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ
Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'a madde eklenecek. Buna göre, istinaf incelemesi için dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi, bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda iş bölümü bakımından kendisini görevli görmez ise, dosyayı görevli olduğu kanısına vardığı ilgili hukuk dairesine gönderecek. Bir aylık sürenin bitiminden sonra veya duruşma günü verilen dosya hakkında gönderme kararı verilemeyecek.
ÇOCUK KORUMA KANUNU'NDA DEĞİŞİKLİKLER
Çocuk Koruma Kanunu'nda yapılan değişiklikle, sosyal çalışma görevlileri artık mahkemeler yerine Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerine atanacak.
VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ VE MAZBUT VAKIFLARA İLİŞKİN DÜZENLEMELER
Vakıflar Genel Müdürlüğü ve mazbut vakıflara ait taşınmazlarla ilgili işlemler nedeniyle değerli kağıt ve işlem bedeli alınmayacak, kamu kurum ve kuruluşlarına herhangi bir katılım payı ödenmeyecek. Vakıflar Genel Müdürlüğü, Harçlar Kanunu'nda sayılan yargı harçlarından muaf olacak ve dava, icra takibi ve geçici hukuki koruma tedbirleri gibi her türlü dava ve işte teminat gösterme zorunluluğu olmayacak. Bu hüküm, Genel Müdürlüğün idare ve temsil ettiği mazbut vakıflar adına taraf olduğu dava, icra takibi ve geçici hukuki koruma tedbirleri gibi her türlü dava ve iş hakkında da uygulanacak.
Vakıf kültür varlıklarının restorasyon veya onarım karşılığı kiralama işlemlerine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenecek.
ANAYASA MAHKEMESİ VE HSK KADROLARINA İLİŞKİN DÜZENLEMELER
Anayasa Mahkemesinin, bazı Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini iptal etmesi dolayısıyla Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) ile Anayasa Mahkemesi kadrolarına ilişkin düzenlemeler yapılacak.
HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU'NDAKİ PARASAL SINIRLAR
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda parasal sınırlarla ilgili düzenlemelere gidilecek. Parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların o yıl için Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacak. Bu şekilde belirlenen sınırların bin Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmayacak.
İstinaf ve temyiz kanun yoluna başvuruda esas alınan parasal sınırda yeniden değerleme nedeniyle meydana gelen artış, bölge adliye mahkemesinin kaldırma veya Yargıtay'ın bozma kararları üzerine yeniden verilen kararlar hakkında uygulanmayacak, ilk karar tarihinde geçerli olan parasal sınırlar esas alınacak.
ARABULUCULUK DÜZENLEMELERİ
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nda öngörülen değişikliğe göre, anlaşma belgesinin taraflarından biri, icra edilebilirlik şerhi verilmesinden sonra tapu müdürlüğünden tescil talebinde bulunabilecek. Tapu müdürlüğünce taşınmaza ilişkin mevzuatta öngörülen gerekli inceleme ve değerlendirme yapıldıktan sonra resmi senet düzenlenmeksizin tescil talebi yerine getirilecek.
Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilecek ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile karşı tarafın ödemekle yükümlü olduğu yargılama giderlerinin yarısından sorumlu tutulacak. Ayrıca bu taraf lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre belirlenen vekalet ücretinin yarısına hükmedilecek.
Arabuluculuk eğitimini tamamlayan ve mesleğinde 20 yıl kıdeme sahip olanlar, yazılı sınava girmeden arabuluculuk siciline kayıt olabilecek.
TMSF'NİN KAYYUM OLARAK ATANMASI
Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama, silahlı örgüt, silahlı örgüte silah sağlama, terörizmin finansmanı suçlarının işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde şirketlere veya malvarlığı değerlerine kayyum atanmasına karar verildiği takdirde, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 yıl süreyle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyum olarak atanabilecek.
Bu durumda, kayyumluk hak ve yetkileri bakımından Bankacılık Kanunu'nda TMSF'ye verilen hak ve yetkiler kıyasen uygulanacak. Şirketlerin genel kurul yetkileri, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın TMSF tarafından kullanılacak. Şirketler veya malvarlığı değerleri, TMSF'nin gözetiminde, TMSF'nin atadığı yöneticiler tarafından ticari teamüllere uygun olarak ve basiretli bir tacir gibi yönetilecek.
Şirketlerin veya malvarlığı değerlerinin mali durumu, ortaklık yapısı, piyasa koşulları veya diğer sorunları nedeniyle şirketin veya varlıklarının ya da malvarlığı değerlerinin kısmen veya tamamen satılmasına veya feshi ile tasfiyesine TMSF tarafından karar verilebilecek. Satış ve tasfiye işlemleri, ilgili şirketin yönetim/müdürler kurulu veya malvarlığı değerleri, kayyum temsilcileri ya da TMSF tarafından yerine getirilecek.
Satış ve tasfiye işlemlerinde, azınlık hisselerinin sahiplerinin rızası aranmayacak. Satıştan elde edilen gelirden şirket veya malvarlığı değerlerinin borçları ödendikten sonra kalan tutar, şirket veya malvarlığı değerlerinin işlerinde kullanılabilecek.
Fesih ve tasfiye işlemleri sonunda borçlar ödendikten sonra kalan tutar, yargılamanın kesin hükümle sonuçlandırılmasına kadar açılan bir hesapta nemalandırılacak. Şirketlerin tasfiye işlemlerini yürütmek üzere TMSF Kurulu tarafından görevlendirilen tasfiye komisyonu, adli işlemler veya davalar bakımından taraf ehliyetine sahip olacak.
Kayyumluk görevi TMSF tarafından yürütülen şirketler, açtıkları davalarda harçtan muaf olacak. TMSF'nin kayyum olarak atanmasına karar verilen şirket, taşınmaz, hak, varlık ve alacaklar hakkında Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 128'inci maddesi uyarınca verilen el koyma ve tedbir kararları, kayyum yetkisinin TMSF'ye devriyle birlikte kendiliğinden kalkacak.
TMSF'nin kayyum olarak atandığı şirketleri veya malvarlığı değerlerini yönetmek ve temsil etmek üzere atananlar veya görevlendirilenler ya da atananlar tarafından temsil yetkisini haiz olmak üzere görevlendirilenler ile bu kapsamda yapılan işlemler hakkında, Bankacılık Kanunu'nun 127'nci maddesi uygulanacak.
TMSF'nin kayyumluk görevi kapsamındaki karar ve işlemlerine karşı açılan davalar, Fon'un merkezinin bulunduğu yer idare mahkemelerinde görülecek.
KOMİSYON SÜRECİ
Kanun Teklifinin görüşüldüğü TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, teklifin kabul edilmesinin ardından yaptığı açıklamada, görüşmelerin yaklaşık 20 saat sürdüğünü belirtti.
Teklifin komisyon sürecinin verimli ve başarılı geçtiğini ifade eden Yüksel, komisyondaki görüş ayrılıklarına ilişkin hükümlerle ilgili AK Parti Grubunun, ilgili bakanlıklar ve diğer paydaşlarla gerekli etki analizlerini yapacağını bildirdi.
Yüksel, iktidar ve muhalefet partisi milletvekillerinin vereceği destekle Genel Kurulda teklifin kabul edileceğine inandığını dile getirdi.