Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ dört yılın ardından bir kez daha aynı makama getirildi. Bakan olduğu dönemde yaptığı açıklamalar eleştirilerin odağı oldu. Bozdağ, 2011 yılında TBMM'de yaptığı konuşmada FETÖ lideri Fethullah Gülen'i ‘bu ülkenin yetiştirdiği bir kıymet' olarak niteledi ve "Bu ülkenin milli ve manevi değerlerine bağlı nesillerin yetişmesi için hizmetini yapıyor. Her şey de açık. Devletin denetimi gözetimi altında açık. Her şey göz önünde olan…" ifadelerini kullandı. Bozdağ’ın Fethullah Gülen’e dair övgü dolu sözleri ise arşivlerde yerini aldı.
Bozdağ ailesi mahkeme tutanaklarında
Bozdağ’ın FETÖ’nün siyasi ayağı olduğuna dair iddialar sadece sözde de kalmadı FETÖ mensubu olduğu iddia edilen bir hakimin mahkeme tutanaklarına geçen açıklamalarında da Bozdağ ve ailesinin adı geçti. O hakim FETÖ üyeliğinden yargılanan Bakırköy Adliyesi Adalet Komisyonu üyesi Murat Özkan’dı. Özkan etkin pişmanlıktan yararlanmak için verdiği ifadede, eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın kardeşi Ünal Bozdağ’a ilişkin iddialarda bulundu. Bakırköy Adalet Komisyonu üyeliği sırasında 2012-2013 yılı döneminde sürekli memur alımı yaptıklarını, alınacak memurların listesinin Adalet Bakanlığı’nda Personel Genel Müdürlüğü’nde görev yapan Ünal Bozdağ’dan geldiğini ileri sürerek “Hatta bu listelere ‘Ünal’ın listeleri’ denirdi. Genelde Ünal Bozdağ kâtip alımları için liste gönderirdi. İnfaz koruma memurları alımlarında ise Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğünde görevli olan Sefa Mermerci’den liste gelirdi. Bu listelerdeki isimler nasıl oluşturulurdu bilmiyorum. Ancak şuna dikkat ediyorlardı. Genelde Alevi vatandaşları almıyorlardı” dedi.
FETÖ yapılanmasını inkar etti
2012 yılında bir canlı yayına katılan Bozdağ gazetecinin, “Poliste, yargıda bir cemaat yapılanması var mı?” şeklindeki soruya, “Hayır. Öyle bir şey olabilir mi?” yanıtını verdi. Bozdağ’ın açıklamalarına karşın 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ üyesi binlerce polis ve yargı mensubu ihraç edildi.
Uludere’ye ‘kaza’ dedi
34 yurttaşın yaşamını yitirdiği Uludere Katliamı hakkında da 2012 yılında konuşan Bekir Bozdağ, Uludere'de yaşananları "kaza" olarak niteledi. Daha resmi soruşturması dahi tamamlanmayan katliamın "kaza" olduğuna ikna olduğunu berlirten Bozdağ, "zaman zaman olur böyle şeyler" şeklinde bir açıklama yaptı.
Savcı’nın koltuğuna oturdu
Bekir Bozdağ’ın 2014 yılında HSYK seçiminde Yargıda Birlik Platformu'na destek için gittiği Diyarbakır’da şehrin Başsavcısı Ramazan Solmaz'ı ziyaretinde, makam koltuğuna oturarak savcı ile poz vermesi de çok eleştirildi. Bozdağ’a yargının bağımsızlığa gölge düşürdüğü eleştirileri yapıldı.
İstismara ‘Küçüğün rızası’ kılıfı
2016 yılında ise Bekir Bozdağ, cinsel istismar suçunda mağdurla failin evlenmesi durumunda cezayı ortadan kaldıran yasayla ilgili skandal bir açıklama yaptı. Bozdağ, çocuğa tecavüzü “Küçüğün rızası” diyerek savundu. Sivil toplum kuruluşlarının büyük tepkisini toplayan açıklamaya dair Bozdağ susmayı tercih etti.
Sınavı geçemedi
Bozdağ 2019'da ise Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenen Arabuluculuk Sınavı’na girdi. 11 Aralık'ta açıklamam sınav sonucuna göre ise; Bozdağ 72 puanla sınavı geçemedi.
Basına yansıyan ilk gerilim
Abdülhamit Gül ve Süleyman Soylu arasındaki gerginlik, 20 Ocak 2021 tarihinde Soylu'nun annesine küfür eden bir kişinin adli kontrol şartıyla bırakılmasıyla ortaya çıktı. Soylu, kişisel Twitter hesabında yaptığı paylaşımda "45 gündür anam hastanede. Annemle fotoğrafımın altına küfreden alçak mahkemeye çıkıyor ve adli kontrolle serbest. Ne yapmalıyım? Bakan olsam ne yazar? Millet, devlet işleriyle boğuşurken anasının namusuna sahip çıkamamak ne ifade eder? Tweetimle yeniden alınırsa da provokasyon sayacağım" diyerek tepki gösterdi.
Gül’den bakan Soylu’ya hukuk dersi
Soylu'nun paylaşımından bir gün sonra Abdulhamit Gül katıldığı bir toplantıda Soylu’ya yönelik, "Klavye başına geçip sosyal medyada bana her gün tutuklama siparişi verenlere sesleniyorum. Bu işleyişi beğenmeyen gider itiraz hakkını kullanır ama yargıya parmak sallayamaz" dedi.
MOBESE meselesi gerilimi tırmandırdı
Gül ve Soylu arasındaki geçtiğimiz gün basına yansıyan bir gerginlik daha yaşandı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İngiliz Büyükelçi Dominick Chilcott ile yediği yemeğe dair MOBESE kayıtlarının basına servis edilmesine ilişkin Gül, Ankara Üniversitesi ile Kişisel Verileri Koruma Kurumunun (KVKK), 28 Ocak Veri Koruma Günü dolayısıyla KVKK'de düzenlediği programda konuştu. Kişilerin kurumlarla paylaştığı bilgilerin korunması gerektiğine dikkati çeken Gül, "Bütün kurumlar ve başta da idare, bu sorumluluğu bihakkın yerine getirmesi lazım. Vatandaşın güvenerek verdiği bu bilgileri yarın başka yerlerde, medyada, sağda solda ifşa edilecek bir hale gelmediğinden emin olması lazım. Bu konuda güvenin boşuna çıkmaması konusunda bütün kurumların büyük bir hassasiyeti sürdürmesi gerekmektedir. Çünkü kişisel veriler, kişinin en temel haklarından biridir" dedi.