Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan Osman Kavala Açıklaması

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Osman Kavala ile ilgili açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Türkiye'nin haklılığını Türk yargısının bağımsız ve tarafsız Türk yargısının vermiş olduğu kararla ilgili karara saygı duyulmasını, bu konuyu siyasallaştırılmaması gerektiğini hep ifade ediyoruz" dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara’da "Dünya İnsan Hakları Sempozyumu"nda konuştu. Çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tunç, AİHM'in Osman Kavala kararıyla ilgili soruya şu yanıtı verdi:

"Türk yargısı tarafından verilen bir kesin hüküm söz konusu tabii başından beri Avrupa insan hakları Mahkemesi’nin tavrı da belli orada nasıl bir siyasi süreç işlediğinde hep beraber görüyoruz. O süreç kendi mecrasında sürüyor. Bizim de Adalet Bakanlığı olarak Bakanlar Komitesi'nde görüşlerimizi ifade ediyoruz. Burada Türkiye'nin haklılığını Türk yargısının bağımsız ve tarafsız Türk yargısının vermiş olduğu kararla ilgili karara saygı duyulmasını, bu konuyu siyasallaştırılmaması gerektiğini hep ifade ediyoruz."

İSRAİL HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

İsrail'in Gazze'deki katliamlarıyla ilgili Bakan Tunç, Türkiye'den avukatların suç duyurusunda bulunduğunu ifade ederek "İsrail maalesef 1917 yılından bu yana Filistin topraklarını işgal etmiştir. İnsanları Gazze'de katliama maruz bırakıyor. Burada savaş suçu işlendiği bütün dünyanın da kabulünde.

İsrail hakkında açılan soruşturma da ellerinde. Katliamı gerçekleştiren İsrail'in binlerce toplanan delil var. 2019'dan bu yana soruşturmanın uzaması manidar. Katliamda ortaya çıkan deliller de aşikâr. BM'ye üye olan birçok ülkede suç duyurusunda bulundu. Türkiye'den de suç duyuruları gerçekleşti. Orada bebek katliamı yapılıyor. Bebeklerin katledildiği bir dünyadan barıştan söz etmek mümkün değil" dedi.

"60'DAN FAZLA MADDEDEN OLUŞAN TASLAK SÖZ KONUSU"

Yargı reformu çalışmalarına da değinen Tunç, "60'dan fazla maddeden oluşan bir taslak söz konusu. Milletvekillerimiz buna ekleme yapabilir ya da kaldırabilir. Takdir onları. Suç işleyenin yanına kalmaması lazım. 2 yılın altında ceza alan birisi hiç cezaevinde barındırılmadan tahliye olmuş oluyor. Bu yüzden denetimli serbestlik süresine oran getirerek. Yani 1 ay en azından ceza evinde kalması gerekir diye düşünüyoruz. 2 yıl ceza alan birisinin en az 9 9,5 ay gibi bir süre ceza almasının önemli olması gerektiğini düşünüyoruz. Cezası 5 yılın altındaki suçlar bakımından cezaevinde kalma olacak ki cezaların en önemli özelliği caydırıcı olmasıdır" açıklamasını yaptı.

Somali Cumhurbaşkanının oğlunun İstanbul'da karıştığı ölümlü kazayla ilgili konuşan Tunç, soruşturma aşamasında olduğunu kaydetti.

Tunç şöyle konuştu:

"Bir trafik kazası yaralamayla sonuçlanmış ve davası henüz açılmamış, soruşturma aşamasında. Tabi son çıkan görüntülere baktığımız zaman özellikle vatandaşımız motosikletle giderken arkadan vurma söz konusu. Görüntülerde o gözüküyor. Cumhuriyet Başsavcılığımız bunu mutlaka değerlendirecektir. Çünkü ir vefat var. Görüntülere baktığımız zaman da orada bunu değerlendirecek olan Cumhuriyet Savcılarıdır. Bu noktada gerekli adli işlemler yapılacaktır. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Vatandaşımıza da ben Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Eğer ortada bir kusur, suç varsa bunun mutlaka takipçisi olunacaktır. Sıfatı ne olursa olsun hiç önemli değil. Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlu da olabilir, sıradan bir vatandaş da olabilir. Kim suç işlemişse kanun karşısında eşittir. Dolayısıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımız da konuyu takip etmektedir."

Türkiye Haberleri