Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Hakimevi'nde gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. Salona gelişinde gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutlayan Bakan Gül, basın mensuplarına karanfil verdi.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Anayasa Mahkemesi'nin Wikipedia kararına ilişkin, "Anayasa Mahkemesi kararı bir şekilde bağlayıcıdır. Gerekçesini kamuoyuyla paylaşacaktır. Türkiye'ye yönelik haksız eleştiriler, saldırılar gözden geçirildiyse gerekçede göreceğiz. Bu konuda Türkiye'yi terörle, şiddetle özdeşleştirmeyi asla kabul edemeyiz." dedi.
Yeni yıla yeni umutlarla girildiğini fakat bölgedeki gerginliği endişeyle takip ettiklerini belirten Gül, "Bölgede daha fazla kan daha fazla acı görmeye tahammülümüz yok. Bu çerçevede diplomatik kanalların açık tutularak bu sorunların daha büyük bir çatışmaya dönmemesi dileğimizdir." ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı Gül, Doğu Akdeniz'de uluslararası hukukun gerektirdiği tüm adımların atıldığını vurgulayarak şöyle konuştu:
"2019'da Türkiye'nin egemenliğine, bekasına yönelik her türlü tehdidi bertaraf etmek ortak çabamız oldu. Gerek Doğu Akdeniz'de gerek Suriye'de gerek Libya'da Türkiye'nin atmış olduğu her adım uluslararası hukuka uygun adımdır. Türkiye, tarih boyunca hukuk dışı hiçbir yola tevessül etmemiştir. Hiçbir zaman barıştan başka hiçbir gaye ile hiçbir coğrafyada bulunmamıştır. Doğu Akdeniz'deki varlığımız ülkemizin ortak çıkarları içindir, milletimizin menfaati içindir, ülkemizin ulusal güvenliği içindir. Dayanağımız da uluslararası hukukun meşruiyetidir. 2020 yılında da ülkemizin çıkarları için uluslararası hukukun gerektirdiği tüm haklarımızı sonuna kadar kullanmaya devam edeceğimiz bir yol olacak."
AİHM'deki ihlaller
Adalet Bakanı Gül, geçen yıllarda hukuk sisteminde çok önemli reform adımları attıklarını ifade ederek, vatandaşların adalete erişimini ve makul sürede adil yargılanma hakkını güçlendirecek önemli değişiklikler yaptıklarını anlattı. Güven veren bir adalet sistemi için Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni hayata geçirdiklerini hatırlatan Gül, bunun yasalaşmaya başladığını belirtti.
"2019 yılında AİHM'de ülkemize ilişkin 732 dosya kapatıldı"
"AİHM nezdinde Türkiye'deki ihlallere yönelik 2019'da, bir önceki yıla kıyasla ihlal kararı sayısı 140'tan 96'ya gerilemiştir. Bu sayı, adil yargılanma hakkında 53'ten 15'e, tutuklamayı da içeren özgürlük ve güvenlik hakkında 29'dan 9'a, dernek kurma ve toplantı özgürlüğünde 11'den 2'ye düştü. Yine 2019 yılında AİHM'de ülkemize ilişkin 732 dosya kapatıldı. Derdest dosya sayısı ise tüm zamanların en düşük miktarı olan 680'e geriledi. Uluslararası eleştirilere bu rakamlar en güzel, en nesnel cevaptır. 'Reform oldu ama şuna yaradı, buna yaradı' diye bir değerlendirmeyi hukukla ve hukuk devleti ile bağdaştırmak mümkün değildir. Eski Türkiye geride kaldı. İnsanların başörtüsüne, inancına, düşüncesine, mezhebine göre yaklaşanlar, inkar eden, reddeden politikalar, uygulamalar eski Türkiye'de kaldı. Artık hiç kimse Türkiye'yi o eski yasakçı Türkiye'ye çeviremeyecektir."
Nöbetçi noterlik uygulaması hakkında da bilgi veren Gül, 9 ayda 598 bin 572 kişinin hafta sonu noterde işlem yaptığı bilgisini verdi. Gül, noterlerde banka kredi kartlarıyla işlem yapılmasına olanak tanınacağını dile getirdi.
Bakan Gül, 1 Ocak 2019'dan itibaren e-tebligat sistemine geçildiğini, 2019 yılının tamamında 18 milyondan fazla e-tebligat gönderimi yapıldığını bildirerek, bu çerçevede 210 milyon lira tasarruf yapıldığını, 700 bin ton kağıt tasarrufu sağlayan çevreci uygulama sayesinde 11 binden fazla ağacın kesilmekten kurtarıldığını ifade etti.
Arabuluculuk uygulaması
Arabuluculuk uygulamaları hakkında da bilgi veren Gül, "2019 yılında, iş hukuku alanında 391 bin uyuşmazlıkta arabulucu görevlendirilmesi yapılmıştır. Bu uyuşmazlıkların 230 bini anlaşmayla sonuçlanmıştır. Böylelikle 400 iş mahkemesinin bir yılda bakacağı dosyayı arabulucular çözdü." dedi.
Tüm bu reform çalışmalarının temeli olan hak ve özgürlüklere güvence sağlamadan toplumsal huzurun yaşatılamayacağına işaret eden Gül, "Özgürlük ve güvenlik dengesinde, birini diğerine tercih etmemek temel yaklaşımımızdır. Bu mücadeleyi yargı, bu dengeyi koruyarak sürdürmektedir. Yargı bunu yaparken hiçbir yerden ve hiçbir kimseden emir almaz. Yargının emir alacağı tek yer, Anayasa ve kanunlardır. Yargı, hiçbir ideolojinin, hiçbir grubun hiçbir zümrenin değil, sadece hukukun emri altındadır. Bu anlayışa aykırı her türlü girişimin, çabanın karşısında olacağımızın da bilinmesini isterim." değerlendirmesini yaptı.
AYM kararı
Süresiz nafaka ve Anayasa Mahkemesinin Wikipedia kararına ilişkin sorulara karşılık Gül, şunları söyledi:
Anayasa Mahkemesinin Wikipedia kararının gerekçesinin henüz yayınlanmadığını aktaran Gül, "Elbette Anayasa Mahkemesinin kararı bağlayıcıdır. Anayasa Mahkemesinin kararı elbette hem idare, hem mahkeme tüm ilgilileri bağlayan bir süreçtir. O uygulanacak bir konudur." dedi.
Bülent Arınç'tan açıklama
Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç'ın, Ekrem Yeter kararının ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcısına yönelik açıklamasına ilişkin Gül, yürüyen davayla ilgili yorum yapmasının söz konusu olmadığını, mahkemenin deliller doğrultusunda karar vermesinin herkesin beklentisi olduğunu söyledi.
Gül, Ankara Cumhuriyet Başsavcısının Ekrem Yeter dosyasına ilişkin açıklamalarının da kendi yürüttüğü soruşturmaya ilişkin olduğunu aktardı.
Yargının FETÖ kararlarına yönelik tartışmaların hatırlatılması ve yargının FETÖ'den tam olarak arındırılıp arındırılmadığının sorulması üzerine Gül, FETÖ ile mücadelenin tüm kurumların ortak çabasıyla mümkün olduğunu, mücadelenin partiler üstü olduğunu vurguladı.
Bakanlık olarak yargısal yetkilerinin olmadığını hatırlatan Gül, yargısal faaliyetlerin faturasının AK Parti ya da Hükümete çıkarılmasının çok büyük bir haksızlık olacağını dile getirdi. Gül, "Binlerce dosyanın içinden birkaç dosyayı çıkarıp, bu anlamda yargıya bir haksızlık yapmak da doğru değil. Yargı hepimizin yargısı. Yargının zedelenmesi herkese zarar verir." dedi.