Bölgede 26 yıldır TEMA Vakfı'nın gönüllü temsilciliğini yapan Musa Ceyhan, "Gölde, 6-7 metre kadar çekilme oldu. Yeraltı sularını tükettiğimiz sürece buranın da bir sonu var'' dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 'Konya Karapınar Potansiyel Jeopark Alanı' kapsamında çalışmalar sürdürülen 400 hektarlık alana sahip Acıgöl, volkanik patlama sonucu meydana gelen doğal bir göl olma özelliğiyle dikkat çekiyor.
300 metreden fazla bir derinliği sahip olduğu bilinen göl, bu özelliğiyle Türkiye’nin 1'inci dünyanın ise en derin 3'üncü gölü olduğu belirtiliyor.
Magnezyum sülfat zengini olan gölün suyunun acı ve tuzlu olması nedeniyle gölde yaşayan bir canlı bulunmuyor. Ancak göl birçok kuş türüne ev sahipliği yapıyor.
Uzun ekseni bin 750 metre, kısa ekseni ise bin 250 metre olan bir elipsi andıran gölde son zamanlarda kuraklığa bağlı olarak çekilmeler meydana geldi. Yeraltı sularının aşırı kullanılması sebebiyle Acıgöl’ün kurumasından endişe ediliyor.
TEMA Vakfı'nın gönüllü temsilciliğini yapan Musa Ceyhan, gölün 6-7 metre kadar çekildiğini belirterek şöyle devam etti:
''Buraya yurt içinden ve yurt dışından turistlerimiz geliyor. Yüzme sporlarına çok elverişli. İçinde canlı bulunmuyor. Ancak çeşitli kuş türlerine ev sahipliği yapıyor. Tamamen doğal bir su. Burası birinci derece doğal sit alanı olarak koruma altına alındı. Acıgöl'de çekilmeler başladı. Konya kapalı havzasında göllerimiz kurumaya yüz tuttu. Yeraltı sularımız her sene çekiliyor. Havzada çok su isteyen bitki türlerine yöneldiler. Bu nedenle yeraltı suları çekiliyor. Hazıra dağ dayanmaz. Doğal güzelliği bozulmadan buralara hizmet yapılmalıdır. Su, 30 sene öncesinden su şu an durduğumuz yerdeydi. Gölde, 6-7 metre kadar çekilme oldu. Yeraltı sularını tükettiğimiz sürece buranın da bir sonu var. Dünyada eşi benzeri olmayan göllerimiz bunlar. Yarın öbür gün burası kuruduğunda kimse buraya gelmeyecek."