CHP’nin Konya Milletvekili adayı Abdüllatif Şener, ‘Pensilvanya’dan icazet’ tartışmalarını değerlendirdi. Şener, ziyaretin Tayyip Erdoğan’ın AKP’nin kuruluşundan önce ABD’ye apar topar yapıldığını söyledi. “Erdoğan’a bu gezisinde Turhan Çömez, Ali İbiş ve Ahmet Ergün eşlik etti. Bu seyahatte Pensilvanya durağı var mı dersiniz?” sorusunu yöneltti.
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, seçim mitinglerinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a şu soruyu yöneltti: “Sana bir soru; herkese FETÖ'cü dedin, sen 2001'de partiyi kurarken icazet almak için Pensilvanya'ya gittin mi gitmedin mi? Kiminle gittiğini biliyorum ona zarar gelmemesi için söylemiyorum…”
“Ben icazeti Pensilvanya'dan değil, milletimden aldım” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İnce hakkında hem suç duyurusunda bulundu, hem de 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı.
AKP'nin kurucularından, eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener ise tanıklığını Sözcü'den Saygı Öztürk'e anlattı. CHP'nin Konya Milletvekili adayı Şener, İnce'nin “Kiminle gittiğini biliyorum ona zarar gelmemesi için söylemiyorum” dediği isimleri de açıkladı: “Erdoğan'ın, AK Parti kuruluş çalışmalarına başlamadan gidilen ABD seyahatinde Ahmet Ergün, Ali İbiş ve Turhan Çömez vardı…”
KONYA 1'İNCİ SIRA ADAYI
Seçim çalışmaları için Konya Karapınar'da bulunan Şener'e eşlik ediyoruz. Sabah erken saatlerde başlayan esnaf ziyaretleri, gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürüyor. Biz konuşuyoruz, esnaf dinliyor. Şener esnafın durumunu anlatırken, esnaf araya giriyor, “Sayın bakanım bunu da söyleyin, gazeteci bey siz de şu derdimizi de yazın” diyor. Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın yıllarca milletvekili seçildiği Konya'da, Erbakan hükümetinin Maliye Bakanı Abdüllatif Şener, CHP'nin Konya'dan birinci sıradaki adayı. Son seçimde AKP'nin oyların yüzde 75'ini, CHP'nin yüzde 9'unu aldığı Konya'da, CHP bir milletvekili çıkarırken, bu kez hedef 4 milletvekili çıkarmak.
KONYA, DEĞİŞİM İSTİYOR
1977 seçimlerinde, Konya'da en fazla oyu yüzde 31'le CHP almış. Yani, Konya'nın en büyük partisi CHP, önceki seçimde ancak bir milletvekili çıkarabilmişti. Şener, bu durumu ve yapılması gerekeni şöyle anlatıyor:
“Konya'nın üzerinde muhalefetin çok iyi çalışması lazım.1977'den günümüze kadar sürekli olarak oy potansiyelinde düşme var. İşte, bunu tekrar yükseltmek için çalışıyoruz. Örneğin, önceki gün Beyşehir'deydik. CHP'ye karşı, bizlere karşı korkunç bir ilgi vardı. Bu ilginin ne kadarı sandığa yansır? Ne kadarı oy olarak gelir? Bilmiyorum ama bizi gördükleri zaman yüzleri gülmeyen, kucaklamayan hiç kimseye rastlamadık.”
O İSİMLERİ AÇIKLADI
Şener'e, FETÖ soruşturmaları kapsamında mağduriyet yaşadığını öne süren “Ne olacak bizim durumumuz?” diye soranlar da oluyor. Yargıtay'ın bu konudaki kararının genelleşmesi gerektiğini belirten Şener, Muharrem İnce'nin ‘icazet' iddiasına sözü getiriyor. Ve sosyal medyadan da paylaştığı şu görüşleri dile getiriyor: “Erdoğan, ABD'ye gitti mi, gitmedi mi? Bir polemiktir almış başını gidiyor! Sayın Erdoğan olanı-biteni açıkça anlatmak yerine, niçin ‘ispat edin' diye zorlar, anlamıyorum. Elbette onun ABD ziyaretleri, önceki başbakanların da, cumhurbaşkanlarının da toplam ziyaretinden fazladır. AK Parti 2001 Ağustos'unda kuruldu. Kuruluş çalışmalarına bir yıl önce yoğunlaşılmıştı. Ve onun öncesinde Erdoğan'ın bir ABD ziyareti var; Mayıs 2000'de… Erdoğan'ın o kritik ABD seyahati…AK Parti kuruluş çalışmalarına başlamadan önce apar topar gidilen ABD seyahati… Yanında kimler mi var? Ahmet Ergün, Ali İbiş ve Turhan Çömez… Bu seyahatte bir Pensilvanya durağı var mı dersiniz?”
RANT MAHALLE YAPTILAR
Konya, büyükşehir yapılınca tam 250 belde belediyesi kapatıldı, köyler mahalleye dönüştürüldü. AKP'nin içini çok iyi bilen Abdüllatif Şener, neden böyle yapıldığını şöyle açıkladı:
“Evet, Konya'da tam 250 tane belde belediyesi kapatılmış. Hepsini ‘Büyükşehir'e bağlıyoruz' diye belediyelerin köküne kibrit suyu ekmişler. Köy statüsünü kaldırıp mahalleye dönüştürdüler. Yani, köy muhtarlığını mahalle muhtarlığına çevirmişler. Burada önemli bir strateji var: ‘Köy muhtarlığı' dediğiniz zaman, köy tüzel kişiliğine ait bütün gayrimenkullerin ve varlıkların, bir takım yer altı, yer üstü zenginliklerinin köy tüzel kişiliğine ait olması vardır. Bunun yönetimi de muhtardadır. Köy muhtarı ile mahalle muhtarı aynı değil. Ona nezaret eder, köy halkı ona sahip çıkar. İktidarın bir takım avanesi, yandaşları orayı yağmalamak için giremez. Belediyeler de aynı şekildedir. Beldelerdeki belediyeler bunlarda devlet tüzel kişiliğini temsil eder. O beldenin kaynaklarına dışarıdan el koymak mümkün değildir. Bazı özel kanunları var, örneğin meralar özelleştirilemez. Bir tarafta yasa değişikliği yapmak suretiyle, bir tarafta ülkedeki köylerdeki, beldelerdeki bu ekonomik değerleri çözüp, burayı yağmalamak maksadıyla belediyeler kaldırıldı. Bir bakıyorsunuz ki bir yerlerden birileri gelip, bütün arazileri satın alıyor. Yani yandaşlara yeni yağma alanı oluşturulmak için belediyeler kaldırıldı. CHP olarak bu iktidarın getirdiği bu yapıyı düzelteceğiz.”
GÜÇLÜK ÇIKARIYORLAR
Parti çalışmalarının engellendiğine örnek verirken. “Parti binamızın önündeki bayrakları bile indiriyorlar” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Seçim büroları için kiralık yerler arıyorsun. Kiralamayı engelliyorlar. Çay bahçesi gibi bir seçim bürosu kiraladık. Polis ve zabıta gelip afişlerimizi asamayacağımızı söyledi. Kira sözleşmesini önlerine koyduğumuzda, ‘Nasıl olmuş. Nasıl verdiler?' diyorlar…”
Esnaf da çiftçi de iktidar politikalarıyla bitirilmiş
Abdüllatif Şener'in esnaf ziyaretlerinde dinlediği ve gördüğü piyasada korkunç bir durgunluğun olmasıydı. Konuştuğu bir esnaf, “Hükümet, emeklilere yüzde 5 zam veriyor ama arkasından Bağ-Kur primlerini yüzde 35-40 artırıyor. Dolayısıyla piyasadaki parayı devlet çekiyor, durgunluğu devlet tetikliyor, hatta piyasayı batırıyor” diyor. Şener, o sözleri başıyla onaylıyor ve bu kez sözü o alıyor:“Evet, piyasayı öldüren bir sistem var. Konya, kırsal bir bölgedir. Burada aynı zamanda çiftçinin de büyük sorunları var. Mazot 3.70 kuruştan 5.77 kuruşa çıkmış. Fiyatı neredeyse ikiye katlanmış. Gübre fiyatları yüzde 20 civarında artmış. Ama buğday fiyatı yerinde sayıyor. İlan edilen taban fiyatın bile altında ürün satılıyor. Süreçte, esnafa giden parayı kısıtlayan politika uygulanıyor ama bununla birlikte enflasyon artıyor, esnafın kullandığı girdilerin fiyatı yükseliyor. 431 bin esnafın kepenk kapatması ne demektir? Esnaf bitirilmiş.”
SATILAN ÜRÜNLER HEP İTHAL
Konya milletvekili adayı Şener, bu kez, telefon satılan bir işyerinde. Ürünleri inceliyor, hemen tamamı ithal. Şener, “Cumhurbaşkanı, ‘yerliyiz' diyor ama sattığımız ürünler hep yabancı” diyor ve şöyle devam ediyor: “Türkiye, ithalata dayalı bir ekonomi haline gelmiş. Yıllık 250 milyar dolara çıkan bir ithalat yapısı var. Türkiye de bazı yıllar biraz düşüyor, sonra yükseliyor ama bu şu demektir; en azından milli gelirin 3'te 1'ine denk düşecek bir ithalat var. Bu ithal politikaları, dolara dayalı olarak işlediği takdirde daha önceki sattığı fiyata satamaz oluyor. Çünkü maliyetler, alış fiyatları, sattığı fiyatları ikide bir geçiyor. Fazla yükseltildiği yani maliyetleri tamamen müşteriye yansıtmaya çalıştığında da talep düşüyor.”
ABD'de Erdoğan'a eşlik ettiği iddia edilen Çömez: Yorum yapmak istemiyorum
CHP adayı Abdüllatif Şener, AKP'nin kuruluş aşamasında Tayyip Erdoğan'ın ABD'ye yaptığı geziye, Ali İbiş, Ahmet Ergün ve Turhan Çömez'in de katıldığını belirtti. Ancak Çömez ve İbiş, Şener'in iddiasını ne doğruladı ne de yalanladı. Ergenekon soruşturması kapsamında hakkında soruşturma açıldığı dönemde yurtdışına giden ve bir daha dönmeyen eski AKP milletvekili Çömez, “Bir değerlendirme ve yorum yapmak istemediğini” belirtti.
‘DOĞRU BULMUYORUM'
AKP'den bir dönem milletvekilliği yapan, üniversite mütevelli heyeti başkanlığı görevinde de bulunan Ali İbiş, yakın çevresine “Bu iddialar nereden çıkıyor anlamadım. Seçim öncesinde böyle bir şeyin gündeme getirilmesini doğru bulmuyorum” dedi. Aynı gezide bulunduğu belirtilen ve Erdoğan'a yakınlığı ile bilinen işadamı Ahmet Ergün'e ise ulaşılamadı.