11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisiyle görüştüğünü açıklamasının ardından ilk kez konuştu.
Şehir Üniversitesi'yle ilgili Erdoğan'ı arayan Gül, "Tayyip Bey'i aradım. 'Siz bir çözüm yolu bulabilirsiniz, devir işlemini yanlış bulmakta haklı olabilirsiniz, ama hukuk içinde bir çözüm üretilebilir' dedim" açıklamasını yaptı.
24. Dönem AKP İzmir Milletvekili Mehmet Tekelioğlu, Ocak Medya internet sitesindeki yazısında İstanbul Şehir Üniversitesi'yle ilgili tartışmaları ele aldı.
Tekelioğlu, Abdullah Gül ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında geçen İstanbul Şehir Üniversitesi'yle ilgili konuşmanın ayrıntılarını anlattı.
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan 7 Aralık'taki konuya ilişkin açıklamasında Abdullah Gül'ün Şehir Üniversitesi ile ilgili olarak kendisini aradığını söylemişti.
Erdoğan, "Tabii bizi halef selef olduğumuz Cumhurbaşkanı aradı. Dedi işte 'Siz bu işi arzu ederseniz halledersiniz.' Kendisine dedim ki 'Temenni ederdim ki siz benim yerimde olun. Biz geçmişte bankaların nasıl iflas ettiğini biliyoruz. Hamdolsun 17 yıldır bizim dönemimizde, bizim bankalarımızın hiçbirisi kasaları boşaltmadı. Biz de kasayı boşaltamayız.'" ifadelerini kullanmıştı.
Gül: Hukuk içinde çözüm üretilebilir dedim
"Kasıtlı veya değil bu sözlerden Abdullah Gül'ün kendisinden hukuk dışı bir talepte bulunduğu iması ortaya çıkıyor" diyen Tekelioğlu bunun üzerine Abdullah Gül'ü aradığını yazdı.
Tekelioğlu, Gül'ün kendisine yaptığı şu açıklamalara yer verdi:
"Ben tartışmaya dâhil olmayı çok istemedim ancak ortada güzel bir Üniversite var, saygınlığı yüksek, kontenjanlarındaki doluluk oranı vakıf üniversitelerinin ortalamasının üstünde… Ülkemizin en seçkin Hocaları burada görev yapıyor. Açılışını Tayyip Beyle beraber yaptığımız, Mütevelli Heyet Başkanı olarak hepimizin yakından tanıdığı Ömer Dinçer'in görev yaptığı güzide bir Üniversite… Vakıf Üniversitelerini denetleyen YÖK'ün raporlarında en ufak bir sıkıntı yok.
"Hukuk dışı bir yol önermek aklımdan geçmez"
Bana sürekli olarak bu konuda bir şeyler söylemem için ısrar edenler oldu. Onlara ben telefonla gerekli teması yaptım demek zorunda kaldım, basının bu şekilde haberi oldu, yoksa bu telefon irtibatını duyurmak bile istememiştim. Düşüncelerimi başka bir mecrada açıklayabilirdim ama maksat üzüm yemek olsun dedim ve Tayyip Beyi aradım. Kendisine de 'siz bir çözüm yolu bulabilirsiniz, devir işlemini yanlış bulmakta haklı olabilirsiniz, ama hukuk içinde bir çözüm üretilebilir, mesela şartları olgunlaştırılmış yeniden tahsis düşünülebilir' dedim. Sonra da: 'Üniversite kendi gelirleriyle borcunu ödeyebileceğini söylüyor, bunu Ömer Dinçer de teyit ediyor, Halk Bankasıyla üniversite daha önce anlaşmıştı, kaldı ki teminatlar da yeterli, bu kolaylık başka işletmelere gösteriliyorsa bir üniversite bunu haydi haydi hak eder, bu çerçevede bir çözüm bulunabilir' diye ilave ettim. Hukuk dışı bir yol önermek aklımdan bile geçmez."