Türkiye’yi gücendirmek istemedi mi?
Amerika Birleşik Devletleri’nin, Doğu Akdeniz gazını Avrupa'ya taşıyacak EastMed Boru Hattı Projesi'ne sıcak bakmadığını açıklaması Yunanistan basını tarafından “ABD Proje’den çekildi” biçiminde duyuruldu. Kimileri Yunan medyasının, ABD’nin bu kararı Türkiye’yi kırmamak için aldığını yazdığını ileri sürdü. Dün yandaş medyada gelişmenin “Erdoğan’ın ABD üzerindeki etkisi” ya da “Türkiye’nin baskısı sonuç verdi” türü ifadelerle yer alacağını sanmıştım ama bu kez atlamamışlar konunun üzerine. Hayli sakin karşılamışlar. Çünkü onlar da ABD’nin geri çekilme nedenlerinin ne olduğunu biliyorlar.
Komik olmanın alemi yok
ABD’nin “Türkiye’yi gücendirmemek için projeden çekildiği” iddiası çocukça bir iddia kuşkusuz, hayli de komik. Olguya “incitmek, incitmemek” açısından bakılıyorsa, ABD’nin özellikle Suriye’de, Türkiye’yi “incitmeye” devam ettiği de bilinmeli. Söylemek belki gereksiz ama çıkarı söz konusu olduğunda ABD’nin Türkiye dahil hiçbir ülkeyi “incitmekten” çekinmediğini bir kere daha anımsatalım yine de. Tabii, bu kararıyla, Türkiye’nin gönlünü yaptığının düşünülmesi ABD’nin işine gelir, o ayrı.
Öncelikle kararın, - diplomatlarca dile getirilmesine rağmen - ABD tarafından Yunanistan’a resmi olarak –halen- bildirilmediğini belirterek gelişmenin aslında şaşırtıcı olmadığını, hatta beklendiğini vurgulayalım. ABD, söz konusu projede hiçbir zaman tam anlamıyla yer almadı çünkü. Tam altı yıldır projeyle ilgili endişeleri olduğu nedense anımsanmıyor. Endişeleri olan sadece ABD değil bu arada. 2021 Ekim ayında Avrupa Komisyonu da (AK), Yunanistan’a EastMed Projesi’nin “son derece karmaşık” olduğunu bildirmiş, projenin ticari fizibilitesini belirleyebilmek için AB'nin karbondan arındırma hedefinin değerlendirildiğini söylemişti. Bundan kısa bir süre sonra da AK yetkilileri "doğal gazın kesintisiz kullanımının uzun vadeli karbonsuzlaştırma hedefleriyle uyumsuz olduğunu” söyleyerek proje hakkında olumsuz görüş bildirmişti. Yani AB de projeye “pek ısınmış” değil.
Avrupa Politika Analizi Merkezi (CEPA) tarafından geçtiğimiz Eylül ayında düzenlenen Doğu Akdeniz konulu bir panelde ABD’li eski diplomat Jeffrey Payat, deniz tabanındaki hidrokarbonlarla ilgili değişikliklere dikkat çekerek “Bu kaynakların çoğu, mevcut ekonomik ve yatırım ortamında asla çıkarılmayacak” demişti. Payat’ın bu kişisel değerlendirmesi ABD’nin projeyi son derece pahalı buluyor oluşuyla da uyumlu haliyle. Avrupa Birliği çatısı altında yer alıp da Doğu Akdeniz'de araştırma yapan özel şirketler tarafından finansal olarak desteklenen projede, ABD'nin finansman veya diğer lojistik destek şeklinde herhangi bir katılımı yok. Çünkü Amerika doğal gaz-petrol boru hattının inşasını da ekonomik açıdan kâr getirmeyecek bir yatırım olarak değerlendiriyor. Yunanistan’a gönderdiği resmi olmayan belgede de ABD de açıkça, Avrupa-Asya Interconnector (Yunanistan-Kıbrıs-İsrail Ara Bağlantısı) ile Euro-Africa Interconnector (Yunanistan-Mısır Ara Bağlantısı) projelerine öncelik verilmesi gerektiğini belirterek EastMed doğalgaz boru hattını önemsemediğini ima ediyor zaten.
Bunu Türkiye’yi yönetenler de biliyor kuşkusuz. Bunu, adı açıklanmayan bir Türk yetkilinin Middle East Eye’a, Türkiye'nin karara özellikle şaşırmadığını söyleyerek "ABD'li yetkililer bu projenin uygulanabilir olduğunu asla düşünmediler" demesinden anlıyoruz. Yani Türkiye’yi incitmemek gibi bir gerekçeye Türkiye hükümetinin de inanmadığı bu açıklamadan da anlaşılabilir.
Akıbeti Nabucco gibi olabilir
ABD’nin neden projeden çekildiğini belirtmeden önce biraz daha devam edelim. İlk bakışta EastMed etkileyici bir fikir elbette. Boru hattı, Doğu Akdeniz gaz sahalarından Yunanistan’a İtalya'ya yılda 10 milyar metreküp (Bcm/y) gaz taşıyacak. Ancak Avrupa’nın enerji sağlama çabalarından haberdar olanlara Nabucco boru hattını anımsatmak isterim. İki projenin pek çok benzerliği var çünkü; devasa gaz taşıma kapasitesi, uzun boru hatları, Avrupa ile çoklu gaz tedarik kaynakları arasındaki bağlantıların benzerliği gibi. (Nabucco, Azerbaycan, Türkmenistan, İran ve Irak arasında bir projeydi malum). Nabucco'nun hikayesi mutlu sonla bitmedi. Projenin gerçekçi bir boru hattı projesinden çok bir boş hayal olduğu ortaya çıktı.
Neden kendisine rakipler yaratsın?
ABD sadece çok pahalı, üstelik kar getirmeyen bir proje olduğu için mi çekildi EastMed’den? Eğer inşa edilirse EastMed’in tahmini maliyeti 5,2 milyar Avro. Yıllık bakım maliyeti de 90 milyon Avro’ya ulaşacak. Gezegendeki en uzun, en derin deniz altı doğalgaz boru hattı olacak. ABD bunu masraflı buluyor. Çevreye olumsuz etkileri de endişeleri arttırıyor. İnsan hakları örgütü Global Witness tarafından hazırlanan bir rapora göre boru hattı 2050 yılına kadar çalışır durumda kalırsa, bir yılda Fransa’nın, İspanya’nın, İtalya'nın saldığından daha fazla sera gazı üretmiş olacak.
Peki ABD gerçekten pahalı bulduğu ya da çevreye çok önem verdiği için mi çekildi projeden? Tabii ki hayır. ABD kendi LNG'sini (Liquefied Natural Gas - Sıvılaştırılmış Doğal Gaz) satmakla ilgileniyor öncelikle. Dolayısıyla kendisine de rakip olacak bir gaz boru hattına destek olması düşünülemez. ABD’nin LNG sattığı pazarlardan biri de Türkiye bu arada. Türkiye’ye LNG ihracatı 2018-2019 arasında yüzde 30 artış göstermiştir üstelik. Bu 2015’ten bu yana gözlemlenen bir artıştır. Eklemiş olayım.
ABD ile Rusya’nın kaygısı ortak
ABD önemli bir gaz ihracatçısı. Bu nedenle aslında Rusya, EastMed’e nasıl yaklaşıyorsa ABD de öyle yaklaşıyor. Her iki ülke de yeni gaz kaynaklarının devreye girmesini istemiyor. Her iki ülke de Avrupa pazarında başka bir güçle rakip olmak istemiyor. Birbirleriyle rekabetleri, tek pazarı paylaşmak açısından daha avantajlı.
İki ülke ortak çıkarları için zaman zaman dolaylı işbirliğine de gidiyor zaten. Donald Trump döneminde küresel pazarda paylarını arttırma amacıyla petrol arzını kısma konusunda dolaylı işbirliği yaptıklarını neden anımsamıyor kimse? Özeti, EastMed sadece Rusya’nın doğalgazını değil ABD’nin de doğalgazını da devreden çıkaracak, pazarda iki ülkenin rakiplerini çoğaltacak. ABD ile Rusya dolaylı olarak ortak bir karşıtlığı paylaşıyorlar EastMed projesi konusunda.
Hükümet kanadından öyle yaklaşan olmadı ama dileyen “ABD Türkiye’yi incitmemek için projeden ayrıldı” ya da “Erdoğan ABD’yi ikna etti” desin diye mutlu olmaya devam etsin. Şu sıralar kim neden mutlu oluyorsa olsun. Çok görmeyelim.