ABD Başkanı Biden, 20 yıllık savaşın ardından Afganistan’dan tahliyeye son verilmesinden sonra ilk kez halka seslendi. Afganistan’da kalan son ABD’liyi de tahliye edeceklerini söyleyen Biden, Afganistan’dan ayrılmak ya da savaşı tırmandırmak dışında seçeneği olmadığını vurguladı.
Tahliyeler sürerken Kabil Havalimanı’na intihar saldırısı düzenleyen IŞİD’in Afganistan kolunu hatırlatan Biden, “Sizinle işimiz bitmedi henüz” dedi. Biden, “IŞİD-Horasan teröristlerinin de sürekli kalabalığın içinde olmasını bilmelerine rağmen bunu yaptılar. Diplomasi ekipleri ve istihbarat ekiplerimiz işlerini iyi yaptılar. 20 asker yaralandı, 13 kahraman hayatını kaybetti” ifadesini kullandı.
'Bu savaşı bitirmek için karar verdim'
Reuters’ta yer alan habere göre, Biden açıklamalarını şöyle sürdürdü:
Nisanda bir karar verdim bu savaşı bitirmek için. 300 binden fazla Afgan ordusunun Taliban’la olan iç savaşta daha ciddi mücadele edeceğini düşündük. Bu varsayım yanlış çıktı. Yine de ekibimize talimat verdik. Bu duruma hazırdık. Onlar ve Afganistan halkının çöküşünü izlerken, cumhurbaşkanı ülkeden kaçarken biz hazırdık. 6 bin askerin Kabil’e gitmesine izin verdim Kabil Havalimanı’nı koruması için. Marttan beri Afganistan’daki ABD’lilere 19 defa ulaştık. Onları uyardık., “Çıkmanıza yardımcı olalım” dedik.
'Yaklaşık 100 ila 200 arasında ABD’li kaldı'
5 bin ABD’linin ülkede olduğunu ve önceden kalmak isteyenlerin artık ayrılmak istediğini öğrendik. 5 bin 500 Amerikalı vatandaşımızı kurtarmayı başardık. Yerel çalışanları ve ailelerini de çıkardık. Binlerce Afgan çevirmeni çıkardık. Şimdi yaklaşık 100 ila 200 arasında Amerikalının kaldığını düşünüyoruz. Onların çoğu çifte vatandaş. Ama geldiğimiz noktada ABD’lilerin yüzde 90’ı ayrılabildi. Kalanlar için son bir tarih yok. Gitmek istiyorlarsa onları her zaman çıkaracağız.
'Ya ayrılacaktık ya da çatışmayı büyütecektik'
Burada seyahat özgürlüğü, güvenli geçiş ve 100’den fazla ülke ile birlikte Taliban’ın talimatları tutması için çaba göstereceğiz. Buradan gitmek isteyenler buradan ayrılabilsin ve insani yardım Afgan halkına ulaşabilsin. Güvenli geçiş vereceklerini söylediler. Buna ABD’li çalışanlarla birlikte dediler. Biz sadece sözlere bakmıyoruz, eylemlere de bakıyoruz. 31 Ağustos’ta ayrılmak burada zorunlu çekilme için yaptığımız bir şey değil, Amerikan halkını kurtarmak için yaptığımız bir durumdu.
Burada Afgan hükümeti ile işbirliği yapma gibi hiçbir önkoşul yoktu. Ben Beyaz Saray’a geldiğim gün Taliban asker olarak yüksek bir pozisyondaydı. Eğer 1 Mayıs’ta ayrılsaydık Taliban hiçbir ABD’li askere saldırmayacaktı. Ya ayrılacaktık ya da çatışmayı büyütecektik. Ben bu sonsuz savaşı uzatamazdım. Bu Kabil Havalimanı’nı seçme kararı da fikir birliğiyle gelen bir karardı.
'İşimiz daha bitmedi'
5 bin 500’den fazla ABD’li ülkeden çıkarıldı. Afganistanlılar içinse ortaklarımızla birlikte 100 binini kurtardık. Hiçbir ülke bizim kadar tahliye gerçekleştirmemiştir. İşimiz daha bitmedi. Vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum. Lütfen bana katılın ve dua edelim, askerlerimiz diplomatlarımız için. Bu görevi tamamladılar. Eşi benzeri görülmemiş bir sonuç için büyük risk aldılar. Gaziler ve gönüllüler tahliye için destek verdiler. Eğer tahliyelere Temmuzda başlasaydık binlerce ABD askeri ve yüz binlerce kişi tahliye edilseydi ne olurdu? Yine havalimanına yığın olurdu, yine zor bir durumla karşı karşıya gelirdik. Böyle bir savaşın ortasında tahliye zorluklar olmadan olmazdı.
'Terör tehdidi dünyanın her yerine sıçradı'
Trump, Taliban ile bir anlaşma yaptı 1 Mayıs’ta. 2 tercihimiz vardı; ya anlaşmayı sürdürecektik ya da binlerce askeri daha fazla gönderecektik, savaşı alevlendirecektik. 30 yıl boyunca Afganistan’da kalmamızı isteyenlere şunu söyleyeceğim; ulusal çıkarımız nedir? El Kaide ve Usame Bin Ladin tarafından bize saldırı yapıldı ve Afganistan’daydı üstleri. El Kaide’yi yerle bir ettik. Eğer 2001’de Yemen’den saldırıya uğrasaydık Afganistan’a karışır mıydık? Bence cevap hayır. Çünkü hiçbir çıkarımız yoktu. ABD’ye yapılan saldırıyı engellemek için girdik.
Artık bu savaşı bitirmenin zamanı gelmişti. Yeni bir dünyadayız. Terör tehdidi dünyanın her yerine sıçradı. IŞİD yeni bir halifelik kurmaya çalışıyor Suriye ve Irak’ta. Burada benim sorumluluğum ABD’yi korumaktır. 2001’in tehditlerine karşı değil 2021’in ve ilerisinin tehditlerine karşı. ABD’nin güvenliği burada binlerce askerin olmasıyla sağlanmayacak. Şunu da biliyorum; terör tehdidi sürüyor ama değişti artık. Diğer ülkelere de sıçradı. Bu yüzden stratejimiz değişmeli. IŞİD/Horasan’a şunu söyleyeceğim: Sizinle daha işimiz bitmedi.
Dünya değişiyor. Şu anda çok büyük bir rekabet var Çin’den bize karşı. Ve Rusya ile çok zorluklarla karşılaşıyoruz. Siber saldırılar var. Hem terörle mücadele edebiliriz hem de yeni tehditlere karşı gelebiliriz. Çin’in ve Rusya’nın en çok isteyeceği şey budur; bir 10 yıl daha ABD’nin Afganistan’da kalması. Bu işlerine gelir.