Son günlerde, ortaya çıkan e-mail yazışmalarıyla gündeme gelen, Mevlüt Çavuşoğlu'nun Ukrayna'da dahil olduğu yasa dışı lobicilik ve bunun karşılığında 230 bin euro aldığı iddiaları sonrası ABD basınında Türkiye'nin ABD'de yürüttüğü lobicilik faaliyetleri gündemi işgal ediyor.
Hem Bloomberg’ün internet sitesi hem de New York’taki Reza Zarrab davası sürecine ilişkin haberleriyle dikkat çeken haber sitesi Courthouse News, Türk hükümetinin Trump’ın yakın çevresine kadar uzanan lobi faaliyetlerini haberleştirdi.
Courthouse News, 2014-2018 yılları arasında Türk hükümetiyle bağlantılı en fazla paranın ödendiği beş şirketi tespit etmek amacıyla Adalet Bakanlığının yabancı lobi faaliyetlerine ilişkin veri tabanını inceledi. Zarrab ve Halkbank davasını yakından takip eden muhabir Adam Klasfeld’in imzasını taşıyan haberde, Amsterdam & Partners, Ballard Partners, Gephardt Group, Greenberg Traurig ve Mercury Public Affairs bu şirketler arasında listelendi.
Esra Albayrak'ın yönetim kurulunda olduğu Türken Vakfı da kuruluşlar arasında
Habere göre bu beş şirketin bütçesi dört yıllık zaman zarfında dört katına yükselerek 2014’te 1,7 milyon dolardan 2018 yılında 7,3 milyon dolara yükseldi. Kurucusu olan Demokrat Kongre üyesinin adını taşıyan Gephardt Grubu, habere göre 2016 yılı sonunda Türk hükümetiyle ilişkisini kesti. Onun yerini alan lobicilerin Trump ve ona yakın isimlerle bağlantılı olduğu, hem Erdoğan hem de Trump’la bağlantılı Türkiye yanlısı yardım kuruluşlarının bütçelerinin de bu dönemde artış gösterdiği belirtildi. Yönetim Kurulunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı ve Hazine Bakanı Berat Albayrak’ın eşi Esra Albayrak’ın da olduğu Türken Vakfı da bu kuruluşlar arasında sayıldı.
Lobicileri ABD Kongresi üyeleriyle en sık irtibata geçen ülke Türkiye
Haberde atıfta bulunulan ProPublica araştırmasına göre 2009 yılında lobicileri Kongre üyeleriyle en sık irtibata geçen ülke Türkiye’ydi. Haberde, "bu araştırmadan bir yıl önce eski Kongre üyesi Richard Gephardt ile ilk sözleşmesini imzalayan Türkiye o dönem Erdoğan’ın siyasal İslam ve liberal demokrasi arasında bir köprü olduğu imajını yansıtmayı başardı. “Ancak Erdoğan’ın yolsuzluk skandalı ve buna verdiği tepki 2013 sonlarından itibaren bu uluslararası iyi niyeti lekeledi” ifadeleri kullanıldı. 2016 yılında Gephardt Group Türk hükümetiyle ilişkisini kesince, Türkiye’nin lobicilik sözleşmesini Greenberg Traurig şirketi devraldı. Aynı yıl Trump’ın yakın çevresinden eski Cumhuriyetçi valilerden Rudy Giuliani İran’a yönelik yaptırımların delinmesi davasında önce sanık sonra da tanık olan İran kökenli işadamı Reza Zarrab’ın avukatı olmuştu.
2017 yılında Türkiye'nin lobi faaliyetleri yoğunlaştı
Habere göre 2017 yılında Zarrab’ın yargılanmasına giden süreçte Türk hükümeti hukuki, diplomatik ve lobi faaliyetini yoğunlaştırdı. Türk hükümeti nüfuzlu Cumhuriyetçilerle bağlantılı iki firmayla sözleşme imzaladı. Onlardan biri Politico adlı haber sitesinin “Trump’ın Washington’undaki En Güçlü Lobici” olarak nitelediği Ballard Partners’dı.
Ballard Partners, 2 milyon doları Türkiye Büyükelçiliği, 2 milyon doları da Halkbank’tan olmak üzere yaklaşık 4 milyon dolar kazandı. Bu para karşılığında firma Trump yönetiminin Dışişleri Bakanlığı’na, Maliye Bakanlığı’na ve Beyaz Saray’a lobi heyeti gönderdi.
Trump'la doğrudan irtibatlı ortak
Habere göre ikinci firmada Greenberg Traurig’in Başkan Trump’la doğrudan irtibatı olan bir ortağı vardı. O ortak da Rudy Giuliani’ydi ve “Giuliani, Erdoğan’ı Halkbank aracılığıyla gerçekleştirilen milyarlarca dolarlık üstü örtülü işlemlerin talimatını vermekle suçlayan Sarraf’ın bu yöndeki ifadesinin önünü kesecek bir mahkum takasını sağlamak üzere Beyaz Saray ve Ankara arasında mekik dokudu.”
Habere göre Giuliani’nin Trump yönetiminde gölge bir dışişleri bakanı olarak hem Türkiye hem de Ukrayna’da gittikçe artan ünü Kongre’deki Demokratları endişelendirdi. Giuliani’nin yabancı hükümetler adına lobicilik kurallarını çiğneyip-çiğnemediği sorgulanmaya başlandı. Greenberg Traurig ve Giuliani, 2018 yılında Giuliani’nin Trump için çalışmalarını yoğunlaştırmasının ardından ilişkileri kesti.
Ermeni ve yaptırım tasarılarında lehte oy kullanmayan tek Kongre üyesi
Haberde Greenberg Traurig’in Türkiye adına lobi faaliyetlerine ilişkin şu bilgi yer aldı: “Şirket Kongre’de her iki partiye de ulaşmaya başladı. Firmanın en son bildiriminde çeşitli e-mail yazışmaları ve Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham ve Demokrat Partili Kongre üyesi Ilhan Omar’ın danışmanıyla iki toplantı vardı. Ilhan Omar Demokrat Parti içinde Temsilciler Meclisi’nde kabul edilen Ermeni karar tasarısı ve yaptırım yasa tasarısına lehte oy kullanmayan tek Kongre üyesiydi.”
Haberde şirketin Türkiye’den ücretler ve giderler dahil olmak üzere 5 milyon dolardan fazla para aldığı ve bunun 2 milyon dolarını da beraber çalıştıkları alt firmalara ödediği belirtildi.
Ivanka Trump'ın İstanbul'daki projesinde iş ortağı
Son dönemde Türkiye adına lobi faaliyetinde bulunan bir başka şirket de Mercury Public Affairs idi. Courthouse News’un haberine göre, bu şirket Türkiye-ABD İş Konseyi (TAIK) ve Amerikan Türk Konseyi (ATC) ile çalışmaya başladı. Haberde, bu iki kuruluşun, Türkiye ve ABD’den askeri, siyasi ve iş dünyasından isimleri biraraya getiren ve ikili ilişkilerin geleceğinin tartışıldığı yıllık konferansının Washington’daki Trump International Hotel’de yapıldığına, TAIK’in şu anki başkanı Mehmet Ali Yalçındağ’ın Trump’ın kızı Ivanka Trump’ın İstanbul’daki Trump Tower projesinden iş ortağı olduğuna dikkat çekildi.
Halkbank'la sözleşmesini sonlandırdı
Adam Klasfeld’in 22 Ekim 2019 tarihli bir diğer haberinin odak noktası da Halkbank adına lobi faaliyetinde bulunan Ballard Partners şirketiydi. Şirket Halkbank’ın kara para aklamak ve dolandırıcılık dahil olmak üzere altı ayrı konuda suçlandığı iddianamenin açıklanmasından bir gün sonra Halkbank’la sözleşmesini sonlandırdı. Habere göre, Trump’ın Florida’daki en güçlü bağış toplayıcısı Brian Ballard’ın yönettiği şirket iki yılda 2 milyon dolar kazandı.
Habere göre, şirket Halkbank’la ilişkisini kesmeden önce yürüttüğü lobi faaliyetlerine eski Kongre üyesi Robert Wexler, Clinton dönemi Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Jamie Rubin ve firmadaki yönetici ortaklardan Syl Lukis öncülük ediyordu.
Rubin: Olay yargıya intikal ettiğinden dolayı yapacağımız iş azalmıştı
Jamie Rubin, Courthouse News’a telefonla yaptığı açıklamada, firma olarak ABD kurumlarının, Halkbank’a yönelik suçlamaların bir NATO müttefiki ile ilişkileri nasıl etkileyeceğinden haberdar olmalarını sağlamaya çalıştıklarını söyledi. Firma olarak Halkbank’la sözleşmesini neden sonlandırdığı konusunda da “İddianame açıklandığında konu artık yargıya intikal ettiğinden dolayı yapacağımız iş azalmıştı. Yapabileceğimiz pek bir şeyin kalmadığı sonucuna vardık” dedi.