İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G. babasının kendisini 6 yaşındayken imam nikahıyla ‘evlendirdiğini’ ve cinsel istismara maruz bırakıldığını anlatarak şikayetçi olmuştu.
Türkiye'nin gündemine oturan bu olayın ardından gözaltına alınan Yusuf Ziya Gümüşel ve Kadir İstekli gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı. Bugün ise davanın ilk duruşması İstanbul Anadolu Adliyesi'nde görülecek. Öte yandan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, duruşma öncesinde mahkemeden davanın kapalı yapılmasını ve olaya ilişkin yayın yasağı konulmasını talep etmişti.
Dava öncesi kadın örgütleri adliye önünde toplanarak açıklama yaptı. Yapılan açıklamada "Bu olay bize gösterdi ki kapalı kapılar ardında gerçekleşen çocuğun cinse istismarı yani tecavüz aleni gerçekleştiriliyor. 6 yaşında babası tarafından 29 yaşındaki bir adama evlilik kılıfı kullanılarak verilen çocuk bu sürece tanık yetişkinlerin ve tarikat üyelerinin bilgisiyle allanıp pullanarak verildi. Herkes 6 yaşındaki bir çocuğun yetişkin erkekler arasında alınıp verilebilir olduğuna tanık oldu. Kimse o daha 6 yaşında demedi. 2004 yılından 2020 yılına kadar tam 26 yıl süren cinsel istismar yani sistematik tecavüz 2012 yılında resmi kurumlar vasıtasıyla örtbas edilmekle kalmamıştır. Tarikata bağlı olan herkes 6 yaşındaki çocuğa istismarı normal karşılamıştır ve yetişkinlerin sürdürdüğü bir ilişki gibi makul görüp suçu görmezden gelmiştir. Dolayısıyla tarikat içinde gizli bir onay verme süreci başlatılmıştır. Ve 2012 yılında ihbar sonrası bu suçun örgütlü bir şekilde resmi kuruluşlar mensubu yetişkinlerle örtbas edilmiştir" denildi.
Burada sadece 3 sanığın eylemleri değil çocuk yaşta okula gönderilmemiş olması nedeniyle MEB, çocuğun istismarı ilk kez resmi şekilde bildirildiğinde 2012 yılından bu yana Aile Bakanlığı'nın çocuğu etkin bir şekilde korumaması nedeniyle devletin yani kurumların bizzat müdahil olduğu zincirleme şekilde nitelikli cinsel istismara dahil olduğu ortaya çıkmıştır.
Yıllardır çocuğun cinsel istismarını meşrulaştırma yöntemlerini kullanmaya çalışan bugünkü iktidarın adaletten sorumlu bakanın dahil olmak üzere hangi olaylara istinaden kılıf uydurmaya çalıştığı bir kez daha ortaya çıkmıştır.
'Bir kereden bir şey olmaz' diyen, 'tecavüze uğrayanın çocuğuna devlet bakar', 'bunlar tecavüz değil ailelerin rızasıyla yapılan evliliklerdir' diye beyanda bulunanlar 2012 yılında kemik yaşını büyüterek soruşturmayı kapatanlar ve bu davanın soruşturma savcısının da görev yerinin değiştirilmesi aynı elden çıkıyor."