Cumhuriyet'ten Mustafa Çakır'a konuşan Başkent Üniversitesi öğretim üyesi, vergi uzmanı Dr. Ozan Bingöl, ilk 4 ayda, 80.6 milyar liralık yılsonu bütçe açığı hedefinin yüzde 70’ine ulaşıldığını hatırlatarak, bunu kapatmak için kamunun elinde bulunan seçeneklere ilişkin görüşlerini açıkladı. Vergileri artırmak ve harcamaları kısmak gibi önlemlerin birlikte uygulanmasının siyasi iktidarlar için ciddi oy kaybı anlamına geldiğini belirten Bingöl, bu tür “acı reçete” içeren önlemlerin seçimsiz dönemde uygulamaya konulabileceğine işaret etti. Bingöl şöyle devam etti:
KATILIM PAYI ARTAR
“23 Haziran’daki seçim sonrası işte tam böyle bir döneme giriyoruz. Bu nedenle Özel İletişim Vergisi, alkollü içki üzerindeki ÖTV’de artış beklemeliyiz. Dronelar, bilgisayar oyunları, tabletler, lüks giyim eşyası gibi mallar ÖTV kapsamına alınabilir. Damga vergisi oran ve maktu tutarlarında artış olabilir. Bir defaya mahsus ek MTV, Gayrimenkul Vergisi. Yine, 5 Nisan 1994 paketinde yer alan türden ekonomik denge vergisi, net aktif vergisi gibi tek seferlik vergileri görebiliriz.” Bingöl’e göre kamu harcamalarının azaltılması kapsamında ise emekli ikramiyelerinin taksitle ödenmesi, maaş artışlarının sınırlı kalması, sağlık başta olmak üzere, kamusal hizmetlerin alımında yurttaştan daha fazla katılım bedeli talep edilmesi gibi önlemler gündeme gelebilir.
"3600 EK GÖSTERGEYİ UNUTUN"
Başta öğretmenler olmak üzere kamu çalışanları 3600 ek gösterge düzenlemesini beklerken Ozan Bingöl, “3600’ü unutun. Emekli ikramiyeleri de taksitle ödenebilir. Kesinlikle lojman kira bedelleri artırılacak. Vatandaşın sırtındaki yük artacak ama yükün altındakiler yine aynı kalacak. Bu yükü işçi, memur, emekli, ücretli, çiftçi sırtlayacak. Acı reçeteye hazır olun ek vergiler geliyor” dedi.
Bu durumdan kurtulmak için yapılması gerekenleri de anlatan Bingöl, “Hukukun üstünlüğü, gerçek anlamda demokrasi, bağımsız yargı, ifade özgürlüğüne geçildiği an ekonomi düzelebilir. Yoksa bir düzelme mümkün değil” değerlendirmesini yaptı.