35 kişinin öldüğü Ezgi Apartmanı’nın firari 2 sanığı için ‘kırmızı bülten’ talebine ret

Kahramanmaraş depremlerinde yıkılan ve 35 kişinin hayatını kaybettiği Ezgi Apartmanı'yla ilgili dava sürüyor. Savcının kırmızı bülten talebi reddedildi.

KAHRAMANMARAŞ’ta 6 Şubat'taki depremde 35 kişinin hayatını kaybettiği ve bilirkişi tarafından zemin kattaki pastanenin 40 santimetre çapında kolonunun kesildiği tespit edilen Ezgi Apartmanı davasının ilk duruşmasının ikinci oturumu 16 saat sürdü.

Duruşmada, binada yaşamını yitirenlerin yakınlarının avukatı Rezan Epözdemir ile mütalaasını veren savcı, 876 yıl 6’şar ay hapsi istenen pastane işletmecileri firari Sami Kervancıoğlu (58) ve Mustafa Pekel (48) için kırmızı bülten çıkarılmasını istedi. Mahkeme, talebi reddedip, duruşmayı erteledi.

Kahramanmaraş 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Ezgi Apartmanı davasının ilk duruşmasının ikinci oturumuna ‘Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan 22,5 yıl hapsi istenen Yakup Aktaş, binada ölenlerin yakınları ile taraf avukatları katıldı. ‘Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan 22,5 yıl hapsi istenen tutuklu fenni mesul Mehmet Tekin (69) ile 'Olası kastla kasten öldürme ve yaralama' suçundan 876 yıl 6 ay hapsi istenen tutuklu iç mekan tasarımcısı Ertan Danacı (52) duruşmaya tutuklu bulundukları cezaevinden SEGBİS sistemiyle katıldı. Duruşmada tanıkların dinlenmesi sırasında tanıkları yönlendirdikleri iddiasıyla zaman zaman avukatlar arasında gerginlik yaşandı.

EPÖZDEMİR: KIRMIZI BÜLTEN ÇIKARILSIN

Tanıkların dinlenmesinin ardından taraf avukatları savunmalarını yaptı. Ölenlerin yakınlarının avukatı Rezan Epözdemir, firari olan ve haklarında tutuklamaya yönelik yakalama kararı bulunan Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel’in yurt dışında olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu söyleyerek, “Biz sanıklar Sami Kervancıoğlu'nun ve Mustafa Pekel'in himaye edildiğini, yargıya ve adalete teslim edilmediğini, bu yargılamanın cezasız bırakılabilme ihtimalini öngörüyoruz. Bunun için diyoruz ki; bu sanıkların yurt dışında olma ihtimali kuvvetle muhtemel. Dolayısıyla görüldükleri yerde yakalanıp Türkiye'ye iade edilebilmeleri için haklarında kırmızı bülten çıkarılsın. Adalet Bakanlığı’na yazılsın, onlar da gerekli görürlerse İçişleri Bakanlığı’na yazsın. Bu suç bakımından kırmızı bülten çıkarılmasının hiçbir engel yok” diye konuştu. Ardından mahkeme savcısı mütalaasında Kervancıoğlu ve Pekel hakkında kırmızı bülten çıkarılmasını talep etti.

ŞEN: GÜVENCE BELGESİ VERİN

Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel’in avukatı Ersan Şen ise kırmızı bülten talebinin reddedilmesini talep etti. Şen, müvekkilleri hakkındaki kolon, perde beton ve kiriş kesme iddialarının asılsız olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Eğer siz birisi hakkında yurt dışı yakalamalı, Interpol üzerinden yakalama talep edecekseniz o kişinin yurt dışında olduğuna dair en azından belirtileri, somut kaynakları göstermeniz gerekir. Güvence belgesi isteyeceğim, kaçak yargılaması yapabilirsiniz, güvence belgesi verebilirsiniz. Maksat maddi hakikate ulaşmak, adalete ulaşmak değil mi? Maddi hakikati ve adaleti ortaya çıkarmaksa verin güvence belgesini, kaldırın yakalama kararını getirelim. Niye yapmıyorsunuz, ne olacak? Kırmızı bülten çıkarılacak. Amaçları maddi hakikate ve adalete ulaşmak değil ki. Sadece sosyal medya üzerinden, oradan, buradan yüksek baskıyı attırıp bu şekilde kendilerini tatmin etmeye çalışıyorlar. Bu şahısların, Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel’in yurt dışında olduğuna dair ortaya zerre bir delil koyabilir misiniz?”

16 saat süren duruşma sonunda mahkeme heyeti, Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel hakkındaki kırmızı bülten talebini reddedip tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek davayı 3 Mayıs’a erteledi.

Türkiye Haberleri