18 yıllık uzun yol kaptanlığı sonrasında, 7 aydır İZDENİZ'in gözde gemisi 1881 Atatürk'te kaptanlık yapan Koç, mesai arkadaşları arasında "Körfezin Sultanı" olarak tanınıyor.
İzmirliler'in sıcaklığı ve samimiyetinden fazlasıyla memnun olan kadın kaptan, "İnsanlar gemiden inerken veya binerken beni görünce el sallıyorlar; alkışlayanlar bile var. İzmir’de yaşamaktan ve İZDENİZ’de olmaktan çok memnunum” diyor.
Fırtınada yaşanan dehşet
İzmir Körfezi'ndeki görevinden önce okyanusları da aşındıran Kamile Kaptan, türlü maceralara da göğüs germiş. İlk uzun yol zabiti olarak çıktığı yolculukta Atlas Okyanusu’nu geçerken yakalandıkları Harikeyn Fırtınası, hiç unutamadığı anıları arasında ilk sırada yer alıyor:
“İngiltere Liverpool Limanı’ndan Amerika Charleston Limanı’na Titanik rotasıyla gittik. Ocak-Şubat gibi kış dönemiydi. Kuzeye doğru gittikçe fırtınaya yakalandık. İkinci kaptanın vardiyasıydı; ben de kendi vardiyam olmadığı için köprü üstünde değildim. Beni arıyorlar, iyi misin diye.. Dalgalar o kadar kötü ki, telefonu bile zor tutuyorum elimde. Her şey havada uçuşuyordu. Ama korktuğumu belli etmek istemedim. Bu yüzden en güvenl i yer olan köprü üstüne çıkmadım. Herkes korkudan köprü üstündeyken, ben aşağıda kaldım.”
O batıl inancı yendik artık
Denizi çocukluktan itibaren çok sevdiğini ve bu yüzden kaptan olmaya karar verdiğini söyleyen Kamile Koç, bir kadının isterse her şeyi yapabileceğini özellikle vurguluyor:
"Bu işi yapabilmek için yüksek gayret, sabır tabi ki inanç ve sevmek çok önemli. Vücut anatomisi olarak da güçlü olmak lazım. Bir zamanlar 'kadının gemide uğursuzluk getirdiğine' inanırlardı ama kadın kaptanların çoğalmasıyla bu inancı yendik. Fiziksel olarak çok efor gerektiren bir iş bu.. Tankerde çok çalıştım; pompa dairesine inip pompaları söküp taktığım olmuştur. Mesleğim boyunca yapabileceğim her şeyi yaptım. Bu mesleği seçecek olan kadın arkadaşlarıma tavsiyem şudur: Kesinlikle kaptanlığa odaklanın. İnanırsanız ve çalışırsanız mutlaka başarırsınız."
Başarının formülü
Kamile Koç, erkeklerin egemen olduğu kaptanlık mesleğinde kadın olmanın verdiği dezavantajları ise şöyle anlatıyor:
“Köprü üstü bizim gemiyi yönettiğimiz yer ve uzun yol kaptanlığında burada kılavuz kaptanlar gelerek bizim çeşitli limanlarda yanaşmamıza yardımcı olurlar. Maalesef kılavuz kaptalar her liman yanaşmamda köprü üstüne çıktıkları zaman kaptan aradılar. Yanımızda bulunan başmühendis erkek olduğundan, kaptanlığı onlara yakıştırdılar ve ilk onlara 'merhaba' dediler. Başmühendislerin, ‘kaptanımız burada’ uyarısından sonr a bana doğru döndüler ve çok şaşırdılar. Bunu çok yaşadım. Okulda da bitirme tezimizi alırken öğretmenler bize ‘siz zaten denizde değil karada çalışacaksınız, ona göre ödev verelim’ diyordu. Bunları hiçbir zaman dert etmedim. Her zaman çalıştım, çabaladım. Kendime inandım ve bulunduğum noktaya geldim."
7 aydır Körfez'de
Üniversitede okurken bir kongre için İzmir’e geldiğini ve o tarihten itibaren kenti çok sevdiğini söyleyen Koç, “İZDENİZ’de 7 aydır çalışıyorum. İzmir’i ve İzmir halkını çok seviyorum.” şeklinde konuştu.