Erdoğan'ın "İstanbul'a ihanet ettik" itirafı ve özeleştirisinden sonra İstanbul'un silüetini bozan 16/9 gökdelenleri yasallaştı.16/9 için tıraşlanma kararı veren hakimlerin FETÖ'cü olduğu gerekçesiyle Danıştay'ın da onadığı karar bozularak, gökdelenlere dokunulmama kararı alındı.
İstanbul’un siluetini etkileyen Zeytinburnu’ndaki 16/9 kuleleri uzun süre Türkiye’nin gündeminden düşmedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Tıraşlayın dedim, yapmadılar, 5 yıldır konuşmuyorum” diyerek eleştirdiği binanın imar planları ve yapı ruhsatları idari mahkeme tarafından iptal edilmiş, kulelerin siluete etki eden katlarının tıraşlanmasına karar verilmişti. Danıştay da 2014’te bu kararı onamıştı. Daha sonra Zeytinburnu Belediyesi tarafından tıraşlanma ihalesi açılmış ancak ihaleye kimse girmediği için yıkım gerçekleşmemişti.
‘16/9'U TRAŞLAMA KARARI VEREN HÂKİMLER FETÖ’CÜ’
Hürriyet'ten Ömer Erbil'in haberine göre, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı, 16/9 hakkında tıraşlama kararı veren hâkimler ile bilirkişilerin FETÖ’cü olduklarını ileri sürerek yeniden yargılama talebinde bulundu. İstanbul 4. İdare Mahkemesi 3 Ocak 2018 tarihli kararında İBB’nin yeniden yargılama talebinin kabulüne, davacının feragati nedeniyle de yeniden karar verilmesine yer olmadığına hükmetti.
‘TELAFİSİ İMKÂNSIZ’
Mahkemenin gerekçeli kararında, bilirkişiler Mehmet Kaya ve Darçın Akın hakkında ‘silahlı terör örgütü üyesi olmak’ suçundan soruşturmaların bulunduğu, yine hâkimler Özkan Artar ve Emine Özdemir Güçlü’nün HSYK kararı ile meslekten çıkarıldıkları bilgisine yer verilerek şu ifadeler kullanıldı:
“Her ne kadar kararı veren hâkimler Özkan Artar ve Emine Özdemir Güçlü ile karara dayanak alınan bilirkişi heyetine katılan Darçın Akın ve Mehmet Kaya’nın FETÖ/PDY örgütünün mensubu olduklarını kesin bir şekilde ortaya koyan herhangi bir mahkeme kararı bulunmaması nedeniyle adı geçenler hakkında halen masumiyet karinesi geçerli ise de mevcut olayda kesinleşen yargı kararının uygulanması halinde gerek davalı belediyeler, gerek devlet, gerek projeden istifade eden vatandaşlar, gerekse inşa edilen yapıların yıkılması nedeniyle hak sahiplerine ödenecek yüksek miktarlı tazminatlardan vatandaş olarak maddi anlamda olumsuz etkilenecek olan geniş halk kesimi açısından telafisi güç ve imkânsız zararların oluşması söz konusu olacağından mevcut hukuki duruma göre kamu yararı amacına uygun olup olmadığının saptanması amacıyla yeniden yargılama yapılması icap etmiştir.”