İstanbul’da yaşayan öğretmen Ayşe Ortak’a İstanbul Valiliği Milli Eğitim Müdürlüğü çalışma izni verdi. Sözleşme yaptığı okulda sınıf öğretmeni olarak 1 Eylül 2016 tarihine kadar çalışma izni verilen Ortak’ın sözleşmesinin yenilenmesi halinde görev süresinin en az bir yıl süre uzatıldığında tekrar onay alması gerektiği belirtildi. 15 Temmuz darbe girişimin ardından 23 Temmuz 2016 tarihli KHK’da Ortak’ın çalıştığı eğitim kurumu da kapatıldı.
Çalıştığı kurumun kapatılmasının ardından Ortak’ın çalışma izni de iptal edildi ve izni yenilenmedi. Milli Eğitim Bakanlığı Bilişim Sistemlerinde, Ortak hakkında “Cezası: 667 sayılı KHK ile kurumu kapatıldı ve 2016/788529 sayılı yazı” şerhi konuldu. Ortak çalışma izninin zımnen reddedilmesi nedeniyle İstanbul 11. İdare Mahkemesi’nde 27 Eylül 2017 tarihinde iptal davası açtı.
Ortak dava dilekçesinde, hakkındaki idari işlemin bir yıldır çalıştığı okulun kapatılmasından kaynaklandığını, özel okulların yasalara uygun kurulup çalıştığını, kamu okullarına atanmadığı için özel okulda çalışmak zorunda kaldığını belirtti. Ortak, “Devletin izniyle açılan okulda çalışmak suç olarak gösterilemez” dedi.
İstanbul Valiliği davaya karşı cevabında, izin iptalinin ülke genelinde uygulanan bir genelgeye dayandığını ve Ortak’ın OHAL komisyonuna başvurması gerektiğini bildirdi. Valilik cevabında, genelgede KHK ile kapatılan okullardaki personelin çalışma izinlerinin iptal edilmesi gerektiğinin anlatıldığı ve bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiği kaydedildi. Mahkeme 27 Aralık 2017 tarihinde davanın reddine karar verdi. Ortak, kararı istinafa taşıdı ancak oradan da ret kararı çıktı. Ortak, AYM'ye 6 Ağustos 2018 tarihinde bireysel başvuru yaparak, öğretmen olarak çalışma iznini iptal edilmesi ve yeniden çalışma izni düzenlenmesinin yasaklanması nedeniyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğini ve masumiyet karinesinin ihlal edildiğini ileri sürdü.
'İdari işleme dayanıyor'
AYM, Ortak’ın başvurusunu karara bağladı. AYM oybirliği ile masumiyet karinesinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna, özel hayata saygı hakkının ise ihlal edildiğine karar verdi. Ayrıca Ortak’a 20 bin lira tazminat ödenmesine hükmetti. AYM kararının gerekçesinde, Ortak’ın mesleğini icra etmesine engel olan kararın kanuni bir dayanağı bulunmadığını belirterek, “Söz konusu ihlalin çalışma izni iptal ve çalışma yasağı öngören idari işlemden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Öte yandan derece mahkemeleri de ihlali gidermemiştir” dedi.
AYM gerekçesinde özel hayata müdahalenin kanuni bir dayanağının bulunması gerektiğini kaydederek, “Somut olayda ise başvurucunun özel hayatına yapılan müdahalenin sonuç olarak Milli Eğitim Bakanlığı’nın bir genelgesine dayandığı sabittir. Buradan hareketle açık bir düzenleme olmaksızın bir idari işlem ile başvurucunun mesleğini icra etmesinin engellendiği anlaşılmıştır” kararına vardı.
İstanbul Barosu: Yargı krizi, 17 Nisan Rejimi'nin uzantısıdır
YSK, illerin milletvekili sayısını ve seçim bölgelerini açıkladı