15 Temmuz gecesi uçakların kalkış emrini veren Kurmay Albay Ahmet Özçetin savunma yaptı

15 Temmuz darbe girişiminin komuta merkezi olan Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 sanık hakkında açılan davada, 15 Temmuz gecesi uçakların kalkış emrini veren ve hava trafiğini koordine eden Akıncı Üssü'nün eski harekat komutanı...

15 Temmuz darbe girişiminin komuta merkezi olan Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 sanık hakkında açılan davada, 15 Temmuz gecesi uçakların kalkış emrini veren ve hava trafiğini koordine eden Akıncı Üssü'nün eski harekat komutanı Kurmay Albay Ahmet Özçetin, savunma yaptı.

15 Temmuz darbe girişiminin komuta merkezi olan Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 sanık hakkında açılan davada, 15 Temmuz gecesi uçakların kalkış emrini veren ve hava trafiğini koordine eden Akıncı Üssü'nün eski harekat komutanı Kurmay Albay Ahmet Özçetin, savunma yaptı.

Sanık Özçetin, uçakların kalkış emrini tehdit ve zorlama ile verdiğini belirterek, “Verdiğim emirlerde bombalama emri yoktu, sadece kalkış emri verdim” dedi. Bombalanan ve onlarca şehit verilen Polis Özel Harekatı bombalayan uçağı da, terör saldırısı ihbarı nedeniyle güvenliği sağlama amacıyla kaldırdığını söyleyen Özçetin’in bu sözlerine, şehit yakınları ve gaziler bağırarak tepki gösterdi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda görülen davada, Ankara’da birçok yeri bombalayan uçakların kalkış emrini verdiği ve 15 Temmuz günü darbeci askerleri Akıncı Üssü’ne davet ettiği iddia edilen Akıncı Üssü eski komutanı Kurmay Albay Ahmet Özçetin’in savunması alındı.

“O GECE YAŞADIKLARIMI NET BİR ŞEKİLDE HATIRLAYAMIYORUM” 

Savunmasına, “Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum” diyerek başlayan sanık Özçetin, ” Gerek 15 Temmuz gecesinin üzerimde oluşturduğu şok etkisi, gerekse gözaltına alındıktan sonra tarafıma uygulanan insanlık dışı ağır işkenceler nedeniyle o gece yaşadıklarımı net bir şekilde hatırlayamıyorum” diye konuştu.

“İSMİNİ HATIRLAYAMADIĞIM BİR ALBAY ARADI”

Üssün 2. adamı olduğu söylemlerinin yanlış olduğunu yetki anlamında 4. kişi olduğunu belirten sanık Özçetin, “15 Temmuz öncesi üste uçuş faaliyetleriyle meşgulken, ismini hatırlayamadığım Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndan bir albay aradı. Hızır savunma planı ve karşılıklı işbirliği ve bu kapsamda Konya’da verileceğini söylediği eğitimden bahsetti. Bu eğitim öncesi ÖKK personeli ile pilotların bir araya gelmesi halinde eğitime katkısı olacağını söyledi. Bu faaliyetin 15 Temmuz günü yapılmasının teklif etti, ben de kabul ettim” ifadelerini kullandı.

“BEN KİMSEYİ ÜSSE DAVET ETMEDİM”

Genelkurmay çatı davasında birçok sanığın, ‘terör istihbaratı alındığı, bu kapsamda komutanların korunmasına yönelik görev planladığı, Akıncı Üssü’nün harekat merkezi olarak belirlendiği’ gibi ifadelerin geçtiğini belirten sanık Özçetin, “Olay tamamen bizim dışımızda gelişmiş. Ben kimseyi ne okul tanıtımı için ne de başka bir faaliyet için üsse davet etmedim. Sadece o gün birilerinin misafirliğe geleceği söyledi. Ben de ‘gelsinler’ dedim. Meğer ardında başka şeyler varmış” diye konuştu.

“HAVANIN KARARMASIYLA BİRLİKTE 143. FİLO ÖNÜNDE SİLAHLI ASKERLER GÖRDÜM”

15 Temmuz günü ÖKK personeliyle yapılacak faaliyet nedeniyle ÖKK personelinin üsse saat 14.00’dan sonra peyderpey gelmeye başladığını anlatan sanık Özçetin, “Bu sırada ben 143. filodaydım. İlk gelen grup sivil kıyafetli ve 5-6 kişiydi. Bir süre sohbet ettik. Daha sonra görevim gereği diğer filoları ve pisti kontrol etmek için yanlarından ayrıldım. Havanın kararmaya başlamasıyla gelenlerin sayısı arttı. 143. filo önünde tam teçhizatlı bir askerlerin olduğu bir kalabalık gördüm. Filo önünde resmi bir otobüs vardı. Olağandışı bir hareketlilik olduğunu hissettim. Sormama rağmen ne olduğu öğrenemedim. Filo gazinosuna girdiğimde burada da silahlı bir grup gördüm. Yanlarına gittiğimde içlerinden biri, ‘bir takım yerlere terör saldırısı olacak, polis özel harekat hedef yerlerden biri. Güvenlik için uçuş yapmanız gerekecek’ dedi. Ben böyle bir uçuş için Eskişehir hava üssünden emir gelmesi gerektiğini söyledim” iddiasında bulundu.

“TEHDİT EDİP TALİMAT VERDİLER”

Uçuş konusunda ısrar ettiklerini ve kendisini, ‘Biraz sonra Genelkurmay Başkanı gelecek ve hareketi bizzat yönetecek. Karşı geliyorsun. Bunun ne anlama geldiğini biliyorsun’ diyerek tehdit ettiklerini ileri süren sanık Özçetin, “Karşılıklı diyalogların ardından yanımıza 3-4 kişi daha geldi. Tehdit ve zorlamanın dozu daha da arttı. Silahları bana doğrulttular. Ailemin lojmanda olduğunu, bir ekibin talimat beklediğini söylediler. Söylediklerin yapmamam halinde bana ve aileme müdahalede bulunulacağını söylediler ve bazı talimatlar verdiler” dedi.

“KALKIŞ EMRİ VERDİM ANCAK BOMBALAMA EMRİ YOKTU”

Yanlarından ayrıldıktan sonra 141. filoya geçtiğini anlatan sanık Özçetin, “Bana söyledikleri hususları pilotlara ilettim. Kalkış için baskı yapmaya başladılar. Pilotlara kalkış emri verdim ancak verilen emirler arasında bombalama emri yoktu. Ben tehdit ve zorlamayla pilotlara talimat verdim” şeklinde konuştu.

“YURTTA SULH HAREKATI İÇİN GELDİK”

Bir süre sonra üste helikopterlerin indiğini ve bir VİP trafiğe yaşandığını ileri süren Özçetin, “Bunlara nereden geldiklerini sordum. Bir pilot bana ‘Yurtta Sulh Harekatı kapsamında geldik’ dedi. Ne olduğunu sordum. ‘Haberim yok’ dedi. Hareketlilik sürüyordu. Az sonra helikopterden iki tane general indirdiler. Kafaları kapalıydı. Bunları 141. filoya götürdüler. Üstümde kontrolüm ve bilgim dışında gelişen bu olayların ne anlama geldiğini öğrenmek ve ‘Yurtta Sulh’ ne olduğunu öğrenmek için tekrar 143. filoya döndüm. Burada muhatap olduğum kişilerin yüzleri kapalıydı. Daha önce konuştuğum kişiler miydi ayırt edemedim. Ne olduğunu sorduğumda, Genelkurmay Başkanını üste geldiğini, emir komutanın onda olduğunu, açıklamanın ilerleyen saatlerde yapılacağını ve o zaman ‘Yurtta Sulh’un ne olduğunu öğrenebileceğimi söylediler” dedi.

“HAVA KUVVETLERİ KOMUTANI BİR EMRİ OLMADIĞINI SÖYLEDİ”

Olayların tamamen kontrolü dışında olduğunu, üst komutanına da ulaşamadığını iddia eden sanık Özçetin şöyle devam etti: “Üsse Hava Kuvvetleri Komutanını geldiğini ve benim karşılamam gerektiğini söylediler. Komutanı VİP uçağı ile gelmişti. Sivil kıyafetliydi. Uçaktan inde ve uçuş ekibiyle tokalaştı. Görünürde bir anormallik yoktu. ‘Hoş geldiniz’ diye karşıladım. Komutanı götüren araç 141. filo önünde durdu. Komutan inip binaya yöneldiğinde bahçede bulunan pilotların hepsi ayağa kalkarak komutanı selamladı. Komutan da, ‘iyi akşamlar’ diyerek içeri girdi. Komutana brifing odasının önünde bir emri olup olmadığın sordum. Çünkü havadaki uçakların uçuş yapmaması yönünde ikazlar geliyordu. Üste bulunanlar ise Genelkurmay Başkanının emri olduğunu ve uçuş yapılacağını söylüyordu. Bir ikilem vardı. Ancak emrini sorduğum komutan, ‘şu an kimse uçmayacak’ diye bir emir vermedi. Tam tersine uçuşlardan haberi ve onayı var gibi hareket ediyordu. Vereceği emir benim ve personelim için çok önemliydi. Ancak ‘hayır bir emrim yok’ dedi.”

“TÜM SUÇLAMALARI REDDEDİYORUM”

Gözaltına alındıktan sonra insanlık dışı muameleye maruz kaldığını sözlerine ekleyen Özçetin, “Gözaltındayken arabamda bulunduğu ve bir takım siyasilere ait adres bilgilerinin yazılı olduğu iddia edilen zarf bana ait değildir. Polis ve savcılığı suçlamıyorum ama bu zarf birileri tarafından aracıma konulmuş. Bu nedenle bu belgeler aleyhimde delil olarak kullanılamaz. Yurtta Sulh konseyi içinde yer almadım. FETÖ üyesi değilim. Darbe öncesi yapıldığı iddia edilen planlama toplantılarına katılmadım. Hava harekatını yönetmedim. Bombalama talimatları vermedim. Cumhurbaşkanına yönelik suikast girişiminde bulunmadım. Kısacası tüm suçlamaları reddediyorum” diyerek savunmasını tamamladı.

Duruşma, Özçetin’in çapraz sorgusu ile devam ediyor.

Türkiye Haberleri