14 Yıldır Aydınlatılmayan Nazlı Sinem Erköseoğlu Davasında Karar!

İstanbul Beyoğlu'nda 14 yıl önce apartman boşluğunda cesedi bulunan 24 yaşındaki Nazlı Sinem Erköseoğlu'nun ölümüne ilişkin Yargıtay'dan dönen davada, mahkeme eski kararında direnerek Can Paksoy hakkında beraat kararı verdi.

Beyoğlu'nda, bir apartman boşluğunda cansız bedeni bulunan Nazlı Sinem Erköseoğlu'nu öldürdükleri iddiasıyla yargılandıkları davada 2 kez beraat eden iki kardeşten biri olan Can Paksoy hakkında mahkeme heyeti üçüncü kez aynı karara hükmetti.

19. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Can Paksoy ve tarafların avukatları ile maktulün ailesi katıldı.

Duruşmada savunma yapan Can Paksoy, suçsuz olduğunu iddia ederek, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.

Yargıtay'ın yerel mahkemenin verdiği iki beraat kararını görmezden geldiğini öne süren Paksoy, "Karşı tarafın acısını anlıyorum ama ben suçsuzum. 14 yıl üzerime yapıştırılmaya çalışılan bu lekeyle geçti. İş hayatımda, özel hayatımda herkes 'Bu adam, bu suçu işledi mi?' diyor." dedi.

Paksoy, müştekilerin mahkemeyi ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik algı oluşturmaya çalıştığını savunarak, "Ben hayatımın en güzel zamanlarını neden bu karalama ve linç kampanyasıyla geçiriyorum? Heyetiniz bütün delilleri topladı. 'Kaçtı kaçtı.' diye hakkımda tencere tava çalanlar görsünler, hiçbir yere kaçmadım, kaçmayacağım da. Elimde vizem, pasaportum varken bunu öğrendim, kaçmadım. Adaletin er ya da geç ortaya çıkacağını biliyorum." diye konuştu.

Sanık Paksoy, mahkeme heyetinden hakkında üçüncü kez beraat kararı verilmesini ve yurt dışı çıkış yasağının kaldırılmasını talep etti.

Maktulün babası Ergun Erköseoğlu ise sanığın yargılama sürecinde mahkemeyi yanıltıcı ifadeler verdiğini, kızının katledildiğini söyledi.

Sanığın kendilerini başsağlığı dilemek amacıyla aramadığını anlatan Erköseoğlu, "Sanık hakkında dava açılmamış olsaydı zaten kaçacaktı. Bu oyunun içinde çok şey var." ifadelerini kullandı.

DNA TESPİT EDİLDİ

Müşteki avukatı Rezan Epözdemir de Adli Tıp Kurumu (ATK) raporlarına göre, maktulün cinsel organında sanığa ait DNA tespit edildiğini, olay yerindeki camda maktule ait parmak izi bulunmadığını, olayın intihar olamayacağını kaydetti.

Sanığın çelişkili ifadelerde bulunduğuna dikkati çeken Epözdemir, sanığın hükümle birlikte tutuklanmasını talep etti.

Duruşmada esasa ilişkin görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, sanık ve maktulün olay tarihinden önce sosyal medya platformunda arkadaş olduklarını, suç tarihinde ise bir gece kulübünde karşılaştıklarını belirtti.

Mütalaada, bu sırada aralarındaki sohbetin ilerlediği, sanık Paksoy'un Beyoğlu'nda bulunan evine gittiği, burada maktul ve sanık arasında cinsel yakınlaşma olduğu, sonrasında tartışmaya başladıkları belirtildi.

"İNTİHAR ALGISI OLUŞTURULDU"

Tartışma sonrası sanık Paksoy'un sert bir cisimle maktulün başının arka tarafına vurduğu ya da maktulün de alkollü olmasının etkisiyle yere düşerek başını sert bir yere çarptığı ifade edilen mütalaada, sanığın maktulle aralarındaki cinsel ilişkiyi kamufle etmek amacıyla çamaşırlarını ters giydirdiği, tek başına giymesi zor olan elbisesini kollarını sokmadan maktule giydirdiği, maktulün intihar ettiği algısı oluşturarak kaldıkları odanın penceresinden aşağıya attığı kaydedildi.

Mütalaada, Paksoy'un "kasten öldürme" suçundan müebbet hapisle cezalandırılmasına, hükümle birlikte tutuklanmasına ve Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi talep edildi.

Son sözü sorulan Paksoy, "Ben suçsuzum, bu mesnetsiz dayanaksız saçma sapan iddiaları kabul etmiyorum. Hiçbiri gerçek değil benim kimseyi öldürmek için motivasyonum yok." dedi.

YURT DIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI KALDIRILDI

Davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme heyeti, Yargıtay'ın bozma ilamına karşı bir önceki verdiği beraat hükmünde direnilmesini kararlaştırdı.

Sanık Paksoy'un üzerine atılı "kasten öldürme" suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle beraatine hükmeden heyet, sanık hakkındaki "yurt dışına çıkış yasağı" yönündeki adli kontrol tedbirini de kaldırdı.

Duruşmanın ardından basın mensuplarına konuşan baba Erköseoğlu, 14 yıldır davada sonuç alamadıklarını belirterek, sanıkların yargılama aşamasında yalan beyanları olduğunu söyledi.

Erköseoğlu verilen karara ilişkin, "Bugün, katiller ellerini kollarını sallaya sallaya bu binadan dışarı çıktılar." değerlendirmesini yaptı.

Ailenin avukatı Epözdemir, 14 yıldır hukuk mücadelesi verdiklerini, Türk hukuk tarihinin belki en uzun süren kadın cinayeti dosyasında üçüncü defa verilen beraat kararını yine kendilerinin temyiz edeceğini bildirdi.

Yargıtay ile ilk derece mahkemesi arasında çekişme olduğunu iddia eden Epözdemir, "Zannediyorum başsavcılık da bu karara itiraz edecek. Çünkü onlar da 'mahkumiyet' dediler, 'Kasten öldürme var, tutuklansın.' dediler. Başsavcılıkla birlikte biz bu karara itiraz edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Türkiye Haberleri