Ankara Adliyesi'nden Sincan'a alınan duruşma nedeniyle cezaevi çevresi ve duruşmasının yapıldığı bina ablukaya alındı. Güvenlik önlemleri kapsamında dışarıda 3 arama noktaları oluşturuldu. Burada çevik kuvvet polisleri ile TOMA ve akrep araçları konuşlandırıldı. Basın araçlarının dahi, ana nizamiyenin önüne girmesine izin verilmedi. Nizamiyeye 500 metre geride oluşturulan noktada inen gazeteciler ve davanın mağdurları servislerle salonun olduğu yere götürüldü.
Polisler gelen araçların altını ve içini olası bombalı eyleme karşı aramadan geçirdi.
Duruşma, 900 kişilik ana salonda yapılıyor. Salona girene kadar 6 kimlik kontrolü de yapıldı.
SANIKLARA ETTEN DUVAR
Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre, katliamın tutuklu 19 sanığının duruşma salonunda çevresinde 200 jandarma güvenlik çemberi oluşturdu. Jandarmanın dışında ise 100 polis sanık bölümünün çevresinde oturdu.
Duruşmayı CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, Genel başkan yardımcısı Veli Ağbaba'nın arasında olduğu 10 vekil ile HDP milletvekili Oya Ersoy da izliyor. 3 gün sürecek duruşmada tarafların mütalaa karşısında savunma yapması ve perşembe günü de mahkemenin karar vermesi bekleniyor.
CANLI BLOG
10.40 - Mahkeme heyeti yerini aldı. Duruşma başladı.
10.43 - Firari sanık Nusret Yılmaz'ın kaçak olduğu halde avukat tuttuğu anlaşıldı.
10.50 - Mahkeme başkanı gelen belgeleri okudu. Söz verilen duruşma savcısı, müşteki avukatların kovuşturmanın genişletilmesi talebini, sanıkların hukuki durumlarında değişiklik yaratmayacağı gerekçesiyle reddini istedi.
10.52 - Savcı, sanıkların cezalandırılmasını talep etti.
10.55 - Müşteki avukatı Mustafa Kemal Gündüz, davanın Ankara Adliyesi'nden Sincan Cezaevi'ne alınmasına tepki gösterdi. Gündüz, "Burada adil bir yargılama olmaz. Nakil kararı hukuki değil. Buraya gelen müştekiler birçok engellemeler ile karşılaştı. Gelemeyenler oldu. Dava resmen şehirden kaçırıldı. Salonda biz sanıkları göremiyoruz. Siz heyeti dahi göremiyorum. Böyle bir yargılama Anayasaya, AİHS'e aykırı." dedi.
11.00 - Avukat Ziynet Özçelik: Bu katliamda devletin sorumluluğu var.
11.05 - Mahkeme, konuşmayan müştekilerin dinlenmesi talebini reddetti. Başkan, "Açık yargılamaya devam edildi" deyince bir müşteki "Neresi açık yargılama" diye çıkıştı. Mahkeme, avukatların ısrarı üzerine dinlenmeyen 6 müştekinin konuşmasına izin verdi.
11.20 - Katliamda hayatını kaybeden EMEP GYK üyesi Korkmaz Tedik’in annesi müşteki Zöhre Tedik, 10 Ekim katliamında barış için alanda olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi: “Tek talebimiz bu ülkede ne asker ne polis 103 tane insan ölmesin diye alana çıktık. Benim ‘oğlum tahrana yaparken anne sensiz olmaz’ dedi. ‘Anne barış herkes için gelecek’ dedi. Güle oynaya 81 ilden insanlar Ankara’ya geldi. O gün otobüsler aranmadı. Demek dedim insanlar barış içinde eylemini yapacak diye mutluyduk. Benim eşim katlı ‘Neden aranmıyoruz?’ dedi. Bende bu tedirginlik yoktu. Yüz binlerin aktığı alanda barış olacağını, kimsenin ölmemesi için alanlarda olacağımı düşündüm. Orada tanıklarımızla, barış için gelenlerle öpüştük. Benim oğlum ‘Anne ben Emek Partisi altında yürüyeceğim’ dedi. Bombalar patladı. İnsanlar cesetler üzerinden atlarken üzerimize gaz bombası atıldı. Benim oğlum oraya yere düşünce görmedim. Arkadaşları bulmuş, vatandaşlar bulmuş. Benim oğlumun atılan gazdan nefesi daraldı da öldü. Çocuklarımızın üzerine IŞİD’liler bomba atmasına göz yumanlar, çocuklarımızın hastaneye yetiştirilmesine engel olanlar neden yargılanmıyor.”
“Sayın hakim kaç aramadan geçtik. Ancak çocuklarımızın üzerine bomba atanlar neden aranmadı. Benim üzerime bomba atıldı. Üzerimde et parçaları vardı. Siz bu çocuklarımızın katillerini yargılamıyorsunuz. IŞİD’lilere ise basit cezalar veriyorsunuz. Biz gerçek sorumluların yargılanmasını istiyoruz. Şu salona girerken üzerimizde aranmadık tek nokta bırakmadınız. Keşke o zaman bu arama yapılsaydı da bizim çocuklarımız ölmeseydi. Aynı katiller gibi mağdur aileleri de yargılanmak isteniyor.”
11.30 - Katliamdan yaralı kurtulan öğretmen Ayşegül Duman: Bu dava fizana da sürülse gideceğiz. Zalimler için yaşasın cehennem. Bu katliam insanlığa karşı suçtur. 66 ishitbarat raporuna rağmen bu katliam yapıldı. Allahu Ekber diyerek bu katiller masum insanları öldürdü. Şuan sanıklar içinde polisler oturuyor. O gün bizim için neredeydiniz? Bu sanıkları bırakırsanız yarın yapılacak katliamların sorumlusu mahkeme olur. Biz gerçek adalet istiyoruz. Sizin hiç çocuğunuz öldü mü?
12.10 - Müşteki Ahmet Andiç: Gar'da 103 kişi öldü. 500 kişi yaralandı. Ama orada bir polis dahi yaralanmadı. Demek ki önlem alınmadı. Devlet görevlileri orada katliam yapılacağını biliyordu.
12.15 - Katliamda ölen avukat Uygar Coşkun'un annesi Nuray Coşkun: Asıl suçlular dışarıda geziyorken, deliller toplanmamışken bu dava böyle bitirilemez. Oğlumdan geriye torunum kaldı. Onu kreşten alırken başka babaların çocuklarını aldıklarını görmemesi için çaba harcıyorum.
12.25 - Müşteki Muhammed Bahadır Kılıç: Gerçek adalet istiyoruz. Burada yargılananlar piyonlardır. Oysa emir verenler, katliama göz yumanlar, yaralıları süpür diyenlerin yargılanmasını istiyorum. Bunlar neden yargılanmıyor?
12.30 - Müşteki Çağlayan Bozacı, konuşmasında "AKP silahlı bir terör örgütüdür, faşist diktatör Erdoğan" deyince Mahkeme Başkanı sözünü kestirip "Bu kadar yeter. Provakosyan yapmayın" dedi ve duruşmaya saat 14.00'a kadar ara verildi. Başkan, Bozacı'nın dışarı çıkarılmasını istedi.
13.00 - Duruşmaya verilen arada basın mensuplarına açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015'te düzenlenen terör saldırısı davasının gerçek anlamda bir dava olmadığını söyledi.
Müşteki yakınlarının davada somut tespitlerde bulunduğunu aktaran Bingöl, "Sadece müştekiler ve avukatlar değil, biz de Cumhuriyet Halk Partililer olarak bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız. Çünkü bu davada gerçek failler gün ışığına çıkarılmadı." ifadesini kullandı.
CHP Grup Başkanvekili Özel ise Ankara Garı önünde düzenlenen terör saldırısında 103 kişinin hayatını kaybettiğini anımsattı.
Özel, saldırının en ince detayına kadar incelenmesi gerektiğini belirterek, "Unutmayalım, 7 Haziran'da seçim sonuçları ortaya çıktığında sarayın başdanışmanı demişti ki 'Millet kaosu seçti'. Biz onun ne dediğini Suruç ile başlayan, Gar katliamıyla devam eden ve çok sayıda sivil halkı hedef alan saldırılarla anladık." diye konuştu.
Özgür Özel, sözlerine şöyle devam etti:
"Devrin Başbakanı da 'Ölçüyoruz, bu patlamalar zarar vermiyor, hatta oyumuz yükseliyor' demişti. 'Bugün onu yargılayamayız, bunun fikrine başvuramayız, onun dokunulmazlığı var. Buna izin vermediler' diyenlere şunu hatırlatalım, devrin Başbakanının bugün dokunulmazlığı da yoktur, herhangi bir görevi de yoktur. Kendisinin bu mahkemeye çağrılıp, o dönemde milletin kaosu seçmesinden neyi anladığını, daha sonra bombalar patladıkça neyi ölçtürdüğünü, bunun 1 Kasım'a giden süreçte neye hizmet ettiğinin halk önünde ve hayatını kaybedenlerin ailelerinin yanında konuşulması gerekiyor. Bunlar konuşulmadan 'Adalet yerini buldu' denemez."
14.20 - Aranın ardından duruşma devam ediyor. Av. Tonguç Cankurt: IŞİD soruşturmalarının farklı illerde sonuçsuz kalmasının nedeni iktidarın ceza yargılaması politikasının bir sonucudur.
14.49 - Müşteki avukatı Kazım Bayraktar: Siyasal iktidar bu çetelere politikaları gereği terör örgütü diyemedi. Türkiye'nin adı dünyada cihatçı otobanı olarak anılmaya başlandı. Bu cihatçıların binlerce üyesi Türkiye sınırından Suriye'ye geçti.
15.00 - Av. İlke Işık: Dosya eksik, siz de biliyorsunuz. Hücre evinde depolarda görüntüleri olanlar eksik, neden eksik bırakıyoruz, neden bu sanıklarla birlikte yargılanması gereken kişiler varken bunları dosyaya eklemiyoruz. Bizim bu dosya yıllarca sürsün diye bir derdimiz yok. Adalete ulaşmak istiyoruz ancak bu kadar eksik varken acelece dosyanın bitirilmek istenmesini anlamıyoruz. Ülkenin her yanından buraya duruşma için gelen insanların sanıklar tutuklu diye sevinmesini mi bekliyorsunuz, tutukluluk devam kararı verilince tebrik mi bekliyorsunuz? 103 insan nasıl öldü, 500'den fazla yaralı nasıl yaralandı, biz bunun cevabını istiyoruz.
16.50 - Avukatların yoğun baskısı üzerine Çağlayan Bozacı'nın duruşma salonuna yeniden alınmasına karar verildi
17.50 - HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran beyanlarda bulunuyor. Acar: Bizlerin attığımız her adım izlenirken, söylediğimiz her söz dinlenirken nasıl oluyorda ülkenin başkentinde bir katliam oluyor da hiçbir güvenlik gücünün sorumluluğu olmuyor.
17 55 - Ayşe Acar: Biz HDP olarak bu dosyanın hem mağduru, hem destekçisi hem de en fazla zarar göreniz. Ben hayatını kaybeden küçük Veysel'in ilinin milletvekiliyim. Buradan adalet çıkmasa bile bu inançla adaleti mutlaka sağlayacağız.
18.00- Kesk Genel Eş Başkanı Mehmet Bozgeyik beyanda bulunuyor.
18.35 - Duruşma bugünlük tamamlandı. Duruşmaya yarın 09.30'da devam edilecek.