Çiğdem Akbayrak - Halk TV
Giresun'un Dereli ilçesinde 22 Ağustos'ta meydana gelen sel felaketinin ardından vatandaşlar evlerini ve dükkanlarını kaybetmelerinin acısını yaşarken, ilçenin yeniden ayağa kalkabilmesi için AKP iktidarı tarafından verilen vaatlerin arkasında neler döndüğü anlaşıldı.
AKP'ye yakın medya organları her ne kadar 'Dereli yeniden inşa ediliyor' başlıklarıyla ilçedeki çalışmaların olumlu ilerlediğini iddia etseler de, Dereli halkı büyük bir çaresizlikle karşı karşıya.
2 Eylül'de Giresun'un Dereli ilçesinde açıklamalarda bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, "En geç 1 yıl içerisinde yeni Dereli'yi inşa etmiş olacağız. 2021 yılı bitmeden yeni evlerini vatandaşlarımıza teslim edeceğiz" demişti. Kurum'un yaptığı açıklama ilçe halkını umutlandırdı ancak bugün gelen kepçelerin yıkıma başlamasıyla olayın hiç de vatandaşın hayrına olmayacağı belli oldu.
"Deprem oluyor sandık"
14 Eylül'e kadar toparlanması ve evlerinden çıkması için süre tanınan ilçe halkının bugün evlerine kepçelerle yıkıma geldiler. Evindeyken kepçenin sarsıntıyla ayaklanan vatandaş, yaşadığı olayın şokunu böyle anlattı:
"Çıkmam, çıkmam 14 Eylül'e kadar süremiz var çıkmam. Ben burada deprem oluyor zannettim, evimi toplayamadım. Bak boş bina duruyor onu yıkmıyor. Çıkmıyorum gitsin. Gelsin, yıksın çıkmıyorum .Boş ev dururken 3 bina öteden benim evimi yıkıyorsun. Ben içindeyken evimi başıma yıkıyorsun. Çıkmıyorum bu evden"
İYİ Parti Dereli İlçe Başkanı İsmail Bektaşoğlu
"Oldu bittiye getirdiler"
İYİ Parti Dereli İlçe Başkanı İsmail Bektaşoğlu yaşanan dramı halktv.com.tr'ye anlattı
"Milletin evini yıkıyorlar ama paralarını vermiyorlar. Birkaç kadın evlerinden çıkmama noktasına geldi. Kepçe durdu. Evlerden çıkmak için pazartesi gününe kadar vakit vardı. Kepçe az kalsın birkaç kişiyi evdeyken, evi yıkıyordu. Son anda farkına vardılar.
Bunlar yaşanırken saat 16.00'ya doğru vatandaş protesto ederken evlere istimlak verilecek paralar geldi. 'Oldu bitti'ye getiriliyormuş gibi bir hal oluştu. Millet verilen paradan hiç memnun değil. Şuanda vatandaş çok zor durumda, ne yapacaklarını bilmiyorlar.
"Kepçe gelsin beni de öldürsün"
İYİ Parti'li Bektaşoğlu'na "Evlerinin değerinden az mı değer biçildi?" sorumuz üzerine şu yanıtı alıyoruz:
"Değerin çok daha altında ücret veriyorlar. Benim de kendi binam var ben de gittim bana dedikleri rakam benim binamın çok altındaydı. Konuştuk itiraz ettim ve çıktım . En sonunda şuna karar verdik. Ben de binamın içine gireceğim ve binanın içinden ayrılmayacağım kepçe gelsin beni de öldürsün. Bu noktadayız artık.
"Erdoğan'ın çay dağıttığı halk Dereli halkı değildi"
"Peki herhangi bir girişimde bulunacak mısınız?" sorusu üzerine Bektaşoğlu şu ifadeleri kullanıyor:
"Benim ilçem (Dereli) AKP'nin yüzde 70 oy aldığı bir ilçe. Çok hakkını arayacak bir kültüre ve eğitime sahip değiller. Ama biz erkeklerin yapamadığını kadınlar yaptı bugün. Eğer devamını getirebilirsek sonu ne olur bilmiyorum ama vatandaş şuan çok karamsar. Muhalefet genel başkanını arıyor şuan. Geçen gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gelmişti alkışlamışlardı ama orada çok Derelili yoktu. Oraya dışarıdan gelmiş insanlardı."
"Muhalefetin gelmesinin tam zamanı"
İYİ Parti ilçe başkanıyım. Ben maddi olarak çok yardım ettim insanlara hala para dağıtıyorum. İnsanların ihtiyacını karşılamaya çalışıyorum. Bugün benim önümü kesen tanımadığım insanlar bundan sonra İYİ Partiliyiz demeye başladı. Ama ben de muzdaribim. Ben kendi genel başkanımı (Meral Akşener'i) getiremiyorum ben de sıkıntılıyım. Vatandaş burada genel başkan görmek istiyor. Şuanda muhalefetin gelmesinin tam zamanı. Bana deseydiniz ki 10 gün önce "muhalefet gelsin mi" ben "hayır gelmesine gerek yok" derdim. Çünkü hakikaten devlet yüzünü gösteriyordu. Baya güzel çalıştılar. Ben İYİ Partili olmasam ben bile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile fotoğraf çektirip sosyal medyaya atayım diye düşündüm. Ama maalesef son 6 günden beri devlet kötü yüzünü gösteriyor.
Peki Dereli'de iktidardan vatandaşa parti ayrımı yapılıyor mu? Devlet sel felaketinin ardından herkese eşit mi yaklaşıyor?
"Şimdi somut bir bir şey söyleyemem fakat adaletsizlik var. AKP'ye yakın insanların istimlak parasının biraz fazla olduğunu düşünüyorum. Burası küçük yer tanıyoruz birbirimizi. Bir başka binada 2 katlı binaya 700 bin lira verilirken benim iş yerime 3 katlı iş hanına 880 bin lira verirsen o zaman ben acaba diye sorguluyorum. CHP'li bir arkadaşımız var evi 3 katlı 300 bin lira değer biçtiler 300 bin lira! Bu adaletsizliğin arkasında kimler var takdiri vatandaşa bırakmak lazım. "
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 2 Eylül'de sel felaketinin yaşandığı Dereli'ye gelerek "En geç 1 yıl içerisinde yeni Dereli'yi inşa etmiş olacağız. 2021 yılı bitmeden yeni evlerini vatandaşlarımıza teslim edeceğiz" dedi. Peki Bakan Kurum başka vaatler verdi mi ilçe halkına?
Bektaşoğlu, "Toplantı yapıldı ben de vardım o toplantıda. Biz dükkan yapacağız isteyene, sonra TOKİ yapacağız. Biz de dedik ki biz dükkanlarımızın üzerine bir iki daire istiyoruz. "Hayır dükkanın üzerine daire olmaz. Dairesi olmayanlar TOKİ'den ev alacak" dedi. Devlet tüccarlık yapıyor herhalde. Yaptıkları dükkanların maliyeti belli değil. İstediğimiz dükkan üstüne ev yapılacak mı belli değil .TOKİ'nin fiyatları belli değil. Bana verilen paradan ben TOKİ'den bile ev alamıyorum. Düşünün. Yani Dereli'de olay oldu bitti'ye getirildi. Peşkeş çekiyorlar. Bunların arkasında bilmediğimiz bir oyun mu var..." diye yanıt verdi.
"Muhalefet partileri buraya gelsin"
Bektaşoğlu, "Muhalefet partilerinin ulusal basının bu milletin sesini duyurmasını istiyorum. Genel başkan ve genel başkan düzeyindeki insanların nasıl Süleyman Soylu dereden çıkmıyorsa derede kalmasını istiyorum Halkın sözcüsü olmalarını istiyorum. " ifadelerini kullandı.
Ne olmuştu?
Dereli'de 22 Ağustos'ta şiddetli yağış nedeniyle HES'lerin baraj kapaklarını kontrolsüz açmasıyla dereler taştı, ilçe su altında kaldı. Özellikle dere yataklarına yapılan evler zarar gördü. Sel felaketinde 9 kişi hayatını kaybetti.