Güntekin Onay / Hürriyet
Beşiktaş, F.Bahçe’yi ilk yarıda kendi sahasına hapsetti. İkinci devrede ise bambaşka bir karakterle oynayan rakibine cevap veremedi. Son yılların en ilginç derbisi iki devrede gece ve gündüz kadar farklıydı. Beşiktaş evinde beklendiği gibi çok agresif başladı. F.Bahçe’yi yarı sahasına hapsetti ve golleri buldu.
İlk yarıda takım halinde hareket eden ve hem oyun hem de skor anlamında F.Bahçe’ye büyük üstünlük kuran Beşiktaş, ikinci yarıda bambaşka bir karakterle sahada yer alan rakibine cevap veremedi. Golün büyüsü vardır... F.Bahçe 3-1’i bulunca psikolojik momentumu da eline geçirdi. Hemen arkasından gelen Sadık’ın golü, Beşiktaş için de psikolojik çöküşün zirveye çıkmasına sebebiyet verdi. 3-0’dan 3-3’e gelen süreçte topu ilerde tutamayan, çok top kaybeden, telaşlı bir Beşiktaş, F.Bahçe’ye adeta teslim oldu.
Erman Toroğlu / Fotomaç
O kadar çok yazacak şey var ki, ancak bir kısmını yazabiliriz. Biz kestirmeden gidelim. İlk yarı rezalet, çok kötü, iğrenç bir F.Bahçe. Hangi açıdan? Kötü oynayabilirsin ama böyle mücadele etmeye hakkın yok. Hele ki senin durumun malum. Beşiktaş, bu devrede ne yapılacak, onu yapıyor. Bu kadar rahat bir 3-0'ı uzun yıllar hiçbir şekilde görmemiştir Beşiktaşlılar. Sahada vazifesini yapmayan yok, sarı-lacivertlilerde ise vazifesini yapan yok. Önemli bir şey var. O da ne mi? Gökhan Gönül 1 gol attırıyor, penaltıdan; 1 de gol atıyor.. Ne yapıyor? Adam gibi hareket ediyor. Sevinmiyor eski kulübüne karşı, saygılı!.. Aklıma Tolgay Arslan geliyor. Biri siyah, biri beyaz. Yediğin tabağa tükürmeyeceksin! F.Bahçe'nin Zenit maçını izledik. Orada ışık vermişlerdi. Rövanştan evvel şu yorumu yapmıştım: "Bu Fenerbahçe birine patlayacak ama kime?" Evet, Fenerbahçe ilk yarıda patladı ama kendine; yani bombayı elinde patlattı.
Uzun yıllardır böyle bir maç seyretmedik. Peki, maçı iki taraf da alır mıydı? İlk yarıdaki Beşiktaş maçı kaybetseydi, onlara yazık olacaktı. Fakat ikinci yarıdaki Fenerbahçe kaybetseydi, bu sefer de onlara yazık olacaktı. Yani hak yerini buldu. Her şeyiyle, tepeden tırnağa 3-3'lü hak eden bir maç oldu. Peki 3-0 gibi bir neticeyi eline aldıktan sonra Şenol Güneş, biraz cesaretli olup maçın ve oyunun üzerine gitseydi, korkmasaydı; bu maç böyle mi olurdu? Bunun hesabını da Şenol Güneş verecek.
Kenan Başaran / Hürriyet
İlk 45 dakika Metin-Ali-Feyyazlı (M.A.F) dönemin Beşiktaş’ını izledik... İkinci devre ise siyah beyazlı ekip taraftarına, Valerenga kabusunu yeniden yaşattı. Şuurlu şekilde futbolu izlediğimden beri ilk defa böyle bir derbiye tanıklık ettim; yani F.Bahçe’nin düşme hattı eteklerinde, Beşiktaş’ın ise zirve derdinde olduğu...
Devre biterken maç da kağıt üzerinde bitmişti. Ama bu bir derbi ve futbol tarihi ne büyük geri dönüşlerle dolu... Bu anlamda kötü tecrübeleri olan Beşiktaş’ın bunu hiç unutmaması lazımdı. Yanal ikinci devreye Isla ve Moses’ın yerine Ayew ve Valbuena’yı alarak, artık atacağı golün hesabına baktı. Ve Fenerbahçe 12 dakikada skoru 3-3’e getirdi.
GÜNEŞ’E BiR FENER TRAVMASI DAHA
Şenol Güneş’in kariyerinde bir Fenerbahçe travması daha meydana geldi. Kendimi onun yerine koyduğumda çok kolay bir durum olmadığını anlayabiliyorum. Dünkü derbinin sonucu Güneş’in kulüp takımlarında çalışma motivasyonunu belki de sonlandıracaktır. Artık siyah beyazlılar yeni hocalarını belirlese iyi olur...