Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Nedim Yamalı, CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener ve DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı, İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Öyle veya böyle partimizden şu veya bu nedenle uzaklaşmış, ayrılmış olan arkadaşlarımızı tekrar saflarımıza kazandıralım” sözlerini değerlendirdi.
Cumhuriyet'ten Selda Güneysu'nun haberine göre, NedimYamalı, Erdoğan’ın bu sözlerini “tamamen kongre amaçlı edilmiş sözler” olarak nitelendirdi. Daha önce kendisinin de AKP Ankara İl Başkanlığı’nı yaptığı döneme atıfta bulunan Yamalı, “Erdoğan’ın kongre konuşmalarını az çok bilirim. Bu sözler kongre şartlarından dolayı söylenmiştir. Çünkü AKP’de, kongrelerde çok büyük zorlukların yaşandığını duyuyoruz. İl ve ilçe yönetiminde, ‘nitelikli kişilerin bulunmasında’ zorluklar yaşıyorlar. Bunun çok üstünde, Türkiye için yeni bir çalışma ve niyet olduğunu hissetmiyorum. Çünkü böyle bir hazırlığı yok iktidarın” dedi. Erdoğan'ın Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu üyesi Oğuzhan Asiltürk'e yaptığı ziyarete de değinen Yamalı şöyle devam etti: “AKP içinde olup da partide huzur bulamayan ve diğer kanallara açık olan Milli Görüş cephesine yakın üyelerine ‘dur’ demek için olduğuna” dikkat çeken Yamalı, “Erdoğan, ne kadar bu şekilde konuşmuş olsa da genel olarak konuştuğu dili ve yaptıklarını göz önünde bulundurduğumuzda, bir uzlaşma arayışı içinde olduğunu düşünmüyorum. Bir siyasi arayış içinde. Anketler ve partinin genel durumu, Cumhur İttifakı’nın oy kaybı görülüyor. Erdoğan, çıkar yol arıyor”
"İnsanlar yeniden yanlışta birleşmezler"
AKP’nin kurucuları arasında yer alan CHP Konya Milletvekili Şener de Erdoğan’ın sözlerini “konjektürel” olarak nitelendirdi. Şener, “Erdoğan’ın özellikle partide isim yapmaya başlayan kişileri bir kenara attığını, bunun ana siyasi çizgisi olduğunu” ifade etti. Şener, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün, 20 yıllık politikasının dışında, farklı bir şey söylüyor. Partiden ayrılmış kişiler artık zor döner. Bunları telafi çabasında olabilir. Ancak Erdoğan artık şöyle bir noktaya gelmiştir: Seçimleri kaybedeceğini görmüş ve ‘Bunu düzeltmek için ne yapabilirim’ diye bir arayış içine girmiştir. Ancak siz istediğiniz zaman göndereceğiniz insanları, istediğiniz zaman da yanınızda toplayamazsınız. Kendi isteğiyle partiden uzaklaşanları kendi yanınıza çekemezsiniz. Çünkü bugün partiden giden pek çok arkadaş, partiyi sorgulamış ve başta dış politika olmak üzere, iç politikada, eğitimde, sağlıkta yanlışlar yapılığını görmüştür. Bu gidişin ülkeye zarar vereceğini görmüştür. Bunu gören insanlar yeniden yanlışta birleşmezler.”
"Ya Bahçeli ve Doğu Perinçek ya da Babacan ve Yeneroğlu"
DEVA Partili Yeneroğlu da “Ya inandığımız değerleri terk edecektik ya da Erdoğan’dan uzaklaşacaktık” diyerek şunları söyledi: “Cumhurbaşkanı kendisine yönelik toplum nezdinde her geçen gün büyüyen güven kaybı sebebiyle mi bu cümleleri kurdu yoksa arkadaşlarının uzaklaşmış olmasını gerçekten dert mi ediniyor, ilk önce bunu sormak lazım. Ancak gerçekten samimi olarak arkadaşlarının neden uzaklaştığını merak ediyorsa cevabı çok açık. AK Parti’nin kuruluş felsefesi ve parti programına bakıp son yıllarda yaptıkları ile mukayese etmesi yeterli. Çünkü AK Parti programı ile bugün siyaset yapan Erdoğan arasında dağlar kadar fark var. Ya Bahçeli ve Doğu Perinçek ile siyaset yapacaksınız ya da Babacan ve Yeneroğlu ile. Cumhurbaşkanı kararını çoktan verdi ve geri dönüşü olmayan bir yola girdi. Hukuk devleti ve demokrasiyi reddettiği için ve etrafındaki herkesten evrensel ilkelere değil, kendi otoriter anlayışına sadakat beklediği için demokratlar kendisinden uzaklaştı. Zaten bu saatten sonra demokrasi ve hukuk devleti ile barışması imkânsız.”