Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. CHP'yi eleştiren Erdoğan, "CHP sadece lafını ettiği, istismarını yaptığı demokrasinin D'sinden bile nasibini almamış, süzme faşist bir partidir" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın satırbaşları şöyle oldu:
"Bundan 3 yıl önce 21 Şubat'ta 15 Temmuz gecesi meydanlarda kurduğumuz Cumhur İttifakı'nı TBMM'ye verdiğimiz kanun teklifiyle, ilk adımı atmıştık. Cumhur İttifakı'nın Türk siyasi hayatının en başarılı değil, en ilkeli, en onurlu ittifakı olduğunu görüyoruz. Ülkemizin bütünlüğü, milletimizin birliği, devletimizin bekası çerçevesinde oluşturduğumuz anlayış birliğinin yürüttüğümüz mücadelede çok büyük katkısı vardır. Nice saldırıyı Cumhur İttifakı'nın bu güçlü zemininde karşıladık.
Cumhur İttifakı'nın karşısında CHP'nin kurduğu ittifakının tel tel dökülmesi zemininin çürüklüğüne bağlı. Kendince bir siyaset terazisi kurdu. Bu zoraki ittifakın içinde fikir birliğine rastlayamazsınız. milletimizin birlik ve beraberliği konusunda anlayış birliğinin izini bulamazsınız. Uluslararası saldırılar karşısında devletinin yanında yer alma erdemini göremezsiniz.
Karşımızda sadece dışarıdan üflenen sufleleri tekrarlayan vizyonsuz, ilkesiz bir yapı var. Bir heyula var. Heyula, tek başına bir anlamı olmayan başka yapılarla oluşur. CHP kendi başına planı, programı, hayali, hedefi, eseri, mücadelesi olmayan bir yerlerden gelecek olumlu veya olumsuz etkiyle harekete geçen partidir. CHP'nin içinde millet yoktur. Millet, tek partiden beri CHP'nin ciğerini bilir. CHP'nin içinde demokrasi yoktur, çünkü demokrasinin d'sinden bile nasibini almamış süzme faşist bir partidir. CHP'nin içinde kalkınma yoktu, halkın derdine derman olacak hiçbir işe yaraşmaz. CHP'nin içinde adalet yoktur, çünkü vesayetçilerin, darbecilerin hukukundan başka hukuk tanımaz. CHP siyasetteki duruşunu ülkesine veya halkına göre değil, önüne konulan senaryoya göre belirler. CHP'nin içinde ideal de yoktur, bu partide insanlar yapıya uygun şekilde konumlanır ve bireysel hedefler içinde çalışır. CHP heyula haline dönüşmüş amorf bir yapıdır.
Buradan CHP'ye oy vermiş vatandaşlarıma sesleniyorum; CHP kayıp bir partidir. Bu kayıp tüm ülkenin kaybıdır. Geçtiğimiz günlerde yağan karın ardından CHP belediyelerin yönetimindeki şehirlerde yaşanan manzaralar bile bu gerçeği gösterir.
Gara operasyonu
Irak'ın kuzeyinde bir mağarada infaz edilen 13 silahsız insanın başına gelen hadise bile karşımızdaki kirli zihniyeti utandırmaya bile yetmemiştir. Çıkıyor, onu bile benim üzerime yıkmaya çalışıyor. 5-6 yıl 13 kişiyi kaçıranlar kim? Biz bu 5-6 yıl içinde dağ, taş demedik buraları aradık, taradık. Bunlar utanmadan sıkılmadan 'Bir şey olmaz, sakinler güvence altında' diyecek kadar yüzsüzler. Kim bunlar CHP ve ortağı HDP. Bu tezgahı beraber çalıştırdılar. Biz 5-6 yıldan sonra operasyonu yapmak zorunda kaldık. Savunma ve İçişleri Bakanımı bu beyefendilerin makamına gönderdik. Bunlar anlatıldığı halde utanmadan, terbiyesizce eleştiri yağmuruna tuttular. Bu kadar açık, şeffaf bu süreç ortaya konulurken siz ne yüzsüzsünüz ki bu çalışmadan sonra hala saldırıyorsunuz. Ne yaparsanız yapın. Bilesiniz ki bu Cumhur İttifakı, AK Parti iktidarı bu yolda inanarak, sizin kol gerdiğiniz o teröristleri de inlerinde bitire bitire yoluna devam edecektir.
Teröristlerin sayısı on binlerdi, şimdi yüzlere düştü. Bu mücadelemizi aynı kararlılıkla devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz. Terör örgütlerini ve siyasi uzantılarını korumak için, bunun sonucunu bize yıkacak kadar alçaldılar. 'Bunun sorumlusu Erdoğan'dır' diyor. Bunların cibilliyeti bozuk. 5-6 yıl içinde bu mücadeleyi gece gündüz demeden verdik. İçimiz kan ağlıyor. Biz onların intikamını alacağız. Ortağı HDP de böyle bilsin. Yine Ankara'dan İstanbul'a yürüsünler. Onlar yürürken biz de buradan sahili selamete çıkacağız. Onlara bu imkanı vermeyeceğiz. Yüzleri kızarmadan kimse terörü savunmaz. 'Teröre karşı ne yaptınız de engel olduk' diyorlar, teröristlerle yürüdünüz ne yapacaksınız daha? Türkiye'nin sınır ötesi harekatlarını eleştiren, 'yapamazsınız, edemesiniz' diyen siz değil misiniz? Düne kadar bölücü örgütün Suriye kolunu 'terör örgütü görmüyoruz' diyen siz değil misiniz?
CHP kendi başına eseri, mücadelesi olmayan, bir yerlerden gelecek olumlu veya olumsuz etkiyle harekete geçen bir partidir. CHP'nin içinde millet yoktur çünkü millet tek parti devrinden beri CHP'nin ciğerini bilir ciğerini. CHP'nin içinde demokrasi yoktur çünkü CHP sadece lafını ettiği, istismarını yaptığı demokrasinin 'd'sinden bile nasibini almamış süzme faşist bir partidir. CHP'nin içinde milli ve yerli hassasiyet yoktur. CHP siyasetteki duruşunu ülkesine ya da halkına göre değil önüne konan senaryolara göre belirler. CHP kendi içindeki taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık vukuatlarıyla bile yüzleşemeyecek kadar kibir bataklığına saplanmıştır. CHP'nin içinde ideal de yoktur çünkü bu partide insanlar gayretleri veya birikimleriyle değil, yapıya olan uyum yetenekleriyle konumlandırılır, sadece bireysel hedefleri için çalışırlar.
Mesele memleket meselesi, mesele millet meselesi olunca bunları görmezden gelme hakkımız olamaz. Buradan özellikle Gazi'nin mirasına hürmeten CHP'ye gönül vermiş veya oy tercihini ondan yana kullanan vatandaşlarıma sesleniyorum: Görüldüğü gibi kayıp bir partidir, bu kayıp sadece siyasetin değil tüm ülkenin kaybıdır. Hiç uzağa gitmeye gerek yok. Sadece geçtiğimiz günlerde yaşanan karın ardından CHP'li belediyelerde yaşanan manzaralar bu gerçeği göstermektedir.
CHP; çöp, çukur, çamur. Bu kadar basit bir konuda bile vatandaşlarımıza hizmet vermeyenleri yok saymayacağız da ne yapacağız? Gelin 84 milyon hep birlikte 2023 yılında Türkiye'ye diğer alanlardaki hedefleriyle birlikte gerçek anlamda bir ana muhalefet de kazandıralım. 2023'te yepyeni bir Türkiye'nin kapılarını aralayalım.
"Tüm sınırlarımızı güvenli hale getirene kadar durmayacağız"
Ülkemizin terörle mücadele konusunda kararlılığı dışarıda da epeyce bir kesimi rahatsız ediyor. Türkiye'nin sınırları içerisinde ve dışarıda yürüttüğü terörle mücadele harekatları hem meşru hakkıdır hem de insanı görevidir. Coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızın bize verdiği görevleri yerine getirmek için kimseden icazet alacak değiliz. Tüm sınırlarımızı yeteri kadar derinliğe inerek güvenli hale getirene kadar durmayacağız.
Her kim bu mücadeleye gölge düşürmeye kalkarsa bilsin ki hayati bir yanlış içerisindedir. Daha şimdiden sokakları ateşe ve kana bulunan, parlamentoları işgal edilen bu ülkelerin yarınlarını düşünmek istemiyoruz. Türkiye ile bir arada olmak yerine terör örgütleri ile el tutuşmaya devam edenler kaybolup gidecektir. Bunun için hep birlikte Rabia'mızı haykırıyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar milletimizin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini bozamayacaklar. İstiklal ve istikbal aşkımızı söndüremeyecekler. Devletimizi yıkamayacak, ülkemize diz çöktüremeyecekler. 2023 hedeflerimize ulaşacağız, evlatlarımıza da 2053 hedeflerini miras bırakacağız.
Koronavirüs Salgını
Terör meselesinde bu gelişmeler yaşanırken tüm dünyada dengeleri değiştiren koronavirüs salgınını da yakından takip ediyoruz. Ülkemizde de etkili olmuş 28 binden fazla yurttaşımızın vefatına yol açmıştır. Vakitli ve etkince aldığımız tedbirler salgının ekonomi ve sağlıkta daha ağır sonuçlarının önüne geçtik.
Türkiye büyümesini sürdüren az sayıdaki ülke arasında yer aldı. Salgın bahanesi ile ekonomide yeni bir dalgalanma oluşturmak isteyenlere fırsat vermedik. Kılıçdaroğlu'nun sürekli sorup durduğu dövizlerin önemli bölümü bu mücadelede kullanılmıştı. Hamdolsun bu sayede kuru ve faizi çok yükseklere taşıyarak toplumsal kargaşa peşinde olanların oyunlarını bozduk. Salgının yol açtığı sıkıntıları azaltmak açısından herkese yönelik çok ciddi destek paketlerini hayata geçirdik. Destekler ve teşvikler için 311 milyar lirayı bulan bir kaynak kullanarak vatandaşlarımızın yanında olmaya çalıştık.
Sosyal destek ve kısa çalışma ödeneği başta olmak üzere milletimize doğrudan ve karşılıksız olarak aktardığımız miktar 53 milyar lirayı aştı. CHP'nin itibar suikastı ile saldırdığı Berat beyin tüm bu süreçlerde gösterdiği gayretin bizzat şahidiyiz. Elbette aldığımız tedbirler sebebiyle faaliyetlerine ara veren ya da kısıtlanan sektörlerdeki vatandaşlarımızın sıkıntılarını biliyoruz. Esnaflarımıza yönelik ciro desteğinden, kira yardımına, kredi kolaylığına kadar pek çok ilave destekte bulunduk.
Normalleşme adımları
İstihdamı, ticareti yeniden canlandırmanın yolunun normalleşme adımlarından geçtiğini unutmuyoruz. Önümüzde her gün paylaşılan sayılar var, diğer tarafta normalleşme adımları için belirlediğimiz takvim var. Şayet, ikisini dengeli bir şekilde götüremez ve kontrolsüz bir normalleşmeye yönelirsek bir süre sonra yeniden artan sayılar nedeniyle çok daha sert tedbirlerin gelmesi kaçınılmaz olacaktır. Bunun için milletimden sabır bekliyorum. Bu sürecin tüm dünya ile birlikte sürmesi şart.
Son kabine toplantımızda şehirler bazında normalleşme adımlarının atılacağı müjdesini paylaşmıştık. Şehirlerimize virüsün kol gezdiği, sınır kapılarının kapalı olduğu bir normalleşme hiçbirimizin işine yaramaz. Bu kapsamda eğitimde ilk adımları atmaya başladık, 1 Mart'tan itibaren beklentileri karşılayacak adımları atılmaya başlanacaktır.
Aşılama çalışmalarını öncelik gruplarına göre devam ettiriyoruz. Aşı temini için tüm kanalları zorluyoruz. Normalleşme sürecini nihayete erdireceğimize inanıyorum.
Tüm sıkıntılara rağmen 16 milyon turist rakamına ulaşan ve büyüme ile kapatacağı anlaşılan Türkiye'nin hamdolsun umut verici gelişmeleri beklediğini söyleyebiliyoruz. Üretim, tedarik ve dağıtımda hiçbir sıkıntımız yok. Tarım Kredi Kooperatifi de yoğun bir şekilde çalışıyor. Geçtiğimiz günlerde açıklanan Ocak ayı beyaz eşya iç pazar satışı ve ihracat rakamları büyümeyi gösteriyor.