Cumhurbaşkanı Erdoğan DEİK Yönetim Kurulu'nu kabulünde konuşuyor. Erdoğan'ın konuşmasından önemli satır başları:
-Tıpkı salgın döneminde olduğu gibi dünya inşallah salgın sonrasında da Türkiye'nin başarılarını konuşacak.
-Her ne kadar bu salgın beraberinde çeşitli zorluklar, sıkıntılar getirse de iş dünyamızın önünde yeni fırsat pencereleri açıyor.
-Türkiye olarak ticaret diplomasisi alanında yeni bir sıçramaya ihtiyaç duyuyoruz.
-Sadece iç piyasaya odaklanan şirketler salgından olumsuz etkilenirken, ihracata, inovasyona, Ar-Ge'ye önem veren şirketler süreci daha rahat atlattı.
-Salgın beraberinde zorluklar getirse de yeni fırsat pencereleri de açıyor. Salgında tüm yumurtalarını tek sepete koymanın özellikle riskini gören şirketler bu süreçte üretim ağlarını ve merkezlerini çeşitlendirmeye başladılar.
"2020'nin son ayında tüm zamanların ihracat rekorunu kırdık"
-Türkiye'nin küresel ihracattaki payı ilk defa yüzde 1'i geçti. 2020'nin son ayında tüm zamanların ihracat rekorunu kırdık. Küresel ticaret ve büyümede beklenen büyük düşüşe karşılık Türkiye pozitif büyüme çizgisinin altına düşmemeyi başarmış bir ülkedir.
-Türkiye salgın sonrası döneme güçlü, dayanıklı ve rekabetçi bir küresel oyuncu olarak girecektir. Kısıtlamalar sebebiyle gerekirse yeni destekleri devreye alacağız. Salgının etkileriyle olan mücadeleyi hem makro hem mali adımlarla destekleyeceğiz. Serbest piyasa ekonomisi çerçevesinde attığımız adımların etkileri olumlu yansımaya başladı.
"Yüksek faize karşıyım"
-TL'nin değer kazandığını görüyoruz bu da borç stokunu azaltıyor. Ekonomideki gelişmelerle risk olan CDS 200 baz puan geri geldi. Büyümenin kendisi kadar istikrarı da önemsiyoruz.
-Bankaların iş dünyasını nasıl sömürdüğünü biliyorum. Beni dinlerler dinlemezler...Ama ben yüksek faize karşıyım.
"Birçok yatırımcı, girişimci faiz yükü altında eziliyor"
-Yüksek faize karşı olduğumu söylemem boşuna değil. Bu işi yaşayarak gördük. Birçok yatırımcı, girişimci faiz yükü altında eziliyor. Bu bankaların sizi nasıl sömürdüğünü biliyorum.
-Yeri geldiği zaman Türkiye'yi bir faiz cenneti haline getirmekten bahsediyoruz. Öbür yandan bankalarımız ne kadar kâr etmişler bunu konuşuyor. Tamam da sen ne kadar yatırımcı kazandırdın, bir de bunu söylesene! Ne kadar istihdam sağlıyoruz, bir de bunu konuşun!. Bana yatırım, istihdam, üretim, ihracat lazım.
"Yüksek faize karşıyım"
-Bu 4 başlık yoksa hiçbir şey. Biz bununla övüneceğiz. Şu anda dünyaya bakalım. ABD'de faiz oranı ne. Japonya'da ne? Avrupa'da eksi, İsrail'de eksi. Bütün bunlar ortadayken biz yüksek faizlerle övünüyoruz. Birçok şirketimizi adeta batırmakla övünüyoruz.
-Beni dinlerler dinlemezler...Ama ben yüksek faize karşıyım.
-Faizi ne kadar aşağı çekerseniz enflasyon o kadar düşer.
"Bütçe açığı gerileyecek"
-2020 yılında bütçe geliri 1.029 trilyon TL, gider 1.202 trilyon TL oldu. Yıl sonu bütçe açığımız 173 milyar lirayı bulmayarak 239 milyar liranın altında kaldı. Programda öngördüğümüz büyüme oranı gerçekleşirse bütçe açığı milli gelirin yüzde 3.6 oranına gerileyecek.
-Böylece yılı yüzde 4.9'luk bütçe açığı hedefinin altında kapatacağız. Gelişmekte olan ülkelerde yüzde 10.7'lik bütçe açığı verilirken sağladığımız başarı bu takdire şayandır.
"Hizmette tasarruf olmayacağının altını çizmek istiyorum"
-Tedbir paketlerini oluştururken temel prensiplerimizden taviz vermiyoruz. Ancak hizmette tasarruf olmayacağının altını çizmek istiyorum.
-Vergileri en doğru şekilde ekonomik ve verimli kullanacağız. Kamu harcamalarını daha verimli hale getirecek bir tasarruf programını hayata geçireceğiz Tüm harcamaları asgari seviyede tutarak tasarruf tedbirlerine azami riayet edeceğiz. Yatırımlarda kısa sürede sonuç alacağımız üretken alanlara önem vereceğiz.