Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
İlham Aliyev gardaşımla görüşmemizi yaptık. Tabi Azeri televizyonunda spiker bayan kardeşimin o gözleri yaşlı olarak ağladığı anları kendisiyle paylaştım... Ve şu anda Azeri kardeşlerimiz işgal altındaki topraklara doğru yürüyorlar. Azmin elinden, imanın elinden hiçbir şey kurtulmaz. Tevekkül et gerisi Allah kerim.
Kayseri asaletiyle, çalışkanlığıyla yerli ve milli duruşuyla iftihar ettiğimiz şehirlerimizin başında geliyor.
Kayseri maruz kaldığımız her saldırıda göğsünü bize siper etmekten geri kalmadı.
Kayseri'de 1 milyar 800 milyon TL'yi bulan, önceki yıl 1 milyar 640 milyonluk yatırımların açılışlarını yaptık.
Kayseri'de 20 yıldır devam ettirdiğimiz çalışmalarda 100 bin konutu dönüştürdük. Kayseri gecekondusu kalmayan bir şehir haline geldi.
Yarın da inşallah Malatya'da olacağız.
Kardeşlerim, Türkiye bir yandan bölgesinde ve dünyada yaşanan değişimin merkezinde yer aldığı mücadeleyi sürdürürken, diğer yandan da kalkınma hedeflerine kararlılıkla yürüyor.
Koronavirüsle birlikte yaşanan süreç bu sürecin hızlanmasına vesile oldu. Gelişmiş devletlerin kendi vatandaşlarına bile faydalarını olmadığını hep birlikte müşaade ettik.
Türkiye bu durum içinde hak ettiği yeri almanın mücadelesini veriyor.
Bizim kimsenin toprağında hakkında hukukunda kaynaklarında gözümüz yok. Sadece kendimizin ve yüzlerce yıldır birlikte yaşadığımız kardeşlerimizin haklarını savunmaya çalışıyoruz.
Sınırlarımızda terör koridoru kurmaya çalışanları elbette seyredecek değiliz.
2016'nın Aralık'ında Kayseri'de bombalı araçla şehit edilen 15 askerimize yapılan saldırının faillerinden birini saklandığını ininde bulup ülkemize getirdik.
Suriye'nin Irak sınırı tarafında yeni bir terör oluşumu gayretlerine hız verildiğini düşünüyoruz. Bakıyorsunuz orada bir terör devleti kurma gayreti var. Eğip bükmeden açıkça söylüyorum; Türkiye sınırlarında böyle bir terör devleti kurulmasına asla izin vermeyecektir.
Karşımızdakiler gerçekten müttefikimizlerse onlardan her meseleyi kendi mecralarında değerlendirmeyi ve neticelerine saygı duymalarını bekliyoruz.
Doğu Akdeniz'de Yunanistan ve Rum Kesimi'nin şımarıklarına teslim olmak yerine hak ve hukukun yanında olmak gerekiyor.
Karşımızdakiler hak ve hukuka uygun hareket edene kadar kendi planlarımızı hayata geçirmekte kararlıyız.
"Macron denilen zatın İslam ile, Müslümanlarla derdi nedir?"
Macron denilen zatın İslam ile, Müslümanlarla derdi nedir? Macron'un zihinsel noktada bir tedaviye ihtiyacı var. İnanç hürriyetinden, anlamayan ve kendi ülkesinde yaşayan milyonlarca farklı inanç mensubu insanlara bu şekilde davranan bir devlet başkanına başka ne denilebilir? Öncelikle bir akli noktadan kontrol... İkide bir Erdoğan'la uğraşıyorsun. Erdoğan'la uğraşmak sana bir şey kazandırmaz. Zaten şurada 1 yıl sonra seçim var. 1 yıl sonra akıbetini göreceğiz. Fransa'ya bir şey kazandıramadı ki kendisine bir şey kazandırsın.
Azerbaycan'daki felaketlerin ardında bunlar var. Minsk 3'lüsünün içinde yer alıyorsunuz. Bugüne kadar ne yaptınız? Azeri topraklarını işgalden kurtardınız mı? Sadece Ermenilere silah gönderiyorsunuz ve bununla barış tesis edeceğinizi düşünüyorsunuz. edemezsiniz, çünkü dürüst değilsiniz.
Evleri bomba yemiş olan Nigar kızımızı dün izledim. Nigar kızımız orada dertlerini anlatıyor, ve tabi gözleri yaşlı. Biz inşallah onları gözleri yaşlı bırakmayacağız.
Azeri kardeşlerimiz bu mücadeleden zaferle çıkacaklar. Azeri kardeşlerimiz katledilirken gözleri kapalı, dilleri bağlı, kulakları sağır şekilde bekleyenler vardı. 'Çatışmalar dursun' açıklaması riyakarlığın dik alasıdır. 2 devlet 1 millet olduğumuz Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarını özgürleştirme mücadelesine her türlü desteği vermeye devam edeceğiz.
Bunlarda özgürlük yok, laiklik diye de bir şey yok. Hep yalan. Yalan, yalan, yalan.
Güya laikliğin kalesi Fransa'da Peygamber Efendimiz ile ilgili karikatürün bina duvarına yansıtılması en basit tabirle bayağılıktır. İslam düşmanlığının Türk düşmanlığı olduğunu da akıllarımızdan çıkarmamalıyız.
Almanya'da camii operasyonu
Bunun adı özgürlük değil, İslam düşmanlığıdır.
(Berlin'de camiye polis baskını) Batılı için Müslüman Türk'tür, aynı şekilde Türk de Müslüman'dır. Şimdi kendi vatandaşı olan Müslümanlara saldırı ile Avrupa faşizmi başka bir boyuta geçmiştir.
Avrupa aslında kendi sonunu hazırlıyor.
AB ülkeleri siyasi ve ekonomik olarak küresel sistemdeki konumlarını muhafaza etmek istiyorlarsa bu İslam düşmanlığı hastalığından kurtulmaları gerekiyor. Bu hastalık Fransa'sından Almanya'ya tüm Avrupa'yı içten çökertecektir.
Üzüntümüz bunların düşmanlığından göreceğimiz zarardan değil... Yel kayadan ne götürür misali, biz bu kayıpları başka yerden fazlasıyla telafi ederiz.
Böyle bir dönemde sergilenen kirli oyunları tarihin hükmüne havale ediyoruz.
Gerektiğinde bedel ödeme pahasına doğrunun yanındaki duruşumuzu koruyacağız.