Enis Berberoğlu hakkında verilen "yeniden yargılama ve infazın durdurulması" kararının okunmasıyla, milletvekili hakkını yeniden kazanan Enis Berberoğlu bugün Meclis'e geldi. Berberoğlu, TBMM'de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü. Öte yandan Enis Berberoğlu’nun Genel Kurul’da yemin etmesi bekleniyor.
Enis Berberoğlu basın açıklaması yaptı. Şöyle konuştu:
"Sözlerime Gara'da silahsız bir vaziyette terör örgütü PKK tarafından katledilen devlet görevlilerini, operasyonda şehit düşen askerlere baş sağlığı dileyerek başlamak istiyorum. Maalesef Türkiye'nin gündemi budur, yani terörle mücadeledir. Enflasyonla, siyaseten yönetilememe ile mücadeledir.
Fakat bugün derin bir teessür içinde kendimden bahsetmek zorundayım. Çünkü yaklaşık 5 senedir süren bir hukuki mücadelede bitmese bile önemli bir aşamaya gelinmiş durumda. Meclis'e geri dönmem. En içten duygularımla söylüyorum, inanın bana mesele bu değil. Mesele Enis Berberoğlu'nun bu hukuk mücadelesinde belli noktaya gelmesi değildir. Aslında herkesin bu topraklar üzerinde adalet için vermiş olduğu mücadelenin bir boyuta gelmesidir. Zaten bu iktidara karşı bu noktaya gelmem tek başıma mümkün olmazdı. Bu noktaya gelmemde başta Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu, partim, örgütüm, kamuoyu desteği, adalete inanan insanlar başroldedir. Ben sadece bir dava dosyası adayım. Anayasa Mahkemesi kararları Berberoğlu1, Berberoğlu2, Berberoğlu3 olarak geçiyor. Dava dosyası adıdır. Burada kazanan yoktur. Kaybeden de yoktur şahıs olarak söylüyorum. Burada kazanan adalet duygusu olmuştur. Böyle bir şeyin mümkün olduğunu, bu ülkede kör topal da olsa adaletin yerine getirmesi açısından göstermesi bu dosya için önemlidir.
5 yıl önce bir hukuk komedisi başladı. Bir hukuk rezaleti başladı. Bakın bunları söylerken ben utanıyorum. Çünkü memleketin gündemi bambaşka bir yerde, esnaf siftah etmeden kepenk kapatıyor. İnsanlar pandemiden kırılıyor ama maalesef beş senedir ben bunları unutmaya çalıştıkça unutturmamaya çalışanlar, bunun üzerinden ucuz siyaset yapanlar var. Daha Meclis'te vekilliğimin onaylanması anlamına gelen karar okunurken adına 'MİT Tırları Davası' denildi. Elinizi vicdanınıza koyun, MİT tırlarını ben mi durdurdum? MİT tırlarını durduran savcıları, askerleri, jandarmayı ben mi atadım? Ne utanmazlıktır. Bana atılan suç bir haber ile ilgilidir. Bu nedenle hapise atılmış gazetecilerin o kararla serbest bırakıldığı bir haberdir. Muhtemelen Türkiye Cumhuriyeti'nde gizlilik kararı olan tek dosya olduğu için fark etmemiş olabilirsiniz. Haziran 2017'de müebbet aldığım aynı mahkemede bir daha açıldı benim hükmümden sonra. 2014'te bu haberleri yayımlayan 'Aydınlık' gazetesine dava açıldı. Aynı heyet, o davada takipsizlik verdi. Müebbet, takipsizlik orantısızlığa bakın. Mesele bir siyasi hukuk rezaletidir bundan ibarettir. 24 ayrı yargıç ile yargılandım. Bu yargıçlar lehime karar verdikçe cezalandırıldılar. "