Deniz Zeyrek, bugünkü "Berberoğlu Meclis’e döner İklim değişir, Akdeniz olur" başlıklı yazısında "Bazı AK Parti kurmayları, Berberoğlu'nun TBMM'ye geri dönmesinin, ülkedeki siyasi gerilim ikliminin yumuşamasına yol açacağı görüşünde ve bu yönde bir karar çıkmasını istiyor." ifadelerini kullandı.
Zeyrek, "Benim tahminim şu: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AK Parti kurmaylarının sergilediği bu olumlu iklimden etkilenip pozitif yaklaşırsa, TBMM Başkanı Mustafa Şentop bilirkişilerden rapor alır, bir yol bulur ve Berberoğlu'nun haklarının iadesinin yolunu açar, Kemal Burkay'ın “gülümse” şiirinde dediği gibi “iklim değişir Akdeniz olur”." dedi.
İşte Zeyrek'in yazısından ilgili bölüm
Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) CHP Milletvekili Enis Berberoğlu kararı, Türkiye'de daha önce görülmemiş hukuki bir durum yaratmakla kalmadı, hukuk fakültelerinde okutulması gereken önemli dersler de verdi.
Önce olayı hatırlatayım:
Berberoğlu, 26. Dönem milletvekiliyken partisinin de desteğiyle TBMM'de kabul edilen geçici bir düzenlemeyle dokunulmazlığını yitirmiş ve MİT tırları davasında yargılanıp, hüküm giymişti. Kendisi bir daha seçilip 27. Dönem milletvekili oldu, AYM'ye yaptığı bireysel başvuru henüz sonuçlanmadığı halde “hakkındaki hüküm kesinleşti denilerek” milletvekilliği düşürüldü. Şimdi ise AYM “yeniden yargılama” yolunu açarak, Berberoğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesine gerekçe yapılan hükmü geçersiz hale getirdi.
Şimdi kısaca özetlemeye çalıştığım bu olay üzerinden çıkarılacak hukuk derslerini sıralayalım:
1- AYM'ye yapılan Bireysel Başvuru Hakkı, hepimizin Anayasal hakkıdır. AYM de bu kapsamda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin de tanıdığı bir “iç hukuk yolu”dur.
2- Bireysel Başvuru Hakkı, “yeniden yargılama” sonucunu da doğurabileceğinden AYM'de görülen bir dosya için Yargıtay süreci bitse dahi “hükmü kesinleşti” demek imkansızdır.
3- Bir milletvekilinin dosyası Anayasa Mahkemesi'nin gündemindeyse, “kesin hüküm”den söz edilemeyeceği için anayasamızın milletvekilliğinin düşürülmesi konusundaki 84. Maddesi işletilemez.
İkinci olarak bundan sonra karşımıza çıkabilecek iki ihtimali analiz edelim:
1) “Dönemez” ihtimali: TBMM Başkanı ve Cumhur İttifakı “olumsuz” bir tavır sergiler. Hem “dokunulmazlık dosya bazlı kaldırılmıştır” görüşüyle AYM'nin kararını sorgular hem şu görüşü dillendirerek mevzuata göre dönüşün imkansız olduğunu savunur: “TBMM'de herhangi bir oylama yapılıp karar alınmadığı, milletvekilliğinin düşürülmesi TBMM Başkanı'nın beyanına bağlı olduğu için TBMM Genel Kurulu'nda konuyla ilgili herhangi bir adım atılamaz. Berberoğlu yeniden seçilmeden TBMM'ye dönemez.”
2) “Döner” ihtimali: TBMM Başkanı ve Cumhur İttifakı “olumlu” bir tavır sergiler. Anayasa Mahkemesi'nin kararını sorgulamaz. TBMM Başkanı da inisiyatif alarak Anayasa Mahkemesi kararıyla daha önceki hükmün ve hükme dair beyanının geçersiz olduğuna dair yeni bir karar okuyarak Berberoğlu'nun haklarının iade edilmesinin yolunu açar.
Son olarak da “iktidar hangisini yapar” sorusuna dair bilgileri ve tahminimi paylaşayım:
Bazı AK Parti kurmayları, Berberoğlu'nun TBMM'ye geri dönmesinin, ülkedeki siyasi gerilim ikliminin yumuşamasına yol açacağı görüşünde ve bu yönde bir karar çıkmasını istiyor. Görüştüğüm bir AK Parti kurmayı şu görüşünü dile getirdi:
“CHP'nin milletvekili sayısı bir artmış bir eksilmiş bizi çok etkilemez. AYM kararına uygun bir TBMM kararı, ülkedeki kutuplaşma ortamının yarattığı siyasi gerginliğin azalmasına büyük katkı sağlar.”
Bir başka AK Parti kurmayı da Berberoğlu'nun dönüşünün mümkün olmadığına dair birçok hukuki mazeret sıralanabileceğini ama bunun AK Parti'nin “hukuk devletinin işletilmesi” konusundaki algısını daha da kötüleştirebileceğini vurguladı.
Benim tahminim şu: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AK Parti kurmaylarının sergilediği bu olumlu iklimden etkilenip pozitif yaklaşırsa, TBMM Başkanı Mustafa Şentop bilirkişilerden rapor alır, bir yol bulur ve Berberoğlu'nun haklarının iadesinin yolunu açar, Kemal Burkay'ın “gülümse” şiirinde dediği gibi “iklim değişir Akdeniz olur”.
Tersi olursa, AK Partililerin aktardığım söylemleriyle birlikte mevsim de kışa döner.