Yozgat Ziraat Odası Başkanı İsmail Açıkgöz, hasat öncesi Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) buğday alım fiyatını bir an önce belirlenmesi gerektiğine dikkat çekerek 9-10 lira maliyeti olan buğdaya en az 14-15 lira taban fiyat açıklanması gerektiğini söyledi.
Buğdayın alım fiyatının maliyetler doğrultusunda ve ekonomik koşullar gözetilerek açıklanmasını isteyen Yozgat Ziraat Odası Başkanı İsmail Açıkgöz, geçen yıl ekmeklik buğdayın kilosuna 8.25 lira, makarnalık buğdaya 9 lira ve arpa için ise 7 lira fiyat açıklandığını, buğdayın kilosuna da 1 lira destek primi verildiği hatırlattı. Açıkgöz, çiftçilerin buğday üretimi maliyetlerinin geçen yıla göre arttığını ve kuru şartlarda üretim yapılan buğdayın ortalama kilogram maliyetinin 9-10 olduğunu, hububat taban fiyatının da buna göre belirlenmesi gerektiğini ifade etti.
“İÇ ANADOLU BÖLGESİ'NDE BU SENE AŞIRI DERECEDE KURAKLIK VAR”
Yozgat Ziraat Odası Başkanı İsmail Açıkgöz, bölgede aşırı derecede kuraklığın olduğunu, çiftçinin kuraklık ve kuraklığın neden olduğu sorunları çözmek için uğraşırken, kulağının da açıklanacak taban fiyatta olduğunu bildirdi. Bu yıl bölgede kuraklığa bağlı olarak verim düşüklüğü yaşanacağını da aktaran Açıkgöz, şöyle dedi:
"Maliyetimiz 7-7.5 lira ama gerçekten çiftçi günlük yevmiyesini, ekipmanını koyarsa, ekipmanın demir uçlarını, ilacını, sün ilacını koyarsa yaklaşık maliyet 9-10 lira. Ondan dolayı 9-10 lira maliyeti olan bir yerde en az 14-15 lira taban fiyatın açıklanması lazım, buğdayın. Şimdi diyecekler ki dünya piyasası. Dünya piyasası doğru ama bizim maliyetimiz dünya piyasası değil. Bizim maliyetimiz yüksek. Gerekçesi gübre Avrupa'da 300 dolar, bizde bin dolar. Mazot hakeza öyle, ekipman hakeza öyle. Artı Avrupa'da dönüm başına bir ton alıyor. Bizim aldığımız 250 kilo. İç Anadolu Bölgesi'nde bu sene aşırı derecede kuraklık var. Yaklaşık 200-250 kilo arası bekliyoruz, alabilirsek bunu. Ama Avrupa'da adam 800 kilo ile bin kilo arası gözetiyor. Ondan dolayı onları maliyet yormuyor ama biz maliyet yoruyor. Sübvansiyonları çok yüksek Avrupa'nın, yüzde 70’ini devlet sübvanse ediyor, üreteni. Burada yüzde 10’unu devlet veriyorsa veriyor. O da biliyorsunuz kira olayı var. Üreten çiftçinin yüzde 80’i devletin verdiği destekten yararlanamıyor, yararlanamadığından dolayı da maliyet aşırı derecede yüksek. İç Anadolu Bölgesi yıl ortalaması 200-230 kilo yağış alır. Bir Ege değil, bir Marmara değil, bir Karadeniz değil. Ondan dolayı bu sene daha düştü, düştüğünden dolayı da verimimiz aşırı derecede düşecek, düşük olacak."
"GÜBRE YÜZDE SEKSEN, YÜZDE YÜZ ARTTI"
Geçen yıla oranla çiftçi maliyetlerini etkileyen malzemelerin birçoğunun yüzde 300 arttığını belirten Açıkgöz, "Şu an ofislerde Toprak Mahsulleri Ofisi'nden daha bir kilo buğday çıkmadı. Gerek lisanslı depo, gerek devletin malzeme ofisleri gerekse toprak sahalar dolu. Ondan dolayı şu an bizim tereddüdümüz var. Devlet buğdayı almazsa tüccara bizi yem ederse buğday 5 lira. Biz 10 liraya mal ederiz, 5 liraya satarız. Ha devlet babadır, devlet büyüktür, devlet mutlaka ve mutlaka çiftçinin buğdayını alması gerekir, almak mecburiyetinde. Toprak saha mı açacak, sübvanse edip satacak mı? Tabii ki büyüklerimizin meselesi ama bizim çiftçimizin buğdayını toprak mahsulleri ofise almazsa büyük sıkıntı çekeceğiz. Dap gübre 12 liraydı, 20 lira oldu. 7 liraydı üre, 13 lira oldu. Mazot hakeza öyle, 24 liraydı 42 lira oldu. Bir pulluk bıçağının ucu 100 liraydı, 400 lira oldu. Yüzde 300 katladı bazı malzemeler. Gübre falan yüzde seksen, yüzde yüz arttı, ondan dolayı çiftçinin maliyeti yüksek" diye konuştu.