'Yoksulluk sınırı 6 bin lirayı aştı'

Türk-İş, gıda enflasyonu ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 1,38 oranında artarken, yıllık artış oranı yüzde 24,28 oldu. Türk-İş'in çalışmasına göre aynı ayda açlık sınırı 1.919,34 TL, yoksulluk sınırı 6.251,92 TL olarak hesaplandı.

Türk- İş’in hesaplamasına göre yoksulluk sınırı 6 bin lirayı aştı. Çalışmanın ayrıntıları şu şekilde: “Son aylarda başta gıda fiyatları olmak üzere temel mal ve hizmetlerde görülen artışlar dar ve sabit gelirli kesimlerin geçim şartlarını olumsuz etkilemeye devam ediyor. Uygulanmakta olan piyasa ekonomisi şartlarında enflasyonun önlenmesine yönelik olarak alınan önlemler -şimdilik- beklenen sonucu vermedi. Gıda fiyatlarındaki artış devam etti.

TÜRK-İŞ (Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu), çalışanların  geçim şartlarını otuz bir yıldan bu yana aralıksız olarak her ay  düzenli olarak yaptığı “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırması ile  ortaya koymaktadır. TÜRK-İŞ Araştırmasının 2018 Ekim ayı sonucuna göre: Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli  beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık  sınırı) 1.919,34 TL, Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su,  yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması  zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk  sınırı) 6.251,92 TL, Evli olmayan-çocuksuz bir çalışanın ‘yaşama maliyeti' ise aylık  2.360,09 TL olarak hesaplandı.

TÜRK-İŞ hesaplamasına göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve  dengeli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması  tutarı yılbaşına göre 311 TL, yoksulluk sınırı tutarı ise 1.014 TL  artmıştır. Son bir yılda mutfağa gelen ek yük 375 TL ve aile bütçesine  gelen ek yük 1.223 TL oldu. 2018 yılının başında 199 TL artışla 1.603 TL olan net aylık asgari  ücret, aradan geçen on ayın sonunda yine açlık sınırının altında  kalmıştır. Bugün ele geçen asgari ücret dört kişilik bir ailenin aylık  harcamasına sadece 1 hafta yetmektedir. Milyonlarca işçinin ailesiyle  birlikte geçim ücreti olan asgari ücret bir an önce artırılarak  çalışanların geçim şartları iyileştirilmelidir. Bu yapılmadan, asgari  ücretin TÜİK tarafından belirlenen enflasyon oranında artırılması,  mevcut  olumsuz geçim koşullarının devam etmesi anlamına gelecektir.  Hatırlanacağı üzere, asgari ücret belirlenirken TÜİK bekar bir işçinin  geçimi için gereken harcama tutarını 1.894 TL  olarak hesaplamış ve  fakat Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun işveren-hükümet kesimi oy  çokluğuyla net asgari ücreti 291 TL eksik belirlemişti. Böylece her ay  eksik belirlenen asgari ücret nedeniyle yetersiz gelir elde eden bu  gelir grubundakiler diğer yandan artan fiyatlar nedeniyle çifte  kıskaca alındı ve satın alma güçleri önemli ölçüde geriledi. Günümüzde  net asgari ücret ile bekar bir işçinin yaşama maliyeti arasındaki fark  757 TL'ye ulaştı.

OLUMLU YANSIYABİLİR

Asgari ücretli bu tutar kadar borçlanmak ya da  yaşama standardını düşürmek zorunda kaldı, satın alma gücü düştü. “Enflasyonla Topyekûn Mücadele” kapsamında alınan tedbirler ve  uygulanan politikaların, özellikle TÜİK'in enflasyon sepetinde önemli  bir ağırlığı bulunan gıda harcaması ve bu kapsamda yer alan ürünlerde  ortaya çıkacak fiyat denetimi ve indirimiyle olumlu sonuçlanması  mümkün olacak gibi görünmektedir. TÜRK-İŞ tarafından hesaplanan gıda fiyatları endeksi ile Türkiye  İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından hesaplanan tüketici fiyatları  endeksi alt grubunda yer alan gıda endeksinde son on iki ay itibariyle  gelişim aşağıdaki şekilde yer almaktadır. Gıda fiyatlarında özellikle  Temmuz ayından sonraki yükselme dikkati çekmektedir.  TÜRK İŞ'in verileri temel alındığında “mutfak enflasyonu”ndaki  değişim 2018 Ekim ayında şu şekilde gerçekleşmiştir: Ankara'da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması  gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 1,38 oranında  arttı. Yılın ilk on ayında fiyatlardaki artış yüzde 19,35 oranına ulaştı. Gıda enflasyonunda son oniki ay itibariyle artış oranı yüzde 24,28  oldu.

Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 14,49 olarak hesaplandı.  Gıda harcaması çalışmasına temel alınan beslenme kalıbında yer  alan ürünlerin fiyatları Ekim 2018 itibariyle şu şekilde değişim  gösterdi: Süt, yoğurt, peynir grubunda iki ay önceki artışın ardından  fiyatlar aynı kaldı. Bu harcama grubu TÜİK enflasyon sepetindeki yüzde  23,03 oranındaki gıda harcamasının yaklaşık yüzde 11'ini (toplamın  yüzde 2,51'i) oluşturmaktadır. Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat ürünlerinin bulunduğu grupta  Kurban Bayramının ardından fiyatı artan kıyma ve kuşbaşı etin fiyatı  bu ay değişmedi. Ancak bonfilenin kilogram fiyatının neredeyse iki  günlük asgari ücret karşılığı 90,90 TL tutarında olduğu da dikkat  çekti. Sakatat ürünlerinden dana ciğerinin fiyatı artarken diğerleri  aynı kaldı. Tavuk fiyatı da değişmedi. Geçen ay sezon açılışı yapılan  balığın fiyatı ortalamada biraz geriledi. Yumurta fiyatı da biraz  düştü. Bakliyat ürünlerinde (kuru fasulye, kırmızı-yeşil mercimek,  nohut, barbunya vb.) geçen ay görülen artışın ardından bu ay fiyat  değişikliği olmadı.

FİYAT DEĞİŞİKLİĞİ OLMADI

Ortalama yaş sebze-meyve fiyatında önemli bir fiyat değişikliği  olmadı. Ancak ortalama sebze fiyatı düşerken ortalama meyve fiyatı  yükseldi. Geçtiğimiz ay 5,02 TL olan ortalama sebze meyve fiyatı bu ay  4,97 TL oldu. Ortalama kilogram fiyatı 5,28 TL olan sebze bu ay 4,87  TL'ye gerilerken, ortalama kilogram fiyatı 4,64 TL olan meyve bu ay  5,13 TL olarak hesaplandı. Hesaplama yapılırken -her zaman olduğu gibi- pazarda yaygın  bulunan mevsim ürünleri esas alındı. Bu ay ağırlıklı olarak 19 sebze  ve 12 meyve fiyatı kapsandı. Araştırmada ürünlerin tek tek ağırlığı  yerine harcama sepetindeki meyve-sebze tüketiminin toplam miktarından  hareket edildi. Hatırlanacağı üzere kısaca “Hal Kanunu” olarak  adlandırılan düzenlemeyle sebzemeyve fiyatlarında ucuzluk sağlanması  hedeflenmişti. TÜİK'in temel aldığı enflasyon sepetinde bu maddelerin  ağırlığının yaş sebzede yüzde 3,02 ve meyvede yüzde 1,67 oranında  olduğu dikkate alındığında fiyatlara etkisi ortaya çıkmaktadır. Ekmek, pirinç, un, makarna, bulgur, irmik gibi ürünlerin bulunduğu  grupta un,makarna ve irmik fiyatı arttı, pirinç ve bulgur fiyatı aynı  kaldı. Önemli girdi kalemlerinden olan un fiyatında artış devam  etmesine rağmen ekmek fiyatı “talimatla” değişmedi. Gıda harcamaları  içinde sadece ekmek yüzde 10 oranında bir ağırlığa sahip görülüyor. Bu  durum enflasyonda artışı kontrol altında tutan önemli bir unsur oluyor.

Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden tereyağı ile margarin  fiyatı tekrar zamlandı. Zeytinyağı fiyatı bu ay artarken ayçiçeği yağı  fiyatı değişmedi. Siyah zeytin fiyatı artarken yeşil zeytin fiyatı  aynı kaldı. Yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb.)  ürünleri fiyatı de değişmedi. Geçen ay fiyatı artış gösteren baharat  (kimyon, nane, karabiber, vb.) ürünlerinde fiyat değişikliği tespit  edilmedi. Şeker fiyatıyla birlikte bal, reçel, tuz fiyatı değişmedi.  Pekmez fiyatında kampanya ile biraz ucuzlama görüldü. Çay ve ıhlamur  fiyatı değişmedi. Salçada bu ay -düşük de olsa- yine artış oldu. Bu  grupta yer alan maddelerin TÜİK gıda harcaması içindeki payı yaklaşık  yüzde 17 oranında hesaplandı.”

FOREKS

Ekonomi Haberleri