Son üç ayda Merkez Bankası'nın verdiği toplam 400 baz puan faiz indirimi kararı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faizin düşürüleceğine yönelik politikada ısrarcı olacağını açıklaması, Türk lirasında tarihi değer kaybına neden oldu.
Eylülde 8.30 seviyelerinde olan doların kasımda 13 liranın üzerine yerleşmesiyle, TL'nin üç ayda değer kaybı yüzde 57'yi aştı. Bu artışlar beraberinde yüksek enflasyonu da tetikledi.
Piyasalardaki yangın, bugün Yeni Akit gazetesi yazarı İbrahim Karataş'ın da gündeminde.
"Dolar şu anda bir milli güvenlik sorunu haline gelmiş durumda. Çünkü ülke ekonomisine, halkına, sosyal hayatına ve siyasetine darbe vuruyor. Herkes muhakkak ki çözüm ne olabilir diye düşünüyordur ama her önerinin hesapta olmayan gri noktaları olabiliyor" diyen Karataş, şunları dile getirdi:
"Fakat dolardan elde edilen gelirin (ithalat-ihracat işleriyle uğraşanların hariç) vergilendirilmesi en etkili çözüm olarak dillendirilmeye devam ediyor.
'Biri hem çalışıp hem az kazanıp hem de kazancını devletle paylaşırken diğeri yattığı yerden para kazanıyor'
Örneğin avukat bir arkadaş diyor ki; 'Ben kendi gelirimden yüzde 18 KDV ve yüzde 22 gelir vergisi ödüyorum. Ama mesela 1 milyon TL parası olan birisi parasını dolara yatırıp bir ayda 500 bin TL kâr edebiliyor. Devlet buna müsaade etmemeli. O da benim gibi gelirinin yüzde 40-50’sini vergi olarak ödeyebilir.'. Arkadaşımız haklı. Biri hem çalışıp hem az kazanıp hem de kazancını devletle paylaşırken diğeri yattığı yerden para kazanıyor.
'Dolara para yatıranları suçlamak doğru olmaz'
Dolara para yatıranları suçlamak doğru olmaz. Çünkü bu kârlı düzeni onlar kurmadı. Ancak devlet vergi koyarsa kimsenin de devleti suçlamaya hakkı yoktur. Kişinin çıkarları varsa 85 milyon insanın ve devletin de çıkarları vardır. Devlet finansal anarşiye müsaade etmemeli ve kangren olmuş bu yarayı sadece ihracatla değil, vergilerle de çözümlemelidir.
'Bu paranın yarısı vergi olarak alınsa 500 milyar TL eder'
Çünkü şu anda banka hesaplarında 232 milyar dolarlık mevduat var. Bir de cepte, kasada ya da yastık altında olan dolarlar var ki onlar da eklenirse 300 milyar doları bulur. 10 ay önce 2,1 trilyon TL tutan bu tutar şu anda 4 trilyon TL ediyor. Yaklaşık 2 trilyon TL’lik kâr var. Bunun yarısı ihracatçıların parası olsa geriye 1 trilyon TL’lik kazanç var. Bu paranın yarısı vergi olarak alınsa 500 milyar TL eder.
'Vakit harekete geçme vakti'
Bu para ile tüm Türkiye 3 yıl boyunca ekmeğini bedavaya alır. Ya da ekmek, peynir, pirinç, patates gibi temel gıda ürünlerinin fiyatının bir kısmı sübvanse edilir. Ya da düzen olduğu gibi devam eder ve birileri geçim sıkıntısı çekerken birileri de yorulmadan bin kişinin kazandığını tek başına kazanır. Oysaki Türkiye›nin para sorunu yoktur. Sorun, paranın belli ellerde toplanmasıdır. Büyük bir sorunumuz var ama çözümü de kolay ve mevcut. Vakit harekete geçme vakti. "