Pandemi başlatılan yüzde 25'lik kira zam sınırı uygulaması Temmuz ayı itibariyle kalktı. Zam sınınırının kalkmasıyla beraber kiralarda fahiş fiyat artışları beklenirken, Yargıtay'den emsal niteliğinde bir karar geldi.
YARGITAY'DAN EMSAL KARAR
Türkiye gazetesinin haberine göre Yargıtay, enflasyondan dolayı paranın değer kaybıyla ilgili kira uyarlama isteğinin genel değil, özel hükümlere göre yapılması gerektiğine hükmetti. Yargının gündemine yansıyan dava konusu kira anlaşmazlığına yerel mahkeme tarafından verilen karara son noktayı Yargıtay 3. Hukuk Dairesi koydu.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, tarafların artış oranıyla ilgili bir anlaşma yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın 5 yıldan uzun süreli veya 5 yılın ardından yenilenen kira sözleşmeleri için yeni yıla uygulanacak kira bedelinin hakim tarafından ortalama TÜFE değişiklik oranı, evin durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde tespit edileceğine hükmetti.
YARGITAY: 344. MADDE BAZ ALINMALI
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, söz konusu kararında kısa süreli kiralarda, 'tespit davası', 3 ve daha uzun süreli kiralar içinse 'uyarlama' davasının açılması gerektiğine ilişkin Yargıtay içtihatlarının uygulama kabiliyetinin kalmadığına vurgu yaptı.
Kira sözleşme süresinin kısa veya uzun süreli veya belirsiz süreli olmasının kira belirlenmesinde fark kalmadığına dikkat çeken Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, ev sahibi ile kiracı arasında sözleşmenin yapılması sonrasında ekonomik faktörlerdeki olumlu veya olumsuz değişiklikler ile rayiç kira artışları ve evin durumuna ilişkin olumlu-olumsuz değişimlerin, açılacak davalarda Türk Borçlar Kanunu'nun tüketici fiyat endeksindeki 12 aylık ortalamalara göre değişim oranını geçmemek şartıyla geçerli kılan 344. maddesinin baz alınması gerektiğini vurguladı.
YARGITAY'DAN 'SÖZLEŞMEDEN DÖNME HAKKI' KARARI
Söz konusu kanun maddesinin özel bir uyarlama hükmü niteliğinde olduğunu, yeni dönemde artışlara bağlı enflasyonun, paranın satın alma gücünde meydana gelen değişimleri de kapsadığına işaret eden daire, kiranın belirlenmesinde genel uyarlama hükmü olan Türk Borçlar Kanunu'nun 'aşırı ifa güçlüğü' başlığını taşıyan ve 'sözleşmeden dönme' hakkını içeren 138. maddenin uygulanamayacağına karar verdi.