Restoranda yüksek fiyat artışlarına karşı akıllı menü uygulamasına geçilmesini değerlendiren Ekonomi Gazetesi yazarı Dr. Şeref Oğuz, "Bu fiyatlar ne kardeşim. Tamam eti çıkar menüden brokoli koy da karnım doymuyor. Kent lokantaları 40 liraya 50 liraya 3 kap yemek bir de içecek veriyor. İşte mühendislik bu" dedi.
Ekonomi Gazetesi yazarı Dr. Şeref Oğuz, restoranların yüksek fiyat artışlarına karşı devreye soktuğu akıllı menü uygulamasını eleştirdi. İşletmelerin 'menü mühendisliğine' yönelerek, artık mevsimsel ürünlere menülerde daha çok yer vererek fiyatları düşük tutacağı bilgilerini değerlendiren Oğuz çarpıcı örnekler verdi.
İnsanların yüzde 80'i yoksul kesime savruldu
Şeref Hoca özetle şunları söyledi:
"Bu fiyatlar ne kardeşim. Tamam eti çıkar menüden brokoli koy da karnım doymuyor. Ramazan ayı başlamadan bir örnek vermiştim. Pide fiyatı 15 lira açıklandığında. 12,5 lira olsun denildi. Ben de dedim ki; pide fiyatları pahalı değil sen fakirsin. Aynı şeyi bunun için söylüyorum ne yazık ki; Menüde sorun yok sen fakirsin... Sen o restorana gidip o fiyatları ödeyecek durumda değilsin. Orta direk yok oldu ülkede. Kaldı ki ekonomiyi ayakta tutanlar da onlardır. Yüzde 20 varlıklı yüzde 80'i yoksul kesime savruldu insanların. O restorana girme cüreti gösteren insanlar varlıklı insanlar. Gelir dağılımı o kadar bozuldu ki... Akıllı menü yüksek geliri insanlar için değil ki; onlar için zaten fiyatlar yüksek olsa da fark etmiyor. Yine istediklerini yerler.
En mütevazi yemek 600 TL
Senin şöyle bir mühendisliğin var mı? Kent lokantaları 40 liraya 50 liraya 3 kap yemek bir de içecek veriyor. İşte mühendislik bu. Mühendislik fakir fukaraya ucuz fiyatlı şeyler üretebilmektir. Menüden eti çıkardın brokoli koydun. Allah Allah inanılmaz bir inovasyon yaptın!
En mütevazi yemek 600 lira. Esnaf lokantaları bile oraya doğru gidiyor. Bunu 50 liraya indirecek bir çalışman varsa işte roket mühendisliğin orada. Öbür türlü bu boykota karşı, 'Ya boykot emeyin gelin anlaşabiliriz. Sana et yerine brokoli yedireceğim fiyatı biraz daha düşüreceğim'... Böyle bir şey olabilir mi?"