Türkiye klasik işsizlik oranının yüksekliği bakımından dünyada bir önceki yılın aynı döneminde 10’uncu sıradayken 2015 yılı Ekim dönemi itibariyle 8’inci sıraya çıktı.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), sanayi sektöründe istihdamın yerinde saydığını ve sektörün Türkiye’nin toplam istihdamındaki payının yüzde 20’ye gerilediğine dikkat çekti.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından yapılan açıklamada TÜİK’in Ekim 2015 dönemi Hanehalkı İşgücü Araştırması ve İŞKUR verilerinin yanı sıra, kısa vadeli istihdam beklentilerine yönelik olarak yapılan anketlerin sonuçlarından yararlanılarak hazırlanan Ocak 2016 “İşgücü Piyasası Bülteni”nde, sanayi sektöründe istihdamın yerinde saydığı ve sektörün Türkiye’nin toplam istihdamından aldığı payın yüzde 20’ye gerilediği vurgulandı.
“TÜRKİYE, DÜNYADA İŞSİZLİK ORANI EN YÜKSEK 8’İNCİ ÜLKE''
Ekim 2015’te işsizlik oranının hem yıllık, hem de aylık bazda yükseldiğinin altı çizilen TİSK bülteninde, işsiz sayısının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3.4 artarak, 3 milyon 147 bin kişiye yükseldiği ve klasik işsizlik oranının yüzde 10.5’e çıktığı belirtilirken, en geniş işsizlik tanımına göre ise Türkiye’de işsizlik oranının yüzde 18.4 olduğu ve 5 milyon 971 bin işsiz bulunduğu vurgulandı.
TİSK Bülteni’nde, Türkiye’nin klasik işsizlik oranının yüksekliği bakımından dünyada bir önceki yılın aynı döneminde 10’uncu sıradayken 2015 yılı Ekim dönemi itibariyle 8’inci sıraya çıktığının altı çizildi. Bültende, bu duruma, Avrupa’daki nispi ekonomik toparlanma nedeniyle İrlanda ve Polonya’daki işsizliğin azalmasının neden olduğu kaydedilirken, Euro Bölgesi’nin klasik işsizlik oranının yüzde 10.7 ile Türkiye’den yüksek düzeyde bulunduğu hatırlatıldı.
TİSK Bülteni’ne göre, 2015 Ekim dönemi itibariyle işsizlik oranı erkeklerde yüzde 9.3, kadınlarda yüzde 13.2 oldu. Genç nüfusta işsizlik oranı ise yüzde 19.3 olurken, oran genç erkeklerde yüzde 17.2, genç kadınlarda yüzde 23,1 düzeyinde gerçekleşti.
Bültende, yeni işsizlerin yaklaşık yarısının yükseköğrenim mezunu olduğu hatırlatılarak, yükseköğrenim mezunu gençlerin daha fazla işsizlik yaşadığına dikkat çekildi. TİSK Bülteni’nde işsizlik sigortası ödeneğine başvuranların sayısının ise 2015 yılı Eylül ayından itibaren yükselmeye başladığı ve Aralık ayında 100 bin kişiye çıktığı belirtildi. 2015 yılı Mart dönemi itibariyle yüzde 32.7’ye inen toplam kayıt dışı istihdam oranının Ekim’de yüzde 33.6’ya çıktığı, bunun da Seçimler dolayısıyla denetimlerin azaltılmasından kaynaklanmış olabileceği ifade edildi.
“DÜZENLEME ORTA VADEDE KADIN İSTİHDAMINI AZALTABİLİR''
TİSK Bülteni’ne göre, Türkiye’de 2015 Ekim dönemi itibariyle 58 milyon 134 bin kişi olan çalışma çağındaki nüfusun, yüzde 46.2’si (26 milyon 856 bin kişi) istihdam edilerek çalışma ve kazanç sağlama olanağına sahipken, yüzde 53.8’i (31 milyon 278 bin kişi) ise çalışma ve kazanç sağlama olanağından yoksun durumda.
Bültende, 2015 Ekim döneminde toplam istihdam oranının bir önceki yılın aynı ayına göre 0.5 puan artarak yüzde 46.2’ye çıktığı, bu oranın erkeklerde yüzde 65.2, kadınlarda ise yüzde 27.6 olduğu hatırlatıldı. Bültende, 2015’in ilk aylarında gerileyen genç istihdamının Mayıs’tan sonra toparlandığı, ancak yıllık artış hızının Ağustos’tan sonra azaldığı ve Ekim’de yüzde 4.7 ile bir yıl önceye (yüzde 6) kıyasla düşük kaldığı belirtilerek, istihdam oranının genç erkeklerde yüzde 45,1 iken, genç kadınlarda sadece yüzde 23.2 olduğu, başka bir ifadeyle genç kadın nüfusunun yalnızca dörtte birinin istihdam imkanına sahip olduğu hatırlatıldı.
TİSK Bülteni’nde, TBMM’de görüşülmekte olan, kadın çalışanların doğuma bağlı izinlerini artırmayı ve çocuk ilkokula başlayana kadar kısmi süreli çalışmayı, işverenlere zorunlu hale getirmeyi öngören düzenlemenin yasalaşması halinde, kadın istihdam oranının orta vadede azalabileceği uyarısı da yapıldı.
“SURİYELİLERE İLİŞKİN VERİLERİN AÇIKLANMAMASI FOTOĞRAFI BULANIKLAŞTIRIYOR ''
Diğer yandan TİSK Bülteni’nde Türkiye’de toplam sayısı 2.5 milyon kişiyi bulan Suriyeli sığınmacılardan 15 ve yukarı yaştakilerin TÜİK Hanehalkı İşgücü Araştırması’nın örneklemi içinde olan bir hanede ikamet etmesi ve anket formuna cevap verebilmesi durumunda araştırmaya dahil edildiğinin bilindiği, ancak Suriyelilere ilişkin veriler ve araştırmaya etkisinin açıklanmadığı kaydedilerek, bu durumun Türkiye’deki istihdam ve işsizlik fotoğrafının net biçimde görülmesini engellediğinin altı çizildi.
Anka