AK Parti Adıyaman Milletvekili Resul Kurt, tarım faaliyetlerinin ülke ve dünya ekonomisinde büyük bir önemi olmasının yanında hayati ve stratejik bir alan olduğunu söyledi.
Kurt, Adıyaman'da deprem sonrası küçükbaş, büyükbaş, kanatlı hayvan, arılı kovan dağıtımı, yem desteği ve besleme amaçlı şeker dağıtımı için toplam 295 milyon 830 bin 208 TL ödeme yapıldığını, 4 bin 436 adet hayvan çadırı dağıtıldığını, içme suyunun karşılanması için de 5 içme suyu kuyusu açılarak halkın hizmetine sunulduğunu anlattı.
Avrupa'da bir hal yasası olmadığına, ürünün çiftçi kooperatifi üzerinden serbestçe pazarlandığına işaret eden Kurt, "Hal sisteminin revize edilerek çiftçi ve üretici odaklı bir sistem kurulması elzemdir. Lisanslı soğuk hava depolarının geliştirilmesi hem çiftçilerimizi destekleyecek hem nakliye ve zayiatlardan kaynaklanan fireyi en aza indirecek hem de ülkemiz ekonomisine, enflasyona büyük bir darbe vuracaktır" dedi.
CHP Antalya Milletvekili Mustafa Erdem, Türkiye'nin 22 yıldır tarımsal anlamda her yıl gerileten bir iktidarla karşı karşıya kaldığını öne sürdü.
Tarımda bu yıl milli gelirin yüzde 1'i kadar bile destek verilmediğini ifade eden Erdem, "Bu kadar sorun milli gelirden tarımsal destek için yüzde 1 pay ayrılarak da çözülecek gibi görünmüyor. Kendi çıkardığınız Tarım Kanunu'nun bile gereğini yerine getiremiyorsunuz" diye konuştu.
Erdem, çiftçinin en büyük sorunlarından birinin Toprak Mahsulleri Ofisinin belirlediği fiyatlar olduğunu savundu.
Antalya'da meydana gelen aşırı yağış ve fırtınanın tarım alanlarında hasara neden olduğunu ve seracılık yapan çiftçileri olumsuz etkilediğini dile getiren Erdem, çiftçilerin hasarlarının giderilmesi için devlet desteğinin artırılması gerektiği görüşünde bulundu.
"TARIM SEKTÖRÜ BÜTÜNCÜL BİR YAPIYA KAVUŞTURULMALI"
MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, yüksek verimlilikte ve kaliteli ürün üreten, teknoloji kullanabilen, ülke insanını besleyebilen ve ihracat kapasitesi yüksek, büyümeye sürdürülebilir katkı sağlayan bir tarım politikası öngördüklerini söyledi.
Türkiye'nin stratejik ve mukayeseli üstünlüğünün tarım olduğuna dikkati çeken Aksu, "Tarımsal üretimi ve çiftçimizin refahını artırıcı desteklerin etkin ve verimli bir şekilde sürdürülmesi şarttır. Tarım sektörünün üretim, işletme ve pazarlama boyutlarıyla bütüncül bir yapıya kavuşturulması, üretici örgütlerinin güçlendirilmesi, tarımsal işletmelerin rekabet güçlerinin artırılması ve pazarlama ağlarının genişletilmesine ağırlık verilmesi gerekmektedir." ifadelerini kullandı.
Aksu, gıda fiyatlarındaki artışı kontrol etmek için gıda sevk zincirindeki fiyatların maliyet kaynaklı olmayan kontrolsüz yükselişinin önüne geçecek mekanizmaların oluşturulması, tarladan sofraya tüm süreçlerin ilgili kurumlarla eş güdüm içinde kontrol edilmesi, gıda arz güvenliği ve güvenilirliğiyle tüketicinin korunmasının sağlanmasının gerektiğini kaydetti.
AK Parti Denizli Milletvekili Nilgün Ök, tarımın bitirildiği iddialarına ilişkin, "Rakamlar aslında onu söylemiyor. 2002 yılında 24,5 milyar dolar olan tarımsal hasıla bugün 2023 rakamlarıyla 68,5 milyar dolara yükselmiş durumda. Avrupa'da 1'inci, dünya da 9'uncu sıraya geliyoruz. Aynı zamanda bitkisel üretimimizi yüzde 41 artırmış durumdayız. Tarımda kendine yeterlilik oranımız yüzde 140 seviyelerine ulaşmış durumda." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin buğday unu, fındık, kuru üzüm gibi birçok üründe dünya lideri konumunda olduğunun altını çizen Ök, "Buğday ithal ediyoruz ama katma değer ürünlerinin de ihracatını sağlıyoruz. Aynı zamanda hem iç piyasadaki talebimizi karşılıyoruz hem de fazlasını dışarıya satmış bulunmaktayız." dedi.
İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, tarım sektörünün milli gelir içerisindeki payının düştüğünü belirterek, "Tarım madem kritik bir sektör, planlarda stratejik bir sektör olarak yer alıyorsa; aslında bu hızlı daralmanın tarımdaki hızlı küçülmenin yani bizim gelişmemizden değil aslında tarım sektörüyle ilgili problemlerin çözülememesinden kaynaklandığı da çok net bir şekilde ortaya çıkıyor." diye konuştu.
Tarımda temel sorunlardan birinin düşük verimlilik olduğunu ifade eden Usta, bu durumun sulama imkanlarının sınırlı olması, arazi miktarlarının düşük kalması, tarım işletmelerindeki ölçek sorunu ve makineleşmenin yetersiz olması gibi nedenlerden kaynaklandığını söyledi.
Usta, girdi maliyetlerinin de yüksek olduğunu belirterek, bunun için de çok daha fazla bir sübvansiyon gerektiğini, destekleme bütçesinin yetersiz olduğunu belirtti. Buğday ve arpa fiyatlarını eleştiren Usta, ekonomik programın yükünü çiftçilerin çekeceğini öne sürdü.
Kahverengi kokarca ile mücadele için adım atılması gerektiğini dile getiren Usta, fındık üreticilerinin zor durumda olduğunu söyledi.
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Selim Temurci ise Türkiye'nin şu anda temel iki sorunu olduğunu belirterek, bunlardan birinin barınma, diğerinin de sağlıklı gıdaya erişilebilirlik olduğunu söyledi.
Mazot fiyatlarının sürekli arttığını ifade eden Temurci, "2021 yılına döndüğümüzde 6 lira, 7 lira olan mazotun 40 lirayı geçmiş olduğu bir ortamda bu alanda da yaşadığımız yüksek maliyetlerin sebebini biliyoruz. İrrasyonel politikalar Türkiye'yi bu noktaya getirdi maalesef ve şu anda bunu çözmek yine hepimizin vazifesi." ifadesini kullandı.