Zeytinyağı üreticisi Şerif Ali Uysal, yağ fiyatlarının geçen yıla oranla azaldığını ancak maliyetlerin arttığını belirtti. Devletin teşviklerini artırmasını istediğini söyleyen Uysal, kuraklık ve sulama farklılıkları sebebiyle de zeytinyağındaki verimin farklılaştığını da vurguladı.
Bölgede zeytincilik ve zeytinyağı işletmeciliği yapan Şerif Ali Uysal, şu ifadeleri kullandı:
"ALTIN MADALYA ALINDI"
“Avdan ve Soma zeytinyağı şu anda coğrafi işaret almış durumdadır. Bu bölgede ise Avdan, Avdani olarak 2 tane markamız var. Bu markalarla üretim yapıyoruz. Bunun dışında diğer firmalara da markalı olarak fason üretim yapıyoruz. Buradaki zeytinyağının kalitesi ve aroması o kadar güzel ki, girilen zeytinyağı yarışmasında, altın madalya alındı. Ve İtalya'da yapılan yarışmalarda altın madalyalar alındı. Bu demek oluyor ki Soma'daki zeytinin uygun şekilde bekletip, uygun kasalarla bekletip aynı gün zeytin sıkıldığı anda, erken hasat soğuk sıkım olarak sıkıldığında madalyaları alıyoruz. Bu da Soma'nın ve Avda’nın yağını tescillemiş oluyoruz.
Fabrikaya gelen zeytinler çuvallarla geliyor biz bunları 400 ve 300 kiloluk kasalara koyuyoruz. Fabrikaya geldikten sonra bozulmasını, çürümesini önlemiş bulunuyoruz. Zeytinler kısa zamanda sıkıldığı için zeytinler bozulmadığı için, bu da zeytinyağı kalitesini 0,4 ve 0,5 dizem olarak üretiyoruz.
"GEÇTİĞİMİZ SENE İŞÇİLİK MALİYETLERİ DÜŞÜKTÜ"
Geçen sene zeytin yoktu. Olmadığı için de zeytinyağı fiyatları perakende 300 lira civarındaydı. Bu şekilde satıyorduk. Geçtiğimiz sene işçilik maliyetleri düşüktü. Gübre maliyetleri düşük, olmasına rağmen zeytinyağı 300 lira. Bu yıla geldiğinizde, zeytinyağı şu anda fabrikada 200 lira. Bu yıl işçi ücretleri, gübre, mazot yüzde 100 arttı. Tüm işçilik maliyetlerinin yüzde 100 artmasına rağmen geçen sene 300 lira olan zeytinyağı, bu sene 200 lira. Burada çiftçinin büyük bir maliyet problemi var. Bu maliyet probleminin devlet tarafından bu zeytinyağı için verilen teşvik priminin bir liradan en az iki liraya çıkması lazım.
"ZEYTİNLER ÇOK UFAK KALDI"
Bu yıl kuraklıktan dolayı zeytinlerin sulanmaması, zeytin su alamadığı için kuruma derecesine gelmesi ile zeytinler çok ufak kaldı. Çok ufak kalınca, damlama sulama ihtiyacı arz etmeye başladı. Şu anda devletiniz damlama sulamaya büyük teşvikler veriyor. Bizler buna olumlu olarak bakıyoruz. Ve bunun faydası da görülüyor. Şu anda sulanan zeytinlerle sulanmayan zeytinler arasında, çok büyük fark var. Şu anda fabrikamıza gelen zeytinlerin, bir kısmı yüzde 3,5'te, 4'te, 5'te çıkarken kuru olan dağda susuz kalmış zeytinler, zeytinyağı oranları yüzde 5, 6, 7 gibi rakamlara çıkıyor. Bu da bu sene için çok dengesiz bir zeytinden zeytinyağı üretimi, üretilmesini sağlıyor. Bir bakıyorsunuz 3 kilo da 1 kilo zeytinyağı veriyor. Bir bakıyorsunuz 5 kilo da veriyor. Bir bakıyorsunuz 6 kilo da veriyor. Dengesiz bir verim var. Bu verimli tamamen zeytinin, bulunduğu yerdeki sulanma durumu ile ilgili."