İstanbul'da bir kişi, 2016 yılında 193 bin 494 Euro değerinde sıfır bir otomobil satın aldı. Araç satın alındıktan yaklaşık 10 ay sonra arıza yapması sonucunda tüketici, aracı çekiciyle aldığı bayiye götürdü.
Yetkili servis, aracın motorunun değiştirilmesi gerektiğini tespit etti. Tüketici, bayi ile anlaşarak arızalı aracı 13.300 Euro karşılığında sıfır bir araçla değiştirdi.
Ancak tüketici, yeni aldığı aracın yaklaşık 2 yıl sonra seyir halindeyken tekleme yapmaya başladığını fark etti. Sabah gazetesinin haberine göre aracı tekrar yetkili servise götürdüğünde, motorun değişmesi gerektiği belirtildi.
Tüketici, bu durumu kabul etmeyerek aracın imalattan kaynaklanan gizli bir kusuru olduğunu ileri sürdü ve aracın ayıpsız bir şekilde değiştirilmesi talebiyle dava açtı.
Mahkeme, aracın üretim hatası nedeniyle ayıplı olduğuna hükmetti ve tüketiciye aracın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesine karar verdi.
Bayi, mahkemenin kararını temyize götürdü, ancak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi, tüketici lehine verilen kararı onadı.
Son olarak, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi de Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararını onadı.
Kararda, tüketicinin ayıplı bir ürün aldığında kullanabileceği seçeneklerin kanunda belirtildiği vurgulandı.
Bu seçenekler arasında, malın geri verilmesi, indirim talebi, ücretsiz tamir veya ayıpsız bir misli ile değiştirilmesi gibi haklar yer alıyor.
Kararda, kanunda ürünün ayıplı olması halinde tüketicinin kullanabileceği seçimlik haklarının düzenlendiği, buna göre; malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketicinin; satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme seçimlik haklarından birini kullanabileceği belirtildi.