Karar gazetesinin yazarı İbrahim Kahveci, yerel seçimler sonrası ekonominin durumunu yazdı. Kahveci, 16 Nisan ve 24 Haziran'daki durumu hatırlattı ve "Ankara zayıflamaz ise hepimiz zayıflarız. Bazılarımız da açlığa dayanamayıp bitebilirler." dedi.
"Aslında formüller çok basit.
Soru: Seçimden sonra ne olacak?
Cevap: Ne oluyorsa o olacak...
Dün Anadolu Ajansı iş dünyası temsilcileri ile söyleşi yapmış: Seçimden sonra yapılacak reformlar ile her şey düzelecek...
Aklıma Sn Berat Albayrak’ın şu açıklaması geliyor: “Yapısal reformlar yapısal reformlar, neymiş bu yapısal reformlar” Gerçekten ne reformu yapılacak ve ekonomi düzelecek? Hiç bu yönde bir yapısal değişiklik işareti görüyor musunuz? Bugüne kadar kim neden ellerini tuttu da reformlar yapılamadı? Son 3-4 yıldır herkesin ağzında “yapısal reform” cümlesi. Ama nedense hep seçimler bekleniyor.
Yıllardır öne sürdüğüm bir tez var: Ankara çok vergi topluyor ve çok şişmanladı. Ankara zayıflamazsa Millet zayıflar..
Ankara çok vergi topluyor da bu vergileri verimli mi kullanıyor?
Hayır...
Ankara parayı savurgan harcıyor. Verimli alanlardan vergi topluyor ve verimsiz alanlara harcıyor. Bu nedenle ülkede toplam verimlilik çok hızlı düşüyor. Özel sektör ayrıca yüksek kredi-faiz baskısı altında. Yine 2002’lerde GSYH’nın yüzde 12’si kadar olan özel kesim kredi kullanım oranı şimdi GSYH’nın yüzde 70’inden daha fazla. Artık her 1,00 puanlık faiz çok büyük maliyet demek.
Ayrıca özel sektör için iç talebin nerede ise bittiği bir dönem. Reel tüketim yüzde 9,0 civarında geriliyor.
Böyle bir ortamda özel sektör Ankara’nın şişmanlığını nasıl besleyecek?
Bu imkansız.
Çok net söylüyorum... Bu imkansızdır.
Bu düzen bütün özel sektörü batma noktasına taşıyabilir. Ankara yeni yemeklere ihtiyaç duydukça özel sektör firmalarının bilançolarına bakmaya başladı.
Kısaca yeniden söyleyelim: Ankara zayıflamaz ise hepimiz zayıflarız. Bazılarımız da açlığa dayanamayıp bitebilirler.