Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan son politika faiz kararı, piyasada genel bir beklentiyi karşılamış olsa da, ekonominin gerçek durumu ile çelişiyor. TCMB, politika faizini %45 seviyesinde sabit tutarken, gerek açıklamalarda gerekse Para Politikası Kurulu (PPK) metninde "sıkılaştırma önlemlerinin sonuç vermeye başladığı" ifadesine yer verildi.
Seçim Sonrasını Bekleyin: Faizlerde Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak "Acısını Bahar Aylarında Çekeceğiz"
Seçime kadar gizlenmeye çalışılan ekonomik veriler, seçim sonrası gerçek yüzünü açığa çıkaracak. Ekonomistler "Türkiye ekonomisinde enflasyonun önünün alınmadığı, ekonominin yeterince soğumadığı görülecek ve kemerler mecburen sıkılacak." görüşünü destekliyor.
14
24
Ancak bu tespitler, reel ekonomideki tablo ile örtüşmüyor. Resmi enflasyon verileri ile gerçek fiyat artışları arasındaki makas, %100'e yaklaşmış durumda. Bütçe açığı ise artarak devam ediyor ve bu açığı kapatacak adımlar da enflasyonist baskıyı artırma potansiyeli taşıyor. Merkezi yönetim bütçesi ile Hazine'nin nakit dengesi arasındaki fark da göz ardı edilemeyecek kadar büyük.
34
Ekonomi soğuma belirtileri göstermiyor. Perakende satış verileri gibi iç talebi gösteren göstergeler, ekonominin hala canlı olduğunu işaret ediyor. Siyasi sebeplerle ertelenen zamların da yerel seçimlerden sonra yapılacağı göz önüne alındığında, bahar aylarından itibaren enflasyonist baskının daha da artacağı öngörülebilir.
44
Döviz kurlarında da benzer bir durum söz konusu. Dolar ve Euro'da, tıpkı bir önceki yerel seçimlerde olduğu gibi, seçim sonrası ciddi bir artış bekleniyor.
Tüm bu göstergeler ışığında, TCMB'nin faiz kararının siyasi bir tercih olduğu açıkça görülüyor. Bu tercihin acısını ise hep birlikte bahar aylarından itibaren çekmeye başlayacağız.