Ücretlerini alamadıkları için vincin tepesine çıkan işçiler Bayburt Grup için çalıştıkları ortaya çıktı!

İstanbul Bakırköy-Bahçelievler-Kirazlı metro inşaatında çalışan 33 işçi, aylardır maaş ödemeleri yapılmadığı için eylem başlattı. Ayrıca, kule vincinin üzerine çıkan 4 işçi, maaşlarını almazlarsa vincin tepesinde açlık grevine başlayacaklarını açıkladı. Eylem yapılan şantiyenin ise, iktidara yakın Bayburt Grup'a ait olduğu ortaya çıktı.

İktidara yakınlığıyla tanınan ve yıllardır devletten milyarlarca liralık ihaleler alan Bayburt Grup, İstanbul Bakırköy-Bahçelievler Kirazlı metro istasyonunda Modül Teknik adlı taşeron firmayla el ele vererek işçilerin maaşlarını gasp etti.

İstanbul Bakırköy-Bahçelievler-Kirazlı metro inşaatında çalışan işçiler, maaşlarını alamadıkları için kule vincin tepesine çıkarak eylem başlattı.

Halktv.com.tr'ye konuşan işçiler, yüklenici Bayburt Grup ile taşeron firma Modül Teknik arasındaki ödeme anlaşmazlığı nedeniyle maaşlarını alamadıklarını ve bu durumdan mağdur olduklarını belirtti. İşçilerin bazıları dört aydır, bazıları üç, bazıları ise iki aydır ücretlerini alamıyor.

Aralarında Agrobay Seracılık şirketinin de bulunduğu birçok şirketi bünyesinde barındıran ve son 10 yılda devletten ulaştırma alanında milyarlarca liralık ihaleler alan Bayburt Grup, Bahçelievler- Kirazlı metro istasyonu inşaatında çalışan işçileri aylardır, "Maaşlarınızı bugün, yarın ödeyeceğiz" diyerek oyalıyor.

İşçiler, son olarak Bakırköy'deki merkez ofisle görüşme talep etti, ancak herhangi bir yanıt alamayınca eyleme başladı. Dün şantiyenin önünde toplanan işçiler, bıçağın kemiğe dayandığını belirterek “Hırsız Bayburt” sloganıyla şantiyeyi işgal etti.

Dün sabah saat 7'de kule vincin üzerine çıkan dört işçi, maaşları ödenmezse açlık grevine başlayacaklarını duyurdu. Eylem şu an hem kule vincin üzerinde hem de aşağıda devam ediyor.

İŞÇİLER CANLARINI ORTAYA KOYDU!

Kule vincin tepesine çıkan bir işçi, şunları söyledi:

"Bu istasyonları yaptırıp halktan prim yapanlar, bu kadar işçinin adalet arayışını görmezden geliyorlar. Bu kadar insan her şeyini kaybetti. Adalet arayışlarını, paralarını, haklarını, ellerinde sadece canları kaldı. Yetkililer her zamanki gibi bugün de bizi görmezden gelirlerse, elimizde kalan son şeyi de kaybettiğimizi görecekler."

"İNŞAAT İŞÇİLERİ ÖLÜNCE GÜNDEM OLUYORLAR"

Dev Yapı-İş Sendikası Genel Sekreteri Nihat Demir, Bayburt Grup ve taşeron firma Modül Teknik'in arasındaki siyasi çekişmenin işçilere zarar verdiğini ve her iki firmanın da sorumluluklarını yerine getirmediğini söyledi.

İşçilerin çoğunun depremzede olduğunu belirten Demir, depremde sevdiklerini, mallarını, mülklerini kaybetmiş olan işçilerin, hayatlarını yeniden kurmak için İstanbul'a geldiğini ancak burada da Bayburt Grubu'nun hırsızlık ve hak gaspına uğradıklarını vurguladı.

Halktv.com.tr'ye konuşan Nihat Demir şunları kaydetti:

"Bayburt Grubu, Agrobay işçilerinden bildiğimiz, ellerinde doğamızın, havamızın, suyumuzun, işçilerin ve emekçilerin kanı olan bir grup. Bayburt Grubu, beşli çetenin en vahşisi. Böyle bir firma ile karşı karşıyayız ve doğru düzgün bir yetkili ya da muhatap da yok. Aile şirketi gibi, kabile tarzında çalışan bir yapı. Devlet ve siyasi erkten gücünü alıyor.

Şu anda iki firma arasında, Bayburt Grubu ve onun alt grubu olan Modül Teknik arasında bir kavga yaşanıyor. Her iki firmanın da güçlü siyasi ayakları var ve birbirlerine yaptırım uygulamaya çalışıyorlar. Bu süreçte işçiler maalesef mağdur oluyor. Bir firma "Sen ödeyeceksin" derken, diğeri "Ben değil, sen öde" diyor. Halbuki sorumlu olan herkes."

Bu işçiler, deprem bölgesinden gelen ve aylar önce sevdiklerini, malını ve mülkünü kaybeden kişiler. Yeniden hayata tutunmaya ve ekonomik durumlarını düzeltmeye çalışıyorlar. Memleketlerinden buraya geliyorlar ve maalesef burada da Bayburt Grubu'nun hırsızlığına ve hak gaspına uğruyorlar. Ulaştırma Bakanı'nın duyarsızlığıyla karşı karşıyalar. İnşaat işçileri genellikle ya ölünce gündem oluyor ya da ciddi bir eylem yaparak dikkat çekiyorlar; yoksa kimsenin umurunda değil."

​​​​​​​

"GELİP BAKILSA MÜHÜRLENECEK BİR ŞANTİYE"

Maaşını alamayan bir işçi ise Halktv.com.tr'ye şunları konuştu:

"Ulaştırma ve Alt Yapı projesi Bakırköy-Bahçelievler-Kirazlı metro inşaatında çalışan işçileriz. Kimimiz dört ay kimimiz üç ay kimimiz iki aydır ücret alacaklarımızı alamıyoruz. Ve çoğumuz deprem bölgesinde malını mülkünü yakınları kaybedenleriz. Buralarda yeniden hayata tutunmaya çalışmaya çalışırken aylardır maaşlarımız alamıyoruz.

Burada zaten işçi güvenliği sağlığı eğer biri gelip bakarsa gerçekten mühürlenecek bir şantiye ve utanılacak bir şantiye çünkü yatılacak yer duş alınacak yer lavabo ihtiyaçları yemek ve su gibi en temel haklarımız ya erişilmiyor ya da sağlığa aykırı.

Şu anda bizim için en önemli olan şey bir an önce hak ettiğimiz bütün ücretimizi alıp ailelerimize sevdiklerimize kavuşmak. Bu ekonomik krizde dört aydır maaş alamamak ciddi bir şey her gün bizi oyaladılar ve yalan attılar kredi kartlarımız, aile ilişkilerimiz bu durumdan dolayı da zedelendi.

Ortada çok ciddi iddialar var ve bu iddialar doğrulandı. Spring yangın sistemi çalışmıyor. Aceleyle açılan metro hattı bundan dolayı şu anda binlerce vatandaşımızın hayatı da tehlike altında olası bir yangında facia dönüşür.

Bunu biz sendika olarak kaç gündür eylem sürecinde öğrendik yetkililere de bildirdik bu sorunu çözün diye hâlâ soruna dair bir çözüm de atılmadı.

Bugün aldığımız bilgiye göre de metro hattı boyunca topraklama çalışmadığını iddiası var bu sadece bir iddia yine bunu kontrol edebilecek gerekli mercilere de anlattık.

Yukarıda belirttiğimiz gibi şu anda kule vincin tepesinde dört tane arkadaş grevde ve 30 saattir kule vincin tepesinde aç ve susuz durumda diğer arkadaşlar da aşağıdalar işçiler böyle bir eylem yöntemine girdiler çünkü dayanabilecek güçleri de kalmadı bizim de şu anda burada yapabileceğimiz bir şey yok sadece yanlarında durmaya danışma içerisinde kalmaya çalışıyoruz.

Şu an burada hem polis hem de itfaiye var. Bütün tarafların elinden geldiğince yardımcı oluyorlar ama şirkette herhangi bir cevap görüşme olmuyor alt tarafı gelip eğer işçileri çıkartacaksa bütün haklarını verip arabulucu nezdinde tüm işlerin haklarını verip göndermek ya da çalıştırmak ancak iki firmanın arasındaki kavgayı işçilere yansıtıyorlar.

Durum böyle."

Ekonomi Haberleri