Dolar/TL'deki yılbaşından beri yükseliş yüzde 120'yi aştı. Enflasyon yüzde 30'a giderken Merkez Bankası politika faizini yüzde 14'e indirdi. Ekonomistler "Mevcut politika bileşimi sürdürülemez" diyor.
TCMB, TL’de yarattığı hasara rağmen politika faizini tahminler doğrultusunda dün yüzde 14’e düşürürken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın istediği faiz indirimlerinde son alanını Aralık ayında 100 baz puan ile kullandı. TCMB böylece önümüzdeki aylarda %30’u aşacağı tahmin edilen enflasyona rağmen zaten negatifte olan TL’nin reel getirisini daha da düşürmüş oldu.
“Mevcut politika bileşimi sürdürülemez”
TCMB son dört toplantıda 500 baz puan faiz indirirken, faiz indirimlerine başladığının ilk sinyalini verdiği Eylül ayı başından bu yana TL yaklaşık %49, sene başından beri %54’ün üzerinde değer yitirdi. Dolar/TL kuru yılbaşına göre %118 yükseldi. Değer kayıplarının büyük bölümü son bir buçuk ayda meydana geldi.
S&P Global’in ülke kredi derecelendirme direktörü Maxim Rybnikov dün Türkiye için “Mevcut politika bileşimi sürdürülemez” dedi.
TCMB açıklamasında önümüzdeki aylar için de yönlendirme olarak, “Alınmış olan kararların birikimli etkileri 2022 yılının ilk çeyreğinde yakından takip edilecek ve bu dönemde fiyat istikrarının sürdürülebilir bir zeminde yeniden şekillenmesi amacıyla geniş kapsamlı politika çerçevesi gözden geçirme süreci yürütülecektir” denildi.
Zaman kazanmaya çalışıyorlar
Birçok ekonomist bu yönlendirmeyi ilk çeyrekte faiz indirimlerine ara verildiği ve TL’deki değer kaybına bu süreçte faiz artışı ile tepki verilmeyeceği anlamı çıkardı.
Bankacılar ise ilk çeyrekte faiz artışı yapılmayacağı için zorunlu karşılık gibi makro ihtiyati tedbirler ve zaman zaman piyasaya doğrudan döviz satış müdahaleleri ile zaman kazanılmaya çalışılacağı değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomistler TCMB’nin çok sık yönlendirme değiştirdiğini, yeni yönlendirmenin belirsizlik içerdiğini ve bu belirsizliğin ancak TCMB’den gelecek yeni bir açıklamayla ortadan kalkabileceğini ifade ettiler.
‘En önemli silah devre dışı’
Bir bankanın döviz masası işlemcisi, “TCMB’nin yeni yönlendirmesi tam net olmasa da 3 ay faiz indiriminin olmadığını ima ediyor. TL’de tek yönlü ve sadece değer kaybı yönünde bir süreç yaşanıyor. Bunu ne durdurabilir diye baktığımızda faiz gibi bir sonuca ulaşamıyoruz çünkü faiz artışı bir seçenek olarak görülmemesi en önemli silahı devre dışı bırakıyor” dedi ve ekledi:
“Piyasa faizlerine baktığımızda %22 üzerinde 10 yıllık tahvil faizi görüyoruz ki bu seviyeden bile ilgi yok denecek seviyede. CDS 500 baz puanın üzerinde. Geçişkenlik etkisiyle enflasyon beklentileri %30’un üzerine çıkmış durumda. Asgari ücret, TL’deki sert kayıpları, bunların tamamı enflasyon için yükseltici etken. Bu sarmaldan nasıl çıkılacak bunun yanıtını bulamıyoruz”
TL’deki değer kaybını ne durduracak?
S&P’den Rybnikov, TCMB’nin fiyat istikrarına yönelik açıklamalarının dikkate alındığında ömüzdeki dönemde faiz koridorunun kullanılabileceğini belirtirken, faiz indirimlerin devam etmesi halinde sermaye kontrolünün de gündeme gelme ihtimalinin artacağını söyledi.
Rybnikov sermaye kontrolü için “Bu bizim ana senaryomuz değil ancak bir son çare olarak (Türkiye) kullanabilir diye düşünüyorum” dedi.
Küresel piyasalarda ise Asya borsaları ve dolar, başlıca merkez bankalarının bu hafta gerçekleştirdikleri toplantılarda küresel enflasyonda yükselişin yarattığı tehditlerin altını çizmesiyle gerilerken Omicron varyantına dair endişeler yatırımcıların daha da tedbirli olmalarına yol açtı.